Trump ile Netanyahu Arasındaki Anlaşmazlığın Nedenleri: X Platformundaki Görüşlerin Analizi

Muhammed Hasan, Muhammed el-Mısri
Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi

Yürütücü Özeti

  • Pek çok kişi, Trump ile Netanyahu arasındaki yaklaşım farklılıklarının, özellikle İran’la İsrail’in güvenliğini garanti altına almayan bir uzlaşmaya varılması, Suudi Arabistan’a İsrail’i tanıma şartı koşulmaksızın nükleer teknoloji verilmesi ve Husilerle sağlanan uzlaşma gibi bölgesel meselelerde yaşandığını ve bu durumun anlaşmazlığın temel sebebi olduğunu düşünmektedir.
  • Bir diğer görüşe göre ise etkin bir koordinasyonun yokluğu, Trump’ın muhtemel anlaşmalarında İsrail’in dışlanmasına yol açmış, bu da Netanyahu’nun yalnızlık hissini derinleştirmiştir.
  • Bazı kullanıcılar, kişisel anlaşmazlıkların ve geçmişte yaşanan birikimlerin gerginliği artırarak stratejik bir diyaloğun daha karmaşık hale gelmesine neden olduğunu belirtmektedir.
  • Birçok kişi, Netanyahu’nun iç siyasi çıkarlarına odaklanmasının hata olduğunu ve Trump’ın hızlı hamlelerine ayak uyduramamasının, İsrail’i savunma pozisyonuna ittiği konusunda hemfikirdir.
  • Başka görüşlere göre ise Gazze ve rehineler gibi dosyalardaki farklı hedefler, taraflar arasında bir uzlaşmaya varılmasını engellemiş; her iki taraf da hem iç politikada hem de uluslararası alanda kendisine daha geniş bir alan sağlayacak başarılar elde etmeye çalışmaktadır.

Trump ile Netanyahu arasındaki anlaşmazlıklar, İsrailli kullanıcılar arasında X platformunda geniş bir tartışma yaratmıştır. Görüşler farklılık göstermiş, ancak bu anlaşmazlığın kaynağı olarak özellikle İran ve Suudi Arabistan’la ilgili nükleer dosyalar başta olmak üzere bölgesel meselelere dair görüş ayrılıkları ön plana çıkmıştır. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ile Suudi Arabistan arasında gerçekleşmesi muhtemel ve İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi meselesini aşabilecek bir anlaşmaya ilişkin değerlendirmeler ile Trump ve Netanyahu arasında karşılıklı kişisel rahatsızlıklar da tartışmanın merkezinde yer almıştır.

Bu analiz, X platformunu İbranice kullanan İsrailli kullanıcıların yaklaşık 600 ilgili tweeti temel alınarak gerçekleştirilmiştir.

Bölgesel Görüş Ayrılıkları

İran ile yürütülen nükleer görüşmeler, normalleşme şartı olmadan Suudi Arabistan’ın nükleer programı ve Husilerle sağlanan uzlaşma

ביידן: עותר משלוחי נשק באמצע מלחמה. טראמפ (החבר של בנימין נתניהו, כן?) : מוותר על הסכם שלום עם סעודיה כתנאי לתוכנית גרעין סעודית. אומרים לכם שרק ביבי יודע לעבוד מול האמריקאים!!!!!

Biden: Savaşın ortasında silah sevkiyatlarını durduruyor. Trump (Benjamin Netanyahu’nun dostu, değil mi?): Suudi Arabistan’ın nükleer programı için İsrail’le barış anlaşmasından vazgeçiyor. Size diyorlar ki yalnızca Bibi Amerikalılarla nasıl başa çıkılacağını biliyor!!!!!

Tweetler, Donald Trump ile Benjamin Netanyahu arasındaki en önemli anlaşmazlığın bölgesel meselelerde, özellikle İran’ın nükleer programı ve Suudi Arabistan’la olası uzlaşı girişimlerinde ortaya çıktığını göstermektedir. Netanyahu, erken aşamalarda Trump’ın Tahran’a karşı baskıyı sürdüreceğini, İran’ı nükleer tesislerini tamamen sökmeye zorlayacağını veya en azından yaptırımları artırıp gerekirse askeri müdahale tehdidinde bulunacağını varsaymıştır. Ancak son gelişmeler farklı bir eğilim ortaya koymuştur. İsrail’deki çeşitli kaynaklara göre Trump, İran’ın nükleer faaliyetlerini tamamen durdurmaktan ziyade kısmen sınırlayan bir uzlaşıyı canlandırmayı amaçlayan daha pragmatik bir yaklaşıma yönelmiştir.

Tweet atanlara göre Netanyahu ve çevresinin endişesi, İsrail’in güvenlik kaygılarını dikkate almayan bir anlaşmanın İran’ın daha sonra zenginleştirmeye hızla dönebileceği bir altyapıyı korumasına izin vermesidir. Bu durum, İsrail’in gerektiğinde askeri müdahale etme özgürlüğünü sınırlayabilir. İsrailli medya kaynaklarının, Trump’ın diplomatik adımlarını daha çok iç siyasi hesaplara dayandırdığını belirtmesi, bu endişeleri artırmaktadır.

Suudi Arabistan’ın nükleer projesiyle ilgili olarak, Washington’un Riyad’a sivil veya yarı-sivil nükleer teknoloji vermeyi planladığına dair bilgiler sızdırıldığında bu anlaşmazlık tartışmanın merkezine oturmuştur. Bu süreçte normalleşme anlaşması ya da İsrail’i tanıma şartı aranmamıştır. Netanyahu, Trump’ın bu tür anlaşmaları İsrail’i dışlayarak yapmasının, denetim ve güvenlik garantileri süreçlerinden İsrail’i uzaklaştırmasından endişe etmektedir. İsrailli kullanıcılar, Suudi nükleer dosyasının bu anlaşmazlıkta merkezi bir unsur olduğunu vurgulamaktadır.

חדשות קצת מטרידות. מסתבר שטראמפ ויתר על דרישת הנורמליזציה עם סעודיה בהסכם והיא תקבל טכנולוגיה גרעינית. ישראל? אפילו לא גרעיני אבטיח. אחרי שמוחים את הדמעות עולה השאלה, איך הפכנו מבעלת הברית האסטרטגית של ארצות הברית לכלום ושומדבר? התשובה עצובה. נתניהו ריסק את הקשר עם טראמפ כי פחד

Biraz endişe verici haberler. Görünüşe göre Trump, Suudi Arabistan’la yaptığı anlaşmada İsrail’le normalleşme şartından vazgeçmiş ve Suudi Arabistan nükleer teknoloji alacak. İsrail mi? Karpuz çekirdeği bile alamayacak. Gözyaşlarını sildikten sonra şu soru ortaya çıkıyor: ABD’nin stratejik müttefikiyken nasıl bu kadar önemsiz hale geldik? Cevap üzücü. Netanyahu, korktuğu için Trump’la olan ilişkiyi mahvetti.

Bazılarına göre Trump’ın hızlı diplomatik adımları Yemen’de de yeni bir boyut kazanabilir. Trump döneminde Beyaz Saray’ın, İran destekli Husiler de dâhil olmak üzere çatışmanın taraflarıyla uzlaşmaya çalıştığına dair tartışmalar bulunmaktadır. İsrail’de, Washington’un Yemen meselesine İran’ın etkisini sınırlama amacıyla yaklaşmasının, İsrail’in İran’ın bölgesel varlığına dair daha geniş perspektifini göz ardı etmesinden dolayı Netanyahu ile Trump arasında başka bir gerilim kaynağı yarattığı düşünülmektedir.

ביבי, דביל, הבנת ששאר הסכמי אברהם יהיו מדליות של ממשלת שינוי העתידית? הפגזת את טראמפ עם קונספציה שלך כל כך, שהוא אישר לסעודיה פיתוח גרעין? יש כבר בדיחות בחו”ל על איך שפעיליך ושל סמוטריץ וממשלתך מתעללים בשאר האזרחים. אתם צריכים להיות הנשק

Bibi, ahmak! İbrahim Anlaşmalarının geri kalanı, gelecekteki değişim hükümeti için madalya olacak. Kendi fikrinle Trump’a öyle bir baskı yaptın ki Suudi Arabistan’ın nükleer geliştirmesine onay verdi. Yurt dışında, senin ve Smotrich’in yandaşlarının vatandaşlara nasıl davrandığına dair şakalar bile yapılmaya başlandı. Asıl silah siz olmalısınız.

Netanyahu ’nun Hırsı, Trump’ın Hesapçı Tavrı ve Kişisel Anlaşmazlıkların Birikimi

לחשוב שטראמפ מנהל את המהלכים שלו לפי נתניהו זו תמימות נפלאה. טראמפ השתמש בביבי לצרכיו. ביבי חשב שהוא מבין את טראמפ ושוב יצא חסר הבנה. ביבי כהרגלו לא יכול לקחת החלטה רק שעכשיו הוא לא יכול למכור סיפור שהוא הוביל ובזכותו. טראמפ יעשה מה שנוח לו בלי קשר לישראל או לביבי.

Trump’ın hamlelerini Netanyahu’ya göre yönettiğini düşünmek, safça bir iyimserliktir. Trump, Bibi’yi (Netanyahu’yu) kendi çıkarları için kullandı. Bibi ise Trump’ı anladığını sandı, ama yine anlayışsız biri olduğunu gösterdi. Her zamanki gibi karar veremeyen Bibi, artık bir süreci kendi liderliği sayesinde yönlendirdiği yalanını da satamıyor. Trump ise İsrail’e ya da Bibi’ye aldırmadan kendi işine geleni yapacaktır.

.

עוד נשיא ידידותי מאוד שהתנהגות נתניהו עלתה לו להקאה… דרמר דיבר עם בכירים רפובליקנים ביהירות הרגילה שלו על מה טראמפ ‘חייב לעשות’. הסביבה של טראמפ אמרה לו שנתניהו עושה עליו מניפולציות ואין דבר שטראמפ שונא יותר מזה שמציגים אותו כפראייר ועוד כאחד שמשחקים בו, אז הוא החליט לנתק מגע.

Yine çok dostane bir başkan, Netanyahu’nun davranışları yüzünden mide bulantısı hissetti… Dermer, Trump’ın “yapması gereken” şeyler hakkında Cumhuriyetçi yetkililerle her zamanki kibriyle konuştu. Trump’ın çevresi ona Netanyahu’nun kendisini manipüle ettiğini söyledi; Trump’ın en nefret ettiği şey ise kandırılmış ve oynanmış biri gibi gösterilmesidir. Bu nedenle onunla iletişimi kesmeye karar verdi.

İsrailliler, mevcut gerginliğin aynı zamanda Netanyahu’nun iç siyasi hırslarından kaynaklandığını düşünmektedir. Netanyahu, Trump’la ilişkisini seçim dönemlerinde güçlendirerek, Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması veya Batı Şeria’daki siyasi adımların meşrulaştırılması gibi kalıcı kazanımlar elde edeceğini ummuştu. Ancak Trump’ın hesaplarının daha sonra değişebileceği ihtimalini göz ardı etti. Bu değişim, İsrail’in ötesinde çıkar güdüleriyle veya Arap ve bölgesel aktörlerle büyük anlaşmalar içeren siyasi bir miras inşa etme arzusuyla ilgili olabilir.

İsrail’de bazı eleştirmenler, Netanyahu’nun İran tehdidini abartarak 2018 yılında Trump’ı nükleer anlaşmadan plansız şekilde çekilmeye ittiğini savunmaktadır. Bu adımın, yerine geçecek güvenli bir alternatif plan olmaksızın alınması, Netanyahu’yu daha sonra Tahran’la yeniden müzakereye başlayan bir Amerikan yönetimi karşısında etkisiz bırakmıştır. Üstelik İsrail, artık Amerikan karar alıcıları nezdinde eski ağırlığını kaybetmişti. Eleştirmenler ayrıca Netanyahu’nun, zaman zaman Amerikan yönetiminin İsrail kamuoyuna yönelik diplomatik başarılar sunmasını engellediğini belirtmektedir. Bu adımlar arasında tutukluların serbest bırakılması veya Gazze’de gerginliğin azaltılması gibi hamleler vardı. Netanyahu, bu girişimlerin kendi iç destek tabanını zayıflatacağını düşündüğü için süreci bilinçli olarak sabote etti. Ancak bu taktikler, Trump nezdinde, tarihi ittifaka zarar veren ve politik oyalamaya dayalı hamleler olarak algılandı ve memnuniyetsizliği artırdı.

Trump’ın, Netanyahu’nun bölgede ABD’nin müttefikleriyle anlaşmaları ilerletmek için gerekli tavizleri vermediğini fark etmesiyle birlikte, bu kanaati daha da derinleşti. Bunun sonucunda Trump, İsrail’in yeni taleplerine karşı daha mesafeli davranmaya başladı. İsrailli kullanıcılar ayrıca, Netanyahu’nun Trump’ın ilk döneminde bazı konularda Demokrat Parti’yi yanına çekmeye çalıştığı olayları da hatırlatmaktadır. Netanyahu, o sırada kendi içinde zor bir siyasi mücadele yürütüyordu. Bu durum, Trump’a göre Netanyahu’nun Amerikan siyasetinde fırsatçı ve ikircikli davrandığı izlenimini uyandırdı ve ona karşı kişisel bir tiksinti oluşmasına yol açtı.

Gazze Konusundaki Tutum Farklılıkları

אין לי מושג ירוק על היחסים. אבל ברור לי שמדיניות נתניהו בעזה, בשלושה חודשים מאז נכנס טראמפ לתפקידו היא הפספוס הענק של מדינת ישראל. הגרוע מכל האפשרויות. בזבוז זמן. בזבוז חיילים. וכל זה על מזבח הזכות לחלק מזון לעזתים במקום לדחוף אותם מצפון רצועת עזה בעזרת סגירת הברזים שם וכמובן; אי ביטול השקלים שבידי חמאס – דבר שהיה גורם כאוס כלכלי לארגון.

İlişkiler hakkında en ufak bir fikrim yok. Ama Netanyahu’nun, Trump’ın göreve başlamasından sonraki üç ay içinde Gazze’de izlediği politika, İsrail devleti için büyük bir fırsatın heba edilmesidir. Mümkün olan en kötü seçenek. Zaman israfı. Askerlerin israfı. Tüm bunlar, Gazze halkına yiyecek dağıtma hakkı adına yapıldı, oysa ki kuzey Gazze Şeridi’nden su vanalarını kapatarak onları oradan uzaklaştırmak mümkündü. Ve elbette, Hamas’ın elindeki şekelin iptal edilmemesi — bu, örgüt için ekonomik kaosa yol açacak bir şeydi.

Anlaşmazlığın bir diğer boyutu, özellikle rehinelerle ilgili meselede, Gazze savaşının yönetimi etrafında şekillenmektedir. Trump her zaman, yerel kamuoyuna sunabileceği hızlı bir başarı örneği sergilemek istemiştir; örneğin bir rehine takası ya da kapsamlı bir ateşkes anlaşması gibi. Netanyahu ise kendisini, Hamas’a karşı “yumuşak” olarak görülen her türlü yaklaşımı reddeden aşırı sağcı ittifaklarla bağlı hissetmektedir. Bu farklılıklar sadece ateşkesle sınırlı kalmayıp, insani yardım ve diğer hassas konuları da kapsamaktadır.

Bu tablo, Trump’ın “anlaşma yapıcı” kimliğini öne çıkarma arzusuyla Netanyahu’nun koalisyonu koruma ve İsrail sağının siyasi dengelerini gözetme takıntısı arasındaki ayrışmayı yansıtmaktadır. Bu nedenle çatlaklar derinleşmektedir. Netanyahu, Trump’a bedelsiz bir siyasi zafer vermek istememektedir. Öte yandan Trump ise, İsrail Başbakanı’nın kendi diplomatik çabalarını engellemesinden ötürü hayal kırıklığı yaşamaktadır; oysa bu çabalar uluslararası alanda önemli birer başarı sayılabilirdi.

Bu anlaşmazlık, bölgedeki askeri koordinasyon ve ABD’nin İran’la doğrudan diyaloğa girme ihtimali gibi diğer eksenlerle kesiştiğinde daha tehlikeli bir boyut kazanmaktadır. Böylece, ABD-İsrail ilişkileri daha önce benzeri görülmemiş bir sınama dönemine girmiş görünmektedir.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu