PROJE VE ETKİNLİKLEREtkinliklerKonferanslar

Filistin Ulusal Projesi – Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi – Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu’nun ilk oturumu 23 Ocakta İstanbul’da Merkez Genel Müdürü Dr. Ahmed Atavne’nin açılış konuşmasıyla başladı. Konuşması esnasında Filistin’in şu an içinde bulunduğu durumu kısaca özetleyen Dr. Ahmed Atavne Filistin davasının bölgedeki sorunlar ve bölünmeler dolayısıyla olumsuz etkilendiğini ifade etti. Ayrıca Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün davaya zarar verdiğini ve dünya nazarında Filistin imajını kötü gösterdiğini belirtti. 
 
Ayrıca Ankara’da bulunan Filistin Büyükelçisi Mustafa Faid de misafirleri selamlayan bir konuşma yaptı. Fayid konuşmasında Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün mezhepsel ya da ırksal sebeplere dayanmadığını, tamamen siyasi olduğunu söyleyerek bunun sona erdirilmesi çağrısında bulundu.  
 
Filistin’den önde gelen liderlerin, siyasetçi ve akademisyenlerin katıldığı sempozyumun ilk oturumunda “Siyasetçi ve Direnişçi Açısından Direniş Programı: Gerçekler ve Beklentiler” başlığı altında direniş program ele alındı. İlk oturumda HAMAS Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Usame Hamdan Filistin direnişinin tarihi bir özetini dinleyicilere sunarak Filistin halkı için direnişin yeni bir olgu olmadığını aksine İngiliz işgalinden bu yana Filistinlilerin işgale karşı direniş gösterdiğini vurguladı. 
 
Peşine Demokratik Cephe Merkez Komite Üyesi ve Medeni Hak ve Özgürlüklerin Savunulması Merkezi (Huriyyat) Direktörü Hilmi el Araj Filistinlilerin içinde bulunduğumuz günlerde 3.intifadayı başlatmış olması Filistin halkının direnişten vazgeçmeyeceğini göstermiştir. Her siyasi başarısızlıktan sonra Filistin halkı direnişi kendi yöntemleriyle devam ettirmiştir. 
 
Hilmi el Araj’ın yorumlarından sonra tartışma formu başladı. Katılımcıların üçer dakikalık sürelerle konuyla ilgili görüşlerini bildirdikleri münazara süreci içerisinde Ahmed Ğanim direniş tarihi bir olgudur ve yenilmesi mümkün değildir diyerek Filistin direnişinin halkın en doğal tepkisi olduğunu açıkladı. Sonra söz alan Neşet el Aktaş ise ihtiyacımız olan şey tek ortak bir hedef etrafından birleşmektir. Ortak tek bir programa sahip olmayabiliriz, her görüş farklı bir programla ortak hedefe hizmet etmeyi kendisine görev bilmelidir dedi. 
 
İkinci oturum “Siyasi Çözüm Yolu: Başarı İmkânları, Zorluklar,  Alternatifler”  İkinci oturumda Fetih – Filistin Kurtuluş Hareketi İstişare Konseyi Üyesi Nebil Amr’ın programa sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı için göndermiş olduğu bir video kaydıyla başlandı. Sonrasında Fetih İstişare Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Horani bir konuşma yaptı. Horani konuşmasında İsrail’in takip ettiği yol bize kendi programımızı gözden geçirmemizi zorunlu kılıyor. Anlaşılan o ki tek başına siyasi faaliyetlerle işgalin sona erdirilmesi mümkün değil ancak siyasi destek olmadan da direnişin bir sonuca ulaşması mümkün değildir dedi. Daha sonra çeşitli konuşmacılar konu ile ilgili görüşlerini belirttiler. 
 
Sempozyumun ilk gününün son oturumu Filistin Yönetimi ve Ulusal Kurtuluş Projesi (Zorunluluk ve Sorumluluk Arasında) başlığı altında Dr. Said el Haj’ın moderatörlüğünde başladı. Bu oturumun konuşmacıları Birzeit Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü Ali Jurbavi ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Müdürü Jevad Hamd’dı. Bu oturum da yine diğer oturumlar gibi 90 dakikalık tartışma sürecinden sonra son buldu. 
 
İkinci Gün – 24 Ocak 2016 
 
İstanbul’da bulunan Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Sempozyumunun ikinci günü yine Filistin’den önemli konukların katılımıyla devam etti. İkinci günün “Bağımsızlık Projesinde Bati Şeria’daki Direnişin Rolü: Hedefler, İmkânlar, Araçlar” başlıklı ilk oturumunda Filistin Ulusal Girişimi (Mubadara) Genel Sekreteri Dr. Mustafa el Berguti bir sunum yaptı. 
 
Dr. Berguti konuşmasına Filistin halkının her durumda birliğini koruyabildiğini ifade ederek başladı. Sözlerini “şu an yaşanmakta olan 3.intifada Oslo anlaşmasının ve yapılan müzakerelerin başarısızlığına halkın vermiş olduğu stratejik bir cevap niteliğindedir. İsrail 1948 Nekbesini tekrarlamaya ve bağımsız bir Filistin devletinin mümkün olmayacağı fikrine inandırmaya çalışıyor.” diyerek sürdürdü. Ayrıca Oslo anlaşmasının İsrail’in zaman kazanmak için yapmış olduğu bir aldatmaca olduğunu da vurguladı. 

Dr. Mustafa Berguti şu aşamada yapılması gereken İsrail’in yeni yerleşim inşa etmesini durdurmak, esirleri serbest bırakmasını ve işgale son vermesini sağlamaktır diyerek sözlerini sonlandırdı. 
 
Dr. Berguti’den sonra Dr. Raid Nairat’ın konuşma yapması bekleniyordu ancak işgal güçleri Dr. Raid’in Batı Şeria’dan çıkmasına müsaade etmemesi üzerine sempozyuma katılamadığı için onun yerine HAMAS sözcüsü Husam Bedran konuşma yaptı. 

Husam Bedran konuşmasına direnişin bir değeri vardır ve ne şekilde olursa olsun ödenmesi gerekir sözleriyle başladı. Bedran: “Vatan tüm Filistin toprağıdır. Sadece Gazze ya da Batı Şeria, ya da ikisinden biri değil, aksine tüm tarihi Filistin’in tamamıdır.” Sözlerine Batı Şeria’daki her hangi bir direniş hareketinin İsrail’i çok ciddi anlamda etkilediğini ekleyerek devam etti. İkinci günün ilk oturumu katılımcıların yorum ve fikirlerini eklemesiyle son buldu.
      
İkinci Oturum      
 
“Özgürlük Projesinde Gazze Şeridinin Rolü: Hedefler, İmkânlar, Araçlar” başlıklı ikinci oturum İslami Cihad Hareketi Liderlerinden Dr. Muhemmed el Hindi’nin konuşmasıyla başladı. Sonrasında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Lideri Halid Berekat bir sunum yaptı. Dr. Halid Berekat konuşmasında Gazze direnişini överek onun tam anlamıyla işgalcilere karşı koyan önemli ve gerçek bir proje olduğu vurguladı. Gazze bu denli direnmeseydi Gazze ablukası bu kadar ciddi boyutlara ulaşmazdı. Şu an Gazze Şeridindeki durum oldukça zordur. Herkes Gazze’ye karşı alması gereken tavrı ve rolü gözden geçirmelidir. Halid Berekat’ın konuşmasından sonra katılımcıların yorumlarını sunduğu her oturumda olan 90 dakikalık tartışma sürecine geçildi. 
 
Filistin Ulusal Projesi Sempozyumu’nun Son Oturumu: Bölünmenin Sona Erdirilmesi İçin Gerçekçi Ulusal Senaryolar  
 
İkinci günün son oturumunda ilk konuşmacı Filistin Politika Araştırmalar ve Stratejik Çalışmalar Merkezi (MASARAT) Genel Müdürü Hani el Mısri’ydi. Mısri İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesindeki asıl hedef Filistinliler arasında bir bölünme yaratmaktı diyerek sözlerine başladı. Filistinliler arasında o dönemde mevcut bulunan iki kutup da bu durumu kolaylaştırdı. Ayrıca uluslararası baskı da bu bölünmeyi güçlendirmekten başka bir işe yaramadı diyerek artık Filistinlilerin maslahatına olacak şekilde ortak bir hedef doğrultusunda birleşmenin gerekliliğine işaret etti. 
 
Mısri’den sonra Fetih Hareketi liderlerinden Muhammed el Horani’ni de bir konuşma yaptı. Tartışma faslından sonra Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Genel Müdürü Dr. Ahmet Atavne tüm katılımcılara teşekkür edip ve sempozyum sonuç bildirgesini okudu. Ankara’da bulunan Filistin Büyükelçisi Dr. Faid Mustafa sempozyumun bitiş konuşmasını yaptı.  
  
Sempozyum Sonuç Bildirgesi ve Çözüm Önerileri 

 

  1. Siyasi bölünmüşlük ve parçalanma durumundan çıkmanın zorunluluğu. 
  2. Filistin Ulusal Projesi için içeride ve dışarıda bulunan Filistin halkının tüm grup ve bileşenlerinin katılacağı kapsayıcı ulusal bir vizyon oluşturmak. 
  3. Bağımsız bir Filistin devleti kurulması ve işgalin sona ermesi için Filistin siyasi realitesini yeniden değerlendirmek. 
  4. Filistin halkının yüce çıkarlarının belirlenmesi ve üzerinde bir anlaşmaya varılması zorunluluğu. 
  5. Kudüs intifadasını siyasi olarak desteklemek. 
  6. Filistin halkı hala ulusal özgürlük sürecini yaşamaktadır. Tüm Filistinli gruplar stratejilerini bu esas üzere inşa etmelidir. 
  7. Filistin halkının tüm meseleleri hakkında bir görüşe varmak için ulusal diyalog takımı ya da sürekli bir ulusal diyalog masası kurulmalıdır. 
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu