Kitap Değerlendirmesi

Gazze: İnsan Kalın!

Ilan Pappé kitabı sunarken giriş kısmında, işgalci İsrail’in 2004’ten bu yana Gazze Şeridi ve Hamas hareketine karşı savaş hazırlığının kısa bir tarihçesini vermektedir. İşgalci İsrail’in, ordusuna eğitim alanı olarak kullanmak için Necef Çölü’nde üst düzey imkanlar ve harcamalarla bir Arap şehri modeli inşa etmesini, bu ordunun 2006 yazında Güney Lübnan’da uğradığı hezimetten sonra ise Gazze Şeridi’ne yönelik askeri operasyonları nasıl yoğunlaştırdığını anlatmaktadır. Nitekim Ocak 2007’den itibaren, soykırım politikası ciddi bir biçimde uygulamaya konmuş bulunmaktadır. Ilan “İsrail”in, saldırganlığı hakkında kendi vatandaşlarına ve dünya kamuoyuna pazarladığı bahane ve yalanları zikretmeden geçmemektedir.

Kitabın yazarı Vittorio Arrigoni, kitabın okuyucularına “Il Manifesto” gazetesine yazdığı yazılarda imza olarak kullandığı ve mutat olarak yazdığı blogunda sürekli dile getirdiği “İnsan Kalın” sloganıyla, hitap etmektedir. Arrigoni’ye göre bu slogan, işgalci İsrail’in insan türüne karşı ırk veya din farkı gözetmeksizin işlediği suçları önlemek için yapılmış bir çağrıdır. Aynı şekilde bu slogan, Arrigoni’nin üç hafta boyunca süren katliamın görgü tanığı olarak yazdığı bu kitabın da adı olmuştur. Bir aktivist – daha geniş perspektifle bir insan – olması hasebiyle Arrigoni; özgürlük, adalet, yarınlar ve insan kalmak adına yaşananları belgelemiş ve tüm dünyaya gerçeği ilan etmiştir.

Vittorio kitapta sözlerine, denize uzanan kıyılarıyla Gazze’nin güzelliğini anlatarak başlamaktadır. Ancak hemen ardından 27 Aralık 2008’de kendi tabiriyle her şey bir anda cehenneme dönüşüvermiştir. Bomba sesleriyle yer yerinden oynamış, hayatını kaybedenlerin sayısı hızla artarken Şifa Hastanesi’nin – şehrin başlıca hastanesi – avlusu kurbanların cesetleriyle dolmaya başlamıştır. Saldırılar bununla sınırlı kalmayarak okullara ve işgal rejimi tarafından hedef alınan Polis Akademisi ve karakol yakınındaki pazar yerlerine yayılmıştır.

Vittorio ardından asfalt yolların, çoğunluğu Gazze’nin iç güvenliğini temin etmekten başka suçları olmayan ve işgalci İsrail’e karşı tek bir mermi dahi sıkmamış, yaşları 18 ila 20 arasında değişen polis memuru gençlerden oluşan kurbanların kanlarıyla bir nehre dönüşmesini anlatmaktadır.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu