ABD’nin BM’de Hamas Hareketi’ni Kınama Karar Taslağının Başarısızlığı Tasarının Boyutları ve Başarısızlığın Etkenleri

Amerika Birleşik Devletleri Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda genelde Filistin direnişini, özelde ise Hamas Hareketi’ni kınayan ve aynı zamanda İslami Cihat hareketinden de bahseden karar taslağının kabul edilmesini, Avrupa’nın desteğine rağmen sağlayamadı.i 06.12.2018 tarihinde görüşülen taslağa 87 ülke lehte, 57 ülke ise aleyhte oy verirken, 33 ülke çekimser kaldı. Taslak oyların çoğunu almasına rağmen, üçte iki oranında desteğe ulaşamadığı için kabul edilmedi. Söz konusu oylama, Arap ülkeleri adına Kuveyt’in usulen oylama yapılmasını talep etmesi üzerine gerçekleştirildi.

Filistinliler bahsi geçen oylamanın Filistin direnişi açısından bir başarı olduğunu kabul ederken, “İsrail” ve Amerika ise oylamayı ABD yönetimi ve “İsrail”e yönelik bir darbe addetti. İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu da karar lehine oy veren ülkelerden övgüyle bahsetti.ii

Öte yandan BM Genel Kurulu, oylama ile ilgili olarak İrlanda ve Bolivya tarafından sunulan ve BM’nin konuyla ilişkili geçmiş kararlarına istinaden Ortadoğu’da adil bir barışın hayata geçirilmesi çağrısında bulunan kararı esas aldı. Bu kararda ayrıca 1967’de başlayan ve Doğu Kudüs’ü de içine alan İsrail işgalinin sonlandırılması çağrısı yapılırken, BM’nin 1967 öncesi sınırları esas alan iki devletli çözümü kararlı bir biçimde desteklediği belirtilmekteydi. Söz konusu karar ezici bir çoğunlukla kabul edilmiş, karara “İsrail” ve ABD’nin de içlerinde bulunduğu 6 devletten başka aleyhte oy veren olmamıştı. 12 ülke ise çekimser kalmıştı.iii

Karar Taslağının Özellikleri

BM’deki misyonu vasıtasıyla ABD, genelde Filistin direnişini özelde ise Hamas Hareketi’ni kınamayı hedefleyen bir karar taslağı sundu. Taslak 28 Avrupa Birliği üyesi ülkenin desteğini aldı. AB taslakta bazı düzenlemelerin yapılmasını talep etmiş, bu düzenlemeler öncelikli olarak Filistinliler ile İsrailliler arasında uluslararası hukuk ve BM’nin ilgili kararlarını esas alan adil ve kapsamlı bir barışın desteklenmesini kapsamıştı.iv

Taslak Hamas Hareketi’nin füze atışlarının, sivilleri tehlikeye sokacak şekilde “tahrikte bulunması”nın kınanmasını öngörmekteydi. Taslakta Hamas’ın ve İslami Cihat da dahil olmak üzere “savaşçı tüm tarafların”, “provokatif” olarak bahsi geçen tüm eylemlerini durdurması talep edilmekteydi. Söz konusu eylemler arasında zikredilen “hava yoluyla taşınan yanıcı aletler”v ile Gazze Şeridi’ndeki Filistinli göstericilerin “Geri Dönüş Gösterileri” sırasında kullandığı yangın balonları ve uçurtmaları kastedilmekteydi.

Karar taslağı Hamas’ın askeri bir altyapı inşa etmesini de kınamakta, bu bağlamda tünellere ve füze fırlatma platformlarına işaret etmekteydi. Taslağın geri kalan maddeleri ise tüm taraflara Uluslararası İnsancıl Hukuk’a ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku’na saygı gösterme çağrısı yapmakta, tıbbi ve insani yardım görevlilerine ve yine BM binalarına yönelik her türlü şiddete son vermeye çağırmaktaydı. Son olarak taslakta, barış yolunda atılan adımların ve bu anlamda Mısır’ın gösterdiği çabaların desteklendiği belirtilmekte, BM Genel Sekreteri ve BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü’nün bölgedeki gerilimi azaltma, altyapıyı geliştirme, insani yardımda bulunma ve ekonomik kalkınma yolunda gösterdikleri gayretlerin memnuniyetle karşılandığı ifade edilmekteydi.vi

ABD taslağı geçirebilmek için birçok tarafa baskı yaptı ki bu, AB ile taslağı desteklemesini sağlama amaçlı gerçekleştirdiği müzakerelerde kendisini göstermekteydi. Aynı şekilde ABD Başkanı Ortadoğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt da Fas, Umman, Bahreyn, Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Katarlı diplomatlara gönderdiği bir mesajda, “Artık tüm devletlerin Hamas’ın yanında mı yoksa karşısında mı olacağına karar verme vakti gelmiştir” ifadelerini kullanırken,vii Filistin Yönetimi’nin ABD’nin tasarısına muhalif tutumunu eleştirdi ve “Filistin Yönetimi’nin Hamas’ı düşman olarak görmesi ve aleyhine yaptırımlar uygulaması” göz önüne alındığında, şimdiki tavrının bir nevi “yanardönerlik” olduğunu ifade etti.viii

ABD’nin BM Elçisi Nikki Haley ise Hamas Hareketi’ni kınama yönünde karar almadığı takdirde BM’nin güvenilirliğinin tehlikede olacağını ve devletlerin Hamas’ın “terörünü” destekleyip desteklemediğinin ortaya çıkacağını söylemişti.ixABD’nin karar taslağının oylanması sürecinde BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ise Haley, BM’nin “İsrail” aleyhinde aldığı tüm kararlara işaret ederek BM’ye şantaj yapmıştı.x

Konuşması esnasında Haley, kendi ifadesiyle Hamas’ın doksanlı yıllardan bu yana İsrailli sivilleri hedef alan terör eylemleri ve yangın balonları ile uçurtmaları üzerinde durdu. Haley BM’nin Hamas’ın söz konusu eylemlerinin hiçbirini kınamadığını fakat “İsrail”i kınayan 700’den fazla karara imza attığını belirtti. Ki Haley’ye göre bu, BM’nin kendisini kınamasını gerektiren bir durumdu. Sözlü baskılarının devamı olarak Haley, BM’nin bir yandan Yahudi aleyhtarlığını kınarken, diğer yandan “Yahudi halkını ve Yahudi devletini” hedef aldığı sürece terörü terör olarak kabul etmediğini söyleyerek, açık bir çelişki içerisinde bulunduğunu öne sürdü.xi

Haley konuşmasının geri kalanında ise Gazze Şeridi’ndeki kötüleşen ekonomik ve insani şartların sorumluluğunu şehrin fiili yöneticisi konumunda olan Hamas’a yüklerken, İsrail’in ablukasından bahsetmedi. Haley konuşmasını Arap devletlerine, “İsrail”e olan nefretlerinin Arapları “Filistin halkına açık bir şekilde zarar veren?!” “bir terör örgütünü” desteklemeye itecek kadar güçlü mü olduğunu sorarak sonlandırdı.xii

ABD’nin kararını iptal etmek için Arap ülkeleri, BM temsilcileri olan Kuveyt vasıtasıyla taslağın üçte ikilik çoğunluk elde edilemediği takdirde geçirilmemesini istedi.xiii Kuveyt’in talebi usulen oylamaya tabi tutuldu ve az bir farkla çoğunluğun oyunu aldı. 75 ülke lehte, 72 ülke ise aleyhte oy verirken, 26 ülke çekimser kaldı.xiv Böylece artık üçte ikilik çoğunluğu sağlayamadığı takdirde ABD’nin kararının kabul edilmesi mümkün olmayacaktı.

Usulen yapılan söz konusu oylamanın, BM’nin “İsrail”e karşı uyguladığı çifte standardı ortaya koyduğunu söyleyen Nikki Haley, karar taslağının oylanmasından bir hafta önce BM’de Filistinliler ve Araplar lehine alınan bir dizi karara işaret etti. Halbuki bu kararlar aynı madde bağlamında ele alınmıştı. Öte yandan Haley, Arap ülkelerine özellikle de Kuveyt temsilcisine yönelik, usulen yapılan oylama ile ABD’nin karar taslağını baltalamayı amaçladıkları şeklinde suçlamada bulundu.xv

30 Kasım 2018’de BM Genel Kurulu, Filistin meselesiyle ilgili beş kararı onaylamıştı. Bu kararlardan biri üye devletlerden “İsrail”in Kudüs’teki hiçbir uygulamasını tanımamayı isteyen karardı. Diğer bir kararda ise Filistin meselesinin barışçıl yollarla çözülmesi öngörülüyordu. Diğer kararlar BM’deki Filistin komisyonlarının faaliyetleriyle ilişkiliydi. Bu komisyonlar şunlardır: BM Filistinlilere yönelik medya eğitim programının takibiyle ilgilenen komisyon, BM Genel Sekreterliği’ndeki Filistinlilerin haklarıyla ilgilenen komisyon ve Filistin halkının devredilemeyen haklarını hayata geçirmesiyle ilgilenen komisyon. Altıncı karar ise Suriye’de Golan Tepeleri’yle ilgili olup, Suriye’nin buradaki egemenliğine vurgu yaparak İsrail’in tam olarak geri çekilmesini isteyen karardı.xvi

ABD’nin BM Misyonu Siyasi Koordinatör Yardımcısı Leslie Ordeman da söz konusu kararları alındığı sırada eleştirmiş, ABD’nin Hamas’ı kınama yolunda bir karar taslağı önermek istediğini belirtmiştir. Aynı zamanda Beyaz Saray’ın mevcut hükümetinin BM’nin Filistinlilerin yararlanacağı bir rol oynamasını engelleme eğiliminde olduğunu vurgulamıştı. BM Genel Sekreterliği’ndeki Filistinlilerin haklarıyla ilgilenen komisyon ve Filistin halkının devredilemeyen haklarını hayata geçirmesiyle ilgilenen komisyonlarla ilgili olarak ise Ordeman, bu iki komisyonun BM’nin kaynaklarını harcadığını, Filistin yanlısı tavırlar geliştirdiklerini ve Genel Sekreterlik’te kendilerine özel bir bölümleri olması hasebiyle Filistinlilere ayrıcalıklı bir durum sağladıklarını söylemiştir.xvii ABD’nin BM misyonu bu kararların “İsrail” aleyhtarı olduğunu savunurken Haley de, kararları BM’yi çifte standart uygulamakla suçlamak için bahane olarak kullanmış, bu kararlarda üçte iki çoğunluk şartının aranmadığını vurgulamıştır.xviii

Sonuç olarak ABD’nin karar taslağı üçte iki çoğunluğu elde edemeyerek başarısız olmuştur. Zira lehte 86, aleyhte 56 oy kullanılırken, 33 devlet çekimser kalmıştır.xix AB ülkeleri karar lehinde oy kullanırken, Rusya ve Çin aleyhte oy kullanmıştır. Kimilerine göre oylama, Filistin meselesine olan desteğin zayıflaması anlamını taşımaktadır. Nitekim kararı destekleyen devlet sayısı oldukça fazla olup, AB ülkeleri ile Afrika, Latin Amerika, Asya ve İslam ülkelerinden de azımsanmayacak sayıda ülkeyi kapsamaktadır.xx Kimilerine göre ise oylama Filistin direnişi için birçok açıdan bir başarıdır. Çünkü karar taslağı Filistin direnişiyle ilgilidir ve Filistin direnişi uluslararası toplumun üzerinde hemfikir olduğu bir husus değildir. Bunun aksine iki devletli çözüm, Kudüs’ün statüsünün korunması ve “İsrail”in 1967’de işgal edilen topraklardan geri çekilmesinin istenmesini içeren kararlar ise ezici çoğunlukla kabul edilmiştir.xxi

ABD’nin Girişiminin Arkasındaki Sebepler

Filistin direnişini kınama konusunda BM’ye başvurma, ABD ve “İsrail” açısından alışılagelmiş bir tutum olmasa da, bir ilk değildi. Zira ABD Haziran 2018’de Kuveyt’in Filistinlilere sivil koruma sağlanması hususundaki karar taslağına karşılık olarak, Hamas’ı kınamak amacıyla BM Güvenlik Konseyi’ne başvurmuştu. ABD’nin karar taslağı ise Hamas’ın füze atışlarını kınamakta, bu füzelerin “askeri yapılanmasının temel kaynağı” olduğunu öne sürmekte ve Gazze Şeridi’ndeki tel duvarların yanında yapılan gösterilerin durdurulmasını istemekteydi. Kuveyt’in önerisini Güvenlik Konseyi üyelerinden Rusya, Çin ve Fransa da dahil olmak üzere 10 devlet desteklerken, İngiltere’nin de aralarında bulunduğu 4 devlet çekimser kalmış, ABD ise öneriye karşı çıkarak veto hakkını kullanmış ve önerinin konseyden geçmesini önlemişti. Buna karşılık ABD karar taslağını ise kendisinden başka kimse desteklememiş, Rusya’nın aralarında bulunduğu 3 ülke taslağa karşı çıkmış, geri kalan ülkeler ise çekimser kalmıştı.xxii Böylece ABD söz konusu adımda Filistinlilerin aleyhinde olan tek devlet durumuna düşmüştü.xxiii

Buna göre Filistin direnişini kınamak için BM’ye başvurmanın, mevcut ABD yönetiminin politikalarının bir parçası haline geldiği söylenebilir. ABD’nin yeni ve yoğun politikaları Kudüs ve mülteciler gibi Filistin meselesinin temellerini hedef almakta ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Washington ofisini kapatma gibi Filistin Yönetimi’ne yeni baskı metotları kullanmaktadır. ABD yönetimi ayrıca BM’nin Filistinlilerin faydasına olacak şekilde oynadığı rolün etkisini azaltmaya çaba göstermiş olup tüm bunlar, ABD’nin şantaj politikasından ve Filistin meselesini çevreleyen realitelerle ilgili mühendislik girişimlerinden bağımsız düşünülemez. Bu tutumun hedefi ise İsrail’deki sağcı bakış açısını hayata geçirmek, mevcut ABD yönetiminin Arap-İsrail çatışması konusundaki planını empoze etmek, Arap-İsrail normalleşmesini sağlamak ile Filistin’de ve ABD-İsrail projesine aleyhtar olan bölgedeki direniş güçlerini kuşatma altına almaktır.

BM Genel Kurulu’ndaki bu son adım, İsrail’de iktidarda olan sağcı rejime şimdiye kadarki en yakın eğilimleri gösteren mevcut ABD yönetiminin politikalarının bir parçası olsa da, bu adımın Gazze Şeridi’ndeki geri dönüş gösterilerini önleme ve İsrail’in söz konusu gösterilere katılan Filistinli sivilleri hedef alan uygulamalarına uluslararası bir kılıf bulma amacını güttüğü gözden kaçırılmamalıdır. Bu gerçek Nikki Haley’nin gerek Haziran’da BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar taslağı, gerekse de BM Genel Kurulu’na sunulan son karar taslağı hakkındaki söylemlerinde gözlemlenebilmektedir. Nitekim Haley bir önceki kararla ilgili olarak Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada Hamas’ın sınır çitleri bölgesinde “şiddet eylemleri”ni “tahrik” ettiğini söylemiş, yine Hamas’ın “siviller arasına savaşçılarını soktuğunu” ve “sivilleri kalkan olarak kullandığını” öne sürmüştür.xxiv Son karar taslağı ise yangın uçurtmaları ve balonlarını kınamayı öngörmektedir.xxv Öte yandan her iki karar da Gazze Şeridi’ndeki abluka ve işgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik tutumu sonucu ortaya çıkan durumların neticesi olarak kendisini göstermiştir.

ABD’nin bu yönelimi, İsrail’in son yıllardaki yönelimiyle kesişmektedir. İsrail kendi ifadesiyle “meşruiyetini ortadan kaldırma çabaları”yla mücadele etmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu isimlendirme boykot kampanyaları, İsrail’in politikalarının ifşa edilmesi ve uluslararası toplum tarafından kınanması yolunda atılan adımlara karşılık yapılmıştır. ABD de bu bağlamda kendisinin önemli bir rolü olduğunu düşünmekte, Filistinliler aleyhinde kınamada bulunmanın ve uluslararası toplumda Filistinlilere yönelik duyulan sempatinin kırılmasının, bu çabaların özünü oluşturduğuna inanmaktadır. Bu açıdan uluslararası kararlar bir otorite kaynağı olmakta ve her iki tarafın kınama girişimlerinin dayanağını teşkil etmektedir.

Diğer yandan bu girişimler mevcut ABD yönetiminin her kime olursa olsun verdiklerinin karşılığını fazlasıyla alma şeklindeki bakış açısıyla uygun düşmektedir. ABD yönetimi, uluslararası toplumun “İsrail”e karşı tutumu hususunda kendi politikasıyla uyumlu tavırlar gösterilmesini sağlamaya çalışmaktadır. Ancak bu durum, ABD siyasetinin tarihi boyunca sahip olduğu başlıca zaaf noktalarından biri kabul edilmektedir.

11-13 Kasım tarihlerinde patlak veren çatışmalar Benjamin Netenyahu için büyük bir utanç kaynağı oluşturup İsrail’deki siyaset, güvenlik ve ordu seçkinleri arasında geniş çaplı tartışmalara yol açtığından,xxvi Netenyahu İsrail tarihi kayıtlarındaki pozisyonunu kuvvetlendirecek bir başarıya gereksinim duymaktaydı. Bu bağlamda İsrail hükümetinin Hizbullah’ın “İsrail’in derinliklerine” kadar uzanan tünellerini hedef aldığını söylediği “Kuzey Kalkanı” operasyonu üzerinde durmak gerekmektedir.xxvii Aynı şekilde Netenyahu’nun BM Genel Kurulu’ndaki son oylamaya kadar Arap devletleriyle normalleşme yolunda kaydettiği başarılardan, İsrail’in başarıları olarak sürekli şu ifadelerle söz ettiğini vurgulamalıyız: “İlk defa BM’de ezici çoğunluk Hamas’ın aleyhine oy kullanmıştır.”xxviii

İsrail Gazze Şeridi’ne yönelik uyguladığı abluka ve buradaki sivillere yönelik yaptırımlar hususunda imajını iyi gösterebilmek için gerçekleri örtecek uluslararası bir kılıfa ihtiyaç duyuyor olsa da, İsrail siyasetinin yeni bir metot olarak Filistin direnişini kınamak için BM’ye başvurması, zamanlama açısından İsrail’in Filistin direnişiyle sahadaki çatışmaları çözüme kavuşturma kudretinin zayıfladığını gözler önüne sermektedir. Bu defa ise BM Güvenlik Konseyi yerine Genel Kurul’un seçilmesi, ABD’nin geçen defa Hamas’ı kınama konusunda başarısız olduğunu ortaya koymaktadır. Zira Rusya çoğunlukla yaptığı gibi veto hakkını kullanmış olup, Çin’in de bu hakkını kullanması olası bir durumdur. Öyle ki bu iki devlet BM Genel Kurulu’nda da ABD’nin karar taslağı aleyhine oy kullanmışlardır.xxix

Tavırlar ve Adımlar

Hamas Hareketi ABD’nin karar taslağı hususunda son derece ciddiyetle hareket etti. İsmail Haniye bölgedeki lider ve yetkililerle bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Haniye’nin görüştüğü isimler arasında Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Mısır Genel İstihbaratı Filistin Dosya Sorumlusu, Katar Dışişleri Bakanı,xxx Türkiye Dışişleri Bakanıxxxi ve İran Dışişleri Bakanıxxxii bulunmaktaydı. Aynı şekilde konuyla ilgili olarak Haniye, BM Genel Kurul Başkanı Fernanda Esniposa’ya bir mesaj gönderdixxxiii ve Rusya’nın Filistin Elçisi Haydar Reşid ile bir araya geldi. Reşid, Haniye’yi resmi bir ziyaret için Moskova’ya davet etti.xxxiv Bununla birlikte Hamas, Filistin Yönetimi’ndeki konuyla ilgili sorumlu isimler ve özellikle de Filistin’in BM Temsilcisi Riyad Mansur da dahil olmak üzere, ABD’nin karar taslağının geçmemesi yolunda çaba gösteren herkese teşekkürlerini sundu.xxxv ABD’nin karar taslağının kabul edilmemesinin ardından ise Hareket, bu yolda faaliyet yürüten herkese tekrar teşekkür etti ve sonucun Filistinliler açısından bir zafer olduğunu, işgale direniş konusunda Filistinlilerin haklarına bağlı kalmaya devam edeceklerini belirtti.xxxvi

Filistin Devlet Başkanlığı da Hamas’ı hedef alan ABD’nin karar taslağı aleyhinde oy kullanma çağrısı yaptı. Bu bağlamda Arap ve İslam devletleri ve diğer ülkelerle birlikte ABD’nin karar taslağının kabul edilmemesine ve bu taslağın karşısında yer alan İrlanda’nın sunduğu taslağın desteklenmesine çalıştı.xxxvii Sonrasında ise Filistin Yönetimi, BM Genel Kurulu’nun ABD’nin karar taslağını reddetmesini memnuniyetle karşıladığını açıklarken, ABD’nin bu adımının Filistin mücadelesini kınama anlamı taşıdığını belirtti. ABD’nin karar taslağı aleyhinde oy kullanan devletlere teşekkür eden Yönetim, Filistin mücadelesinin kınanmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.xxxviii Filistin Yönetimi ayrıca Filistin’in milli projesinin korunması hususunda Filistin Kurtuluş Örgütü’nün önemine işaret ederken, Filistin halkının haklarına el sürülmesine müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi. Buna ek olarak ABD’nin karar taslağının kabul edilmemesine çalışarak, ABD yönetimi ve İsrail’e Filistin Yönetimi’ni hedef alan komplolara geçit verilmeyeceği mesajının iletilmiş olduğunu ifade etti.xxxix

Öte yandan Filistinli gruplar, karar lehine oy veren ülkeleri eleştirirken, sonucu Filistin halkı ve direnişi açısından bir başarı olarak gördüklerini ifade ettiler. İslami Cihat Hareketi, ABD ve İsrail’in hayal kırıklığı yaşadıklarını söyleyerek, dünya genelinde daha fazla dost edinme yolunda çaba gösterilmesi gerektiğini ifade etti.xl Filistin Halk Kurtuluş Cephesi de aynı tavrı takınırken, BM Genel Kurulu’ndaki başarının siyasi ve diplomatik mücadelenin devam etmesi yolunda bir adım olması gerektiğini belirtti. Cephe böylece, uluslararası kuruluşlara baskı yapılarak Filistin meselesiyle ilgili kararların uygulanmasının sağlanabileceğini vurguladı.xli

Bu çatışma Filistin’in birliği açısından benzeri görülmemiş bir örnek ortaya koydu. Filistin’deki tüm gruplar ABD’nin projesine karşı koymanın gerekliliğini hissetti. Zira bu proje, Hamas Hareketi’ni hedef alıyor gibi gözükse de aslında Filistin mücadelesinin tamamını hedef almaktaydı. Aynı şekilde bu çatışma, Arap dünyasındaki farklı grupları da ABD’nin kararını başarısızlığa uğratma noktasında bir araya getirdi. Ancak Suudi Arabistan’ın BM Elçisinin Filistin’den atılan füzeleri “İsrail’deki sivil bölgeleri” hedef aldığı gerekçesiyle kınaması bu hususta istisna gösterilebilir.xlii Bu da Arap dünyasındaki normalleşme, bazı Arap rejimlerinin mevcut ABD yönetimiyle özel ilişkiler kurmaya mecbur kalması, yine bazı Arap rejimlerinin Filistin direnişine karşı olumsuz bir tavır takınmasının “İsrail” lehine bir kararı destekleyecek boyuta ulaşmadığını gözler önüne sermektedir. Bu da işgalci İsrail’le mücadelede reklam, medya ve diplomasinin, aynı şekilde Filistin meselesi lehine dost biriktirmenin ne denli önem arz ettiğini göstermektedir. Bu durum ayrıca Kuveyt, Türkiye ve İran gibi uluslararası platformlarda Filistin meselesini destekleme noktasında etki sahibi olan devletlerin bulunduğunun da ispatı olup, Rusya ve Çin’le ilişkilerin kuvvetlendirilmesi için çalışılabileceğini ortaya koymaktadır.

Karar Taslağının Başarısız Olmasının Yansımaları

Washington Post gazetesi, ABD’nin karar taslağı ile ilgili yapılan oylamanın sonucunun Trump yönetimi ve İsrail açısından bir başarısızlık, Nikki Haley açısından ise şahsi bir hezimet olduğunu söyledi. ABD’nin BM Elçisi olan Haley’nin görevini bırakmaya hazırlandığını belirten gazeteye göre, Haley’nin görev süresi boyunca en göze çarpan faaliyeti uluslararası arenada İsrail’i savunmaktı. Aynı şekilde Haley, Arap devletlerini karar taslağını desteklemeye zorlama konusunda başarısız olan Trump yönetimi için bir hayal kırıklığıydı.xliii Aynı kanaatte olan New York Times gazetesi de oylama sonucunu Nikki Haley’ye bir darbe olarak yorumlarken, Haley’nin İsrail’i destekleme ve BM’de İsrail’e yöneltilen eleştirilere göğüs germeyi görev süresinin köşe taşı olarak algıladığını söyledi.xliv İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi de benzer görüşler serdetti.xlv

Mevcut ABD yönetiminin “İsrail”i destekleme konusunda yapmış olduğu büyük atılıma ve buna bağlı olarak Arap dünyasında Filistin meselesine olan desteğin azalması ve bazı Arap devletlerinin aleni veya gizli olarak İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeye çalışmasına rağmen Filistin meselesi, Trump yönetiminin sergilemeye çalıştığı hız ve kararlılıkla vizyonunu empoze edebileceğinden daha karmaşık bir yapıdadır. Bu bağlamda gözlemciler, ABD’nin karar taslağının elde ettiği çoğunluğun hukuki açıdan bir etkisinin olmadığını ve mutlak anlamda Filistin meselesinin uluslararası arenada destek kaybettiği manasına gelmeyeceğini belirtmektedir. Bunun delili ise BM Genel Kurulu’nun son dönemde Arap ve Filistinliler lehine almış olduğu kararlardır ki bunun son örneği İrlanda’nın karar taslağının kabul edilmesidir. Gözlemciler ABD’nin karar taslağının elde ettiği çoğunluğun ABD’nin projesinin hedefiyle, yani Filistin direnişiyle ilgili olduğunu düşünmektedir. Zira iki devletli çözüm, Filistinli ve Arapların 1967 yılında işgal edilen topraklar üzerindeki hakkı gibi meselelerin aksine Filistin direnişi, uluslararası toplumun, özellikle de Avrupa Birliği’nin, hemfikir olduğu bir husus değildir.xlvi

Nikki Haley’nin karar taslağının kabul edilmemesi sonucu Trump’ın duyduğu öfkeye dair söyledikleri ve Haley’ye “Kime bağırıp kızmalıyız?” ifadelerini kullanması, Trump’ın BM’de yaşadığı mağlubiyeti ortaya koyan bu analizi desteklemektedir. Ayrıca Trump bunun üzerine, ABD’nin karar taslağı aleyhine oy veren devletlere maddi desteğini azaltacak ekonomi politikaları izlemeyi önermiştir.xlvii

İsrail hükümeti Benjamin Netenyahuxlviii yahut BM Elçisixlix vasıtasıyla oylama sonucunu, ilk kez çok sayıda devletin Hamas aleyhine oy kullanmasına bağlı olarak bir başarı kabul etmiş olsa da, Hamas’ı kınama karar taslağının hukuki açıdan karşılaştığı başarısızlığı görmezden gelmek mümkün değildir. Bu da Trump’ın şantaj ve örtülü baskıya dayalı politikalarının başarısız olduğu anlamını taşımaktadır. Aynı şekilde Filistin direnişinin uluslararası düzeyde iyi derecede destek gördüğü ve Filistin direnişine karşıt olan genel eğilime rağmen söylem ve eylem düzeyinde direnişin ne derece kararlı olduğunu ortaya koymaktadır.l Filistin direnişi ayrıca medya ve diplomasi sahalarında da kazanım elde etmiş olup, kendisine aslında sempati beslemeyen birçok devletin dahi desteğini almıştır.li

Buna karşın gözlemciler, ABD’nin karar taslağı oylamasında çoğunluğu elde edemeyen Filistin diplomasisini sert bir dille eleştirmişlerdir.lii Yine de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın uluslararası platformlar vasıtasıyla gayret gösterme hususuna ağırlık vermesi ve sürekli olarak Filistin Devleti’ni tanıyan ülke sayısı ile birçok ülkede bulunan Filistin misyonlarının sayısına vurgu yapması göz önünde bulundurulduğunda, olumlu olarak görülebilir. Ancak söz konusu karar taslağının Hamas Hareketi ve direniş faaliyetlerini hedef alan içeriği ile Trump yönetiminin birçok ülkeye şantaj yapma politikasının nitelikleri görmezden gelinmemelidir. Öte yandan BM’deki dengelerin sabit olmadığının her zaman farkında olmak gerekmektedir.liii Nitekim Kuveyt temsilcisinin başını çektiği manevra ve bu sayede küçük bir farkla da olsa ABD’nin karar taslağının üçte iki oranında oy almaya mecbur bırakılması, durumu kurtaran asıl unsurdur. Bu da gerek Filistin Yönetimi kurumları ve FKÖ vasıtasıyla gerekse de direniş gruplarını, özellikle de bölgesel ve uluslararası ilişkileri düşünüldüğünde Hamas Hareketi’ni güçlendirme yoluyla olsun, Filistin diplomasisinin daha etkin hale getirilmesini gerektirmektedir. Zira “İsrail”, geçmişten bugüne Filistin halkını desteklemiş olan çok sayıda Afrika ve Asya ülkesiyle yeni ilişkiler kurma yolunda oldukça ilerleme kaydetmiş bulunmaktadır.

Sonuç

Amerika Birleşik Devletleri, gerekli oran olan oyların üçte ikisini elde edemeyerek BM Genel Kurulu’nda Hamas’ı kınayan bir karar alınması konusunda başarısız oldu. Bununla beraber İrlanda ve Bolivya’nın İsrail’in 1967’de işgal ettiği topraklardan çekilmesi çağrısı yapan kararı ise başarıya ulaşarak kabul edildi. Bundan bir hafta önce de ABD ve “İsrail” tarafından Filistin yanlısı olarak görülen bir dizi karar kabul edilmişti. Bu da ABD karar taslağına verilen çoğunluk oylarının Filistin meselesinin uluslararası arenada gördüğü desteğin azaldığına işaret etmeye yetmediğini ortaya koydu. Zira ABD’nin karar taslağının içeriği görünüşte Hamas Hareketi’ni kınama amaçlı olsa da, özünde genel anlamda Filistin mücadelesini hedef almaktaydı ve “İsrail”i kınayan birçok uluslararası kararı tepetaklak etmek üzere planlanmıştı. Filistin Yönetimi de ABD’nin karar taslağının yalnızca Hamas’ı ve direniş metotlarını değil, Filistin meselesinin tamamını hedef aldığını anlamış ve bu konuda uyarıda bulunmuştu.

ABD söz konusu adımı, Gazze Şeridi’nde son dönemde yaşanan çatışmalar dizisinin ardından attı. Nitekim son altı ay içerisinde Trump yönetimi, Hamas Hareketi’ni kınamak için iki kez BM’ye başvurmuş olmaktaydı. Bu ise İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlenen “geri dönüş gösterileri”yle mücadele konusunda karşı karşıya olduğu krizin derinliğini ve özellikle de Gazze’deki son çatışmaların da ardından askeri güvenlik konusunda bir denklem oluşturmada yaşadığı art arda başarısızlıkları gözler önüne sermekteydi. Bu bağlamda “İsrail”, uluslararası toplumdaki imajını düzeltmek, Netenyahu ise siyaset ve güvenlik sahalarında başarı göstermek zorundaydı. Zira Gazze’deki son çatışmaların ardından “İsrail” içerisindeki tartışmalar bir hayli alevlenmiş durumdaydı.

Karar taslağı lehine verilen çok sayıdaki oy, birçok üçüncü dünya ülkesinin Filistin’e uluslararası arenada sunduğu desteğin zayıflama eğilimi gösterdiğini ortaya koymaktadır. Söz konusu devletler Filistinlilerin hakları hususunda neredeyse tereddütsüz bir destekte bulunurken, artık uluslararası hukukun öngördüğü haklara yönelik destek sınırlı bir hale dönüşmektedir. Bunun sebebi ise bu devletlerin birçoğunun çıkarlarının ABD ve “İsrail”le, yine terörle mücadele ve terörü destekleyenleri kınama hususundaki kanunların güçlü otoritesiyle ilişkili bulunmasıdır.


iKarar metninin tamamına ABD’nin BM misyonunun internet sayfasından erişilebilir: Statement by the U.S. Mission on Palestinian Delay Tactics Designed to Defend Hamas Terrorism, United States Mission to the United Nations, 30 Kasım 2018, https://goo.gl/DHW4t9

iiUS Fails to Win Enough Support at U.N. to Condemn Hamas, Reuters, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/Vc2Edo

iiiGeneral Assembly Adopts Text Reiterating Call for Comprehensive Middle East Peace After Failing to Pass Resolution Condemning Actions by Hamas in Gaza, United Nations, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/pVvJmk

ivEurope Agrees to Back UN Resolution Condemning Hamas Terror Group, The Times of Israel, 30 Kasım 2018, https://goo.gl/WbovGA

vStatement by the U.S. Mission on Palestinian Delay Tactics Designed to Defend Hamas Terrorism, a. g. e.

viA. g. e.

viiNational Security: Resolution Condemning Hamas Fails at U.N. in Set Back for Israel and Trump Administration, The Washington Post, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/KMwc3e

viiiAmerika 9 Ülkeye Hamas’ı Kınamaya Destek Vermeleri İçin Baskı Yapıyor, Arab48 internet sayfası, 5 Aralık 2018, https://goo.gl/eVhJFZ

ixNikki Haley’in Twitter sayfasından yaptığı paylaşım, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/RC2wAq

xNikki Haley’nin konuşma metninin tamamına ABD’nin BM misyonunun internet sayfasından erişilebilir: Remarks at a UN General Assembly Meeting on a U.S. Draft Resolution Condemn Hamas Terrorism, United States Mission to the United Nations, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/NSbqEb

xiA. g. e.

xiiA. g. e.

xiiiİlk Defa… BM ABD’nin Hamas Hareketi’ni Kınama Girişimini Boşa Çıkardı ve Kuveyt Kararın Kabul Edilmemesinde Rol Oynadı, Euronews, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/qbSwbW

xivBM Haberleri Twitter sayfasında yapılan paylaşım, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/6G3Bjp

xvRemarks on a Procedural Vote at a UN General Assembly Meeting on a U.S. Draft Resolution Condemnd Hamas Terrorism, United States Mission to the United Nations, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/GfWHja

xviBM Genel Kurulu Ezici Çoğunlukla Filistin Lehine 5 Karar Aldı, Filistin Haber ve Bilgi Ajansı WAFA, 30 Kasım 2018, https://goo.gl/dLr7ap

xviiRemarks at a UN General Assembly Meeting on the Situation in the Middle East, United States Mission to the United Nations, 30 Kasım 2018, https://goo.gl/wmBnQL

xviiiStatement by the U.S. Mission on Palestinian Delay Tactics Designed to Defend Hamas Terrorism, a. g. e.

xixBM Haberleri Twitter sayfasında paylaşılan bir istatistik, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/vHNyMb

xxİbrahim Ebu Atile, ABD’nin Direnişi Kınama Karar Taslağı Hakkında Yapılan Oylama Bulmacası, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/bJGvYF

xxiSari Urabi, ABD’nin Direnişe Karşı Karar Taslağı… Başarının Diğer Yüzü, Filistin Medya Merkezi, 8 Aralık 2018, https://goo.gl/hu9Sxd

xxiiKuveyt ve ABD önerilerinin oylandığı toplantı tutanaklarına Bkz:
Oturum 8274: Ortadoğu’daki Durum ve Filistin Meselesi, BM internet sayfası, 1 Haziran 2018, https://goo.gl/BbtkPb

xxiiiWashington Güvenlik Konseyi’nde Yalnız, El-Cezire internet sayfası, 1 Haziran 2018, https://goo.gl/fnoqfB

xxivExplanation of Vote before Voting on Two Draft UN Security Council Resolutions on Gaza, 1 Haziran 2018, United States Mission to the United Nations, https://goo.gl/5qJJxW

xxvStatement by the U.S. Mission on Palestinian Delay Tactics Designed to Defend Hamas Terrorism, a. g. e.

xxviBahsi geçen çatışmalar, yansımaları, sonuç ve kayıtları için Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi’nin ilgili raporuna Bkz:

İsrail’in Han Yunus’taki Güvenlik Operasyonu: Sebepler, Yansımalar ve Sonuçlar, Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi, 10 Aralık 2018, https://goo.gl/hzKWuD

xxvii“Kuzey Kalkanı” operasyonunun hassas zamanlaması birkaç durumla ilişkili olabilir. Bunlardan bazıları Gazze’deki çatışmaların sonuçları, Netenyahu’nun maruz kaldığı polis soruşturmalarıdır. Ancak daha öncelikli olan etken, Hizbullah’ın tünellerinin keşfiyle ilgili hazırlıkların tamamlanmasıdır. İsrail toplumundaki bu tartışma hakkında İsrailli yazar Ben Dror Yemini’nin makalesine Bkz:

Northern Shield Not Meant to Shield Netanyahu, Ynet, 5 Aralık 2018, https://goo.gl/kAAuzB

xxviiiNetenyahu’nun Twitter sayfasından yaptığı paylaşım, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/EZvtcG

xxixZiyad Bahis, Devrik “Hamas’ı Kınama” Projesi: 3 Soru Hakkında, Metras internet sayfası, 8 Aralık 2018, https://goo.gl/po8TAi

xxxHaniye Bölge Liderleriyle Kapsamlı Görüşmeler Gerçekleştirdi, Hamas Hareketi internet sayfası, 2 Aralık 2018, https://hamas.ps/ar/post/9930

xxxiDirenişi Kınama Kararını Başarısız Kılma Girişimleri… Haniye Türk Dışişleri Bakanıyla Telefonda Görüştü, Hamas Hareketi internet sayfası, 3 Aralık 2018, https://hamas.ps/ar/post/9933

xxxiiHamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İran Dışişleri Bakanıyla Telefonda Görüştü, İran Dışişleri Bakanlığı internet sayfası, 3 Aralık 2018, https://goo.gl/jnzMmw

xxxiiiHaniye BM Genel Kurul Başkanı’na Mesaj Gönderdi, Hamas Hareketi internet sayfası, 28 Kasım 2018, https://hamas.ps/ar/post/9923

xxxivHaniye Moskova’ya Resmi Ziyaret Daveti Aldı, Hamas Hareketi internet sayfası, 28 Kasım 2018, https://hamas.ps/ar/post/9921

xxxvABD’nin BM’de Hamas Hareketi’ni Kınama Amaçlı Karar Taslağına Karşı Gösterilen Çabalarla İlgili Basın Açıklaması, 6 Aralık 2018, https://hamas.ps/ar/post/9939

xxxviDirenişi Kınayan Karar Taslağının Başarısızlığı Hakkında Basın Açıklaması, Hamas Hareketi internet sayfası, 7 Aralık 2018, https://hamas.ps/ar/post/9941

xxxviiFilistin Devlet Başkanlığı ABD’nin Hamas Aleyhtarı Tasarısına Karşı Oylama Çağrısı Yaptı, Filistin Bilgi ve Haber Ajansı WAFA, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/ZjYyev

xxxviiiFilistin Devlet Başkanlığı BM Genel Kurulu’nun ABD’nin Filistin Mücadelesini Kınama Karar Taslağını Reddetmesini Memnuniyetle Karşıladı ve Taslak Aleyhine Oy Veren Devletlere Teşekkür Etti, Filistin Bilgi ve Haber Ajansı WAFA, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/QhM5y3

xxxixEbu Redine, FKÖ Bugün Milli Projeyi Korumaya ve Davamızı Ortadan Kaldırmaya Yönelik Tüm Girişimleri Boşa Çıkarmaya Gücünün Yeteceğini İspat Etmiştir, Filistin Bilgi ve Haber Ajansı WAFA, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/s7qFRt

xlNahale’den Açıklama: Amerika, İsrail ve Destekçileri, Meşru Direnişimizi Kınama Kararını Kabul Ettirmede Başarısız Olarak Hayal Kırıklığına Uğradı, Filistin İslami Cihat Hareketi internet sayfası, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/wGLzQD

xliFKHC: ABD Karar Taslağının Başarısızlığı Filistin Milli İradesinin Zaferidir, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi internet sayfası, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/S38KQQ

xliiSuudi Arabistan BM Elçisi Gazze’den İsrail Yerleşimlerine Atılan Füzeleri Kınadı, Alquds Alarabi internet sayfası, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/FNUPxg

xliiiResolution Condemning Hamas Fails at U.N. in Set Back for Israel and Trump Administration, The Washington Post, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/fQRaog

xlivIn Blow to Haley, U.N. Rejects Measure Condemning Hamas, The New York Times, 6 Aralık 2018, https://goo.gl/KD4Zea

xlvIn Blow to U.S. Administration and Israel, UN Fails to Pass anti-Hamas Resolution, Haaretz, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/4uTRUL

xlviHüsam Şakir, BM Genel Kurulu’nda Zafer mi Hezimet mi?, Filistin Medya Merkezi, 8 Aralık 2018, https://goo.gl/VnXbwr

xlviiHaley: After UN Vote on Hamas Failed, Trump Suggested Fund Cuts as Retribution, The Times of Israel, 8 Aralık 2018, https://goo.gl/i6sVoa

xlviiiNetenyahu’nun Twitter sayfasında yaptığı paylaşım, 6 Aralık 2018, a. g. e.

xlixİsrail’in BM Elçisi Danny Danon’un Twitter sayfasında yaptığı paylaşım, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/WfpmAb

lSari Urabi, ABD’nin Direnişe Karşı Karar Taslağı… Başarının Diğer Yüzü, a. g. e.

liZiyad Bahis, Devrik “Hamas’ı Kınama” Projesi: 3 Soru Hakkında, a. g. e.

lii Nadiye İsam Harheş, ABD’nin Hamas’ı Kınama Kararı Öncesi yahut Sonrasında Filistin Diplomasisi Nerede?, Raialyoum internet sayfası, 7 Aralık 2018, https://goo.gl/QRcBdt

liii İbrahim Ebraş, BM İki Uçlu Silah, Nabaa Bilgi Ağı, 10 Aralık 2018, https://goo.gl/E6bnfG

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu