Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi “Arap Dünyasında Kadın ve Siyaset” Konulu Fikir Atölyesi Düzenledi

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi İstanbul’da, “Arap Dünyasında Kadın ve Siyaset: Olan ile Olması Gereken Arasında” başlıklı yeni bir fikir atölyesi düzenledi. Programa farklı düşünce arka planlarına sahip erkek ve kadın entelektüel isimler katıldı.

Katılımcılar, bölge ülke ve halklarının içerisinden geçmekte olduğu kritik olaylar sonucu Arap dünyasında yönetim ve siyaset alanlarında bir gerileme yaşandığı hususunda hemfikir oldu. Söz konusu durumun neticesi olarak, kadının siyasetteki durumu da kötüleşti. Katılımcılar toplumlar nezdinde yaşanan genel gerileme halini, Arap kadınının siyasetteki rolünün zarar görmesinin arkasındaki temel sebep olarak görmek gerekliyse de, bunun yegane sebep olamayacağını dile getirdi. Zira Arap dünyasındaki yönetim pozisyonlarına hala erkekler hakim olup bu, karar alma mekanizmalarında kadınlara gerekli düzeyde yer verilmesine olanak tanımamaktadır.

Arap dünyasında kadının siyasi rolünün kötüleşmesinin sebep ve arka planını inceleyen katılımcılar, toplumsal, kültürel ve tarihsel bir dizi etkenin yanı sıra sömürgeciliğin de rolünün söz konusu olduğunu ifade etti. Erkek ve kadın arasındaki “fıtri farklılıklar yahut fıtrat faktörü” konusunda ise, katılımcılar arasında birbirinden farklı bakış açıları kendisini gösterdi. Fıtrat faktörünün hesaba katılması konusunda ısrar eden grup, kadının psikolojik ve biyolojik yapısı nedeniyle hamilelik, emzirme vb. gibi erkeğin karşılaşmadığı zorluklarla karşı karşıya olduğunu, bunun ise kaçınılmaz olarak kadının siyasi statüsünü zayıflattığını dile getirdi.

Bu görüşün karşısında yer alan grup ise, söz konusu farklılıkların var olduğunu ancak kadının nüfuz ve güç denkleminde ağırlık sahibi olmasının önünde gerçek anlamda bir engel teşkil etmediğini savundu. Bu bağlamda grup, kadının siyaset de dahil olmak üzere tüm alan ve sahalarda erkek gibi etkin ve yönetici bir rol oynamadaki potansiyelinin, erkeklerden farklı olmadığını belirtti. Kadının yaradılıştan gelen yapısının kendisi için bir zayıflık oluşturduğu iddiasıyla ilgili olarak ise grup, bu tür iddiaların tarih boyunca siyasi arenadaki erkek egemenliğinin önünü açmak için bahane olarak kullanıldığını ifade ederek, ilmi ve tarihsel gerçeklerin bu hususta delil olduğunun altını çizdi.

Siyasi kota meselesi ele alınırken ise katılımcılar arasında görüş ayrılığı ortaya çıktı. Bazı katılımcılar kota sisteminin kalkınma ve demokratik ilkelere aykırı olduğunu, bu sistemin seçmenleri ehil olup olmadığına bakılmaksızın kadınlara oy vermeye mecbur bıraktığını savundu. Buna karşılık kota sistemini destekleyenler ise, bu sistemin kadının zayıflayan rolü meselesinin aşamalı ve geçici çözümü bağlamında anlık bir zaruret olduğunu, kadının maruz kaldığı dışlanmanın ışığında siyasetteki rolünün canlandırılabilmesi noktasında pratik ve etkin bir yöntem teşkil ettiğini öne sürdü.

Katılımcılar son olarak Arap dünyasında kadının siyasi rolünü iyileştirmeye katkı sağlayabilecek bir dizi öneri sundu. Bu önerilerin en önemlilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kadının siyasi ve etkin bir aktör olma potansiyeline sahip olduğu bilincinin inşa edilmesi ve pekiştirilmesi için tedrici bir faaliyet yürütülmesi.
  • Kadınlara siyasi partilerde tam üyelik verilmesi.
  • Kadının siyasi statüsünü güçlendirmeye uygun şart ve ortamın sağlanması.
  • Uluslararası etkin kadın hareketlerinden yararlanılması ve bunların Arap dünyasındaki yerli kültür ve değerlerle uyumlu olanlarının örnek alınması.
  • Mevcut duruma karşı devrim niteliğinde olacak toplumsal bir kadın hareketi kurulması.
  • Kadının kendisini geliştirmesinin gerekliliği.

 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu