İsrail’in Ukraynalı Yahudileri Çifte Sömürüsü
Hitam Acarime*
Giriş
Başlangıcından bu yana Siyonizm, Filistin’e Yahudi göçünü arttırmak ve burada yerleşmek, Yahudi devletini kurmak ve Siyonist projenin hedeflerini gerçekleştirmek için insani krizlerden yararlanmaya çalışmıştır. Zira Siyonist teşkilatının ilk lideri Teodor Herzl, fikirlerini Yahudilerin Avrupa’da yaşadıkları krizlere dayandırmıştır. Tarihin o aşamasında Avrupa’da tekrar Yahudilere karşı antisemitizm dalgaları yaşanmakta olduğundan, Avrupa’daki antisemitizme yine Avrupa içinde çözüm bulmak yerine Teodor Herzl, Yahudiler için milli bir yurt kurulması ve Yahudilerin Avrupa’dan çıkartılmasını savunmuştur. Bu dönemden sonra Avrupa ve Batı’da Yahudi düşmanlığı ciddi düzeyde azalmış olsa da, Siyonist hareket antisemitizm kavramını Siyonist projenin kuruluşu ve desteklenmesinde kullanmaktan vazgeçmemiştir.
Aynı bağlamda Siyonizm, Yahudilerin Avrupa’da Nazilerden zulüm görmüş olmasından da yararlanarak, bu zulmü Yahudiler arasında 1940’larda göçmen sayısı az olan Siyonist projeye hayat vermekte kullanmıştır. Yahudi Ajansı Nazilerle işbirliği yaparak Yahudilerin transfer ve göç etmesi ve sermayelerinin Filistin’e aktarılması amacıyla “Haavara” Anlaşması’nı imzalamıştır.[1] Bu dönemde Siyonist hareket, Yahudilerin göç tarihinde Beşinci Göç olarak bilinen dalga sırasında Filistin’e yaklaşık bir milyon Yahudi getirmiştir. Bu göç gerçekten de Siyonist projeyi kurtarmış ve bu projeye yeniden can vermiştir. Nitekim “antisemitizmin” azalması nedeniyle hareket, bu dönemde Avrupa’dan göçmen getirmekte zorlanmaktaydı. Genel olarak bakıldığında, Siyonist hareket ve “İsrail”in krizleri kullanarak ya da krizler çıkararak “İsrail’e” Yahudi göçmen çekme sicilinde bu politika açık şekilde görülmektedir. Örneğin 1941 yılında Irak’ta meydana gelen Farhud olayını[2] “İsrail”, Arap ülkelerinde yaşamakta olan Arap Yahudilerini çekmekte kullanmıştır. Zira bahsi geçen dönemde Avrupa’dan Yahudi göçünün durması ve Amerika Birleşik Devletleri Yahudilerinin İsrail’e göç etmekten kaçınması nedeniyle “İsrail” demografik bir tehditle karşı karşıya kalmıştı.
Siyonistlerin bu politikası halen dahi değişmemiş olup, Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinin ardından krizi kullanmak için Siyonist projeler yenilenmiştir. Böylece Filistin’de Filistinli nüfusunun Yahudi nüfusuna göre fazla hale gelmesi konusundaki demografik kaygılar ışığında, bölgeye Yahudi yerleşimciler getirerek Siyonist projenin desteklenmesi amaçlanmıştır. Krizin patlak vermesiyle birlikte, İsrail’in açıklama, proje ve politikaları Rusların yanı sıra Ukraynalı Yahudilerin Filistin’e, özellikle de Batı Şeria ve Necef’e yerleşmesini sağlamaya çalışma yönünde seyretmiştir.
Ukrayna’daki Yahudilerin Tarihi
Ukrayna’da Yahudilerin varlığı, Polonya’nın Rusya, Almanya ve Avusturya imparatorlukları arasında bölündüğü 1795 yılına kadar uzanmaktadır. Bu dönemde en büyük Yahudi nüfusu Polonya’da bulunmaktaydı. Polonya’nın bazı bölgelerini ilhak eden Rusya, binlerce Yahudi’nin yönetimi altına girdiğini görmüştür. Böylece Rusya, Avrupa’daki en büyük Yahudi topluluğunun bulunduğu ülke haline gelmiştir. Nitekim 1800 yılında dünyadaki toplam Yahudi nüfusu iki milyon iki yüz elli bin olarak belirtilirken, bu sayının yaklaşık bir milyon dört yüz bini Rusya İmparatorluğu’nda yaşamaktaydı. Bu dönemde Polonya’nın bazı bölgeleri Ukrayna gibi bir takım Doğu Avrupa ülkeleri de Rusların hakimiyetinde bulunmaktaydı.[3]
Çarlık Rusyası, Yahudilere karşı belirli bir iskân politikası izlemiştir çünkü Rusya’nın birkaç Doğu Avrupa ülkesinden oluşan batı bölgesi hariç, Yahudilerin Rusya’nın geri kalan topraklarında ikamet etmelerini engellemiştir. Bu bölgeye “Sınır Yerleşimi” (Pale of Settlement) denmiş olup, Rusya’nın hakimiyetinde bulunan Ukrayna topraklarının çoğu bu bölgenin içinde kalmıştır. Bölgede önemli Yahudi toplulukları vardır. Nitekim şu anda Ukrayna’da bulunan Odessa şehri, Polonya’daki Varşova’dan sonra Rus İmparatorluğu içindeki en büyük ikinci Yahudi topluluğunun yaşadığı şehir haline gelmiştir. Bu yerleşim bölgesinin varlığı Rus Devrimi gerçekleşene kadar, 122 yıl boyunca varlığını sürdürmüştür.[4]
Filistin’e ilk Yahudi göçü yukarıda bahsi geçen yerleşim bölgesinden yapılmıştır. Bu göç, 1881 yılında Rus İmparatoru II. Aleksandr’ın suikasta uğramasının ardından gerçekleşen saldırı dalgasını müteakiben gerçekleşmiştir. Yahudiler Ruslar tarafından zulme maruz bırakılmış ve bu olaylara “Pogrom” ya da “Necef (Güney) Fırtınaları” denmiştir.[5] Yahudilere karşı yapılan saldırıların yaşandığı en önemli şehirlerden biri Odessa olup, buradaki “Siyonizm Muhipleri” toplulukları[6] sınır yerleşim bölgesindeki Yahudileri bu zulümden kaçırmak için göç ettirebilmek amacıyla faaliyet göstermişlerdir. Bu dönemde yaklaşık 25-35 bin arası Yahudi Filistin’e göç etmiştir. Bu göç, Siyonizm tarihinde 1881-1904 yılları arasında gerçekleşen Birinci Göç olarak belirtilmektedir.
1904 yılında Çarlık Rusyasında Yahudilere karşı yeniden katliamların başlamasıyla, Filistin’e Yahudi göçü de tekrar başlamıştır. Böylece 1904-1914 yılları arasında gerçekleşen ve İkicin Göç olarak bilinen yeni bir göç dalgası başlamıştır. Bu göç sırasında yaklaşık 35 bin Yahudi Filistin’e göç etmiş ve göç eden bu Yahudiler Siyonist projenin hayata geçirilmesine ve Filistin topraklarında uygulanmasına yardımcı olmuşlardır. İkinci Göç, Siyonist yerleşimci projenin oluşumunda en büyük rolü oynamıştır. Zira bu göç sırasında David Ben Gurion, Moşe Şaret ve Yitzhak Ben-Zvi gibi Siyonist projenin en önemli liderleri de Filistin’e gelmiştir. Bu isimler ilk Siyonist parti, kurum ve yerleşimleri kurma faaliyetleri yürütmüşlerdir. Rusya’da yapılan Yahudi göçü, Sovyetler Birliği’nin kurulmasından ve Filistin’de İngiliz mandasının teşkilinden sonra da devam etmiştir. Manda yöneticileri, Filistin’e Yahudi göçünü kolaylaştırmış ve böylece İkinci Göç’ün devamı olan Üçüncü Göç başlamıştır.[7] “İsrail”in kurulmasından sonra Sovyetler Birliği’nden Yahudi göçü dalgalı bir seyir izleyerek kimi zaman güçlenirken kimi zaman zayıflamıştır. Nitekim 1948-1980 yılları arasında 550 bin Yahudi Filistin’e göç ederken, seksenlerde göçmen sayısı azalarak ancak birkaç bine ulaşmıştır. Sovyetler Birliği’nin zayıflayarak yıkılmasıyla birlikte ise, Filistin’e büyük Yahudi göçü dalgaları başlamıştır. Günümüzde İsrail’deki Sovyetler Birliği Yahudilerinin sayısı yaklaşık bir buçuk milyon olup, bu sayının yarım milyondan fazlasını kökeni Ukrayna’ya dayanan Yahudiler oluşturmaktadır.[8] Öte yandan halihazırda Ukrayna’da önemli ticari ve ekonomik avantajlara sahip yaklaşık 400 bin Yahudi yaşamaktadır.[9]
Çifte Sömürü
İsrail derin bir coğrafi demografik sorunla karşı karşıyadır. İsrail nüfusunun büyük bir kısmı Tel Aviv Metropolitanı (İsrail’in orta kısmı) bölgesinde yaşamaktadır. Kuzeydeki Netanya şehrinden güneydeki Rehovot şehrine kadar uzanan bu bölge, İsrail’in yüzölçümünün yalnızca %7’si iken, nüfusun %40,6’su burada yaşamaktadır. Diğer yandan Beerşeba Vadisi’nden Eylat şehrine uzanan Necef bölgesi ise işgal altındaki Filistin topraklarının %60’ını teşkil etmekte olup, burada İsrail nüfusunun yalnızca %8’i yaşamaktadır. Filistin-Lübnan sınırından Emir Vadisi’ne uzanan Celile bölgesi ise İsrail Devleti’nin yüzölçümünün %16’sını oluşturmakta ve burada nüfusun yalnızca %15’i yaşamaktadır. Bunlara ek olarak Celile ve Necef bölgelerinden ülkenin merkezine göç gerçekleşmektedir. Celile’deki Yahudi nüfusu 1991 yılından bu yana hızlı ve sürekli şekilde azalmakta ve bu bölge nüfusunun Yahudi oranı %43,1’e düşmüş bulunmaktadır. Necef’te ise 1995’ten bu yana Yahudi nüfusu azalırken, halihazırda bölgedeki toplam nüfusun %59,7’si Yahudilerden oluşmaktadır.[10]
İsrail, merkezden Necef ve Celile’ye göçü teşvik etmek için bu bölgelerde sürekli olarak yerleşim ve Yahudileştirme projeleri uygulamış, böylece bahsi geçen demografik ve coğrafi sorunun üstesinden gelmeye çalışmıştır. Ancak Yahudileri Necef ve Celile’ye dağıtarak Tel Aviv ve merkez bölgelerindeki demografik baskıyı hafifletmek amacıyla yapılan hiçbir projenin istenen başarıya ulaşamadığı konusunda herkes hemfikirdir.[11]
Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’e Celile, Necef, Golan ve Batı Şeria’daki projelerini uygulama girişiminde bulunma fırsatı vermiştir. Öte yandan İsrail’in Ukrayna krizinde çifte sömürüde bulunduğu söylenebilir. Zira İsrail, Rusya-Ukrayna krizini kullanarak demografi sorununu çözmek adına Yahudi göçmenleri topraklarına getirmeye çalışmakta ancak İsrailli Yahudiler ekonomi ve yaşam şartları açısından cazibesi olmadığından Necef, Celile, Golan ve Batı Şeria’da yaşamaktan kaçındıklarından, bu bölgelere Ukraynalı Yahudileri yerleştirerek onları da kullanmak istemektedir. Böylece İsrail, savaştan kaçan Ukraynalıları yalnızca birer tedbir aracı ve kurban olarak yerleşim projesi için kullanmayı arzulamaktadır.
Ukrayna’daki savaş başlar başlamaz İsrail, Ukrayna’dan kaçan Yahudilere kapılarını açmak zorunda olduğu yönünde ima ve açıklamalarda bulunmaya başlamıştır. İsrail Başbakanı Naftali Benet 7 Mart 2022’de yaptığı açıklamada “Ukrayna’daki savaş bölgelerinden buraya, İsrail’e gelmek isteyen çok sayıda Yahudi bulunmaktadır.[12] Bizler de riskli bölgelerden kaçan Yahudileri kabul etmeli ve onlara kapılarımızın açık olduğunu, burada sıcak bir yuvalarını olduğunu hissettirmeliyiz” ifadelerini kullanmıştır.[13] Bu açıklamanın ardından İsrail hükümeti, Ukrayna ve Rusya’dan Yahudileri İsrail’e getirme kampanyası başlatarak bu kampanyaya İsrail’in dünyanın her yerindeki Yahudilerin güvenliğinden sorumlu olduğuna işaretle “İsrail’in Garantisi” adını vermiştir. Kampanyaya “Yahudi Ajansı”, “Dünya Siyonist Teşkilatı” ve “El Al” İsrail havayolu şirketi Dışişleri ve Göç Bakanlıklarının işbirliğiyle katılmıştır.[14] Aynı şekilde Ukrayna dışındaki İsrail konsoloslukları da Yahudilerin göç prosedürlerini kolaylaştırma için çalışmakta, Varşova, Budapeşte, Bükreş ve Moldova’daki konsolosluklar göçmen vizesi vermek için harekete geçmekte, İsrail konsoloslukları göç etmeyi düşünen Ukraynalı Yahudilerin sorularını cevaplandırarak onlara yardım etmektedirler.[15] Burada dikkat çeken nokta, Ukraynalı Yahudileri savaştan kurtarma konusunda İsrail’i harekete geçiren sebeplerin insani sebepler olmamasıdır. Zira İsrail herhangi bir savaşın bulunmadığı Rusya’daki Yahudileri de göç ettirmek istemektedir. Bu nedenle İsrail’in hedefleri yerleşimci ve sömürgeci hedefler olup, demografik ve coğrafi kaygılarından kaynaklanmaktadır.
İsrail hükümeti, Ukraynalı ve Rus Yahudiler ile komşu ülkelerdeki Yahudileri İsrail’e getirmek için bir acil durum planını onayladı. Planın merkezinde, dünyanın neresinde olursa olsun tüm Yahudilere İsrail’e göç ettikleri anda İsrail vatandaşlığını almaya hak kazanacaklarını öngören 1970 yılına ait “Düzenlenmiş Geri Dönüş Yasası” uyarınca binlerce Yahudi’nin İsrail’e getirilmesi bulunmaktadır.[16] İsrail Göç ve Entegrasyon Bakanlığı’nın açıkladığına göre 50 bin Ukraynalı Yahudi Geri Dönüş Yasası kriterlerini karşılamaktadır.[17] Entegrasyon ve yerleşim planı, Ukraynalı ve Rus Yahudilerin iki ila üç ay süreyle Entegrasyon Bakanlığı tarafından bakılmasını ve otel ya da misafirhanelere yerleştirilmesini öngörmektedir. Öte yandan İsrail hükümeti, “karavan” tipi seyyar yapılardan oluşan mahalleler oluşturmaya çalışmakta ve göç eden Yahudileri geçici olarak buraya yerleştirmeyi planlamaktadır. Bu mahalleler Necef, Celile, Golan ve Batı Şeria’da kurulacak olup, 4500 yerleşim ünitesinden oluşması öngörülmektedir. Bu yapılanmadaki hedef ise, söz konusu geçici evlerin göçmenlerin kalıcı evleri haline gelmesidir.[18]
Bu plan, İsrail’in yeni göçmenleri -Yahudilerin merkezden uzakta yaşamak istememeleri nedeniyle defalarca başarısız olmuş olan- Necef ve Celile’deki yerleşim projesinde kullanma çabasını yansıtmaktadır. Bu da sol, orta partiler ve Ortak Arap Listesinin de üyesi olduğu ancak sağ ideolojinin hüküm sürdüğü mevcut İsrail hükümetinin yaklaşımını da gözler önüne sermektedir. Nitekim bu hükümet büyük İsrail topraklarında yerleşimcilik ve Filistinlilerle herhangi bir siyasi çözüm olasılığının fiilen terkedilmesi üzerine kuruludur. Bu politikaların pratikte uygulanması, savaşın ilk haftasından itibaren başlamıştır. 3 bin Ukraynalı Yahudi İsrail’e getirilmiş ve Celile ile Beerşeba’daki özel merkezler ve Tel Aviv bölgesindeki otellerde adaptasyonları sağlanmıştır. Bundan sonra göçmenlerin bazıları Batı Şeria’daki yerleşimlere, bazıları tarımsal yerleşim alanlarına, bazıları ise Necef’teki Yahudi kasabalarına yerleştirilecektir.[19]
İsrail’in takip ettiği bu politikalar, savaşı çıkarı için kullanarak sömürgeci yapısını güçlendirmeye çalıştığını ve İsrail’e Yahudi göçünü yoğunlaştırmak istediğini göstermektedir. İsrail’e göre ülke tüm Yahudilerin yurdu olup, tarihsel anlatısı boyunca zulüm ve eziyet politikalarına maruz kalmış olan her Yahudi’nin güvenli sığınağıdır.
Sözde İnsanlık
İsrail bir yandan Ukraynalı Yahudileri ülkesine alma ve iskan etme politikaları geliştirirken, Yahudi olmayan göçmenleri reddetmektedir. Aynı şekilde ülkesine girmesine izin verdiklerine ise savaş biter bitmez kendi ülkelerine dönme şartı koşmuştur. Nitekim Yahudi olmayan Ukraynalı göçmenlere İsrail’den çıkarken iade edilmek üzere 10 bin şekel para ödeme şartı getirmiştir.[20] Bu tutum, Yahudi devleti düşüncesi üzerine kurulmuş olan Siyonist projenin tasavvuruyla uyum arz etmektedir. Öyle ki 2018’de Knesset’te kabul edilen Milliyetçilik Yasası’nda “İsrail’de kendi kaderini tayin etme hakkı yalnızca Yahudilere aittir ve doğrudan vatandaşlık hakkı doğuran göç hakkı yalnızca Yahudilere verilmiştir” denmektedir. Ayrıca yasada “İsrail”, Yahudi halkının ulusal devleti olarak tanımlanmaktadır. Yahudiler burada doğal, kültürel, dini ve tarihsel kendi kaderini tayin hakkını kullanır.[21]
“İsrail”, bu devletin Yahudi bir devlet olması ve dünyadaki Yahudilerden sorumlu bulunması gerekçesiyle Yahudi olmayan Ukraynalı göçmenleri reddetme politikasını benimsemiştir. Yahudi göçmenleri toplumuna adapte ederek, diasporadaki Yahudilerin dini, tarihi ve kültürel miraslarını korumaya ve tüm Yahudileri tek bir milli yurtta bir araya getirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle büyük sömürge kolonisi saf “Yahudiliğini” güvence altına alana kadar Yahudi olmayan göçmenleri reddetmektedir.
*Siyaset Sosyolojisi Araştırmacısı – Ramallah
[1] Samih İsmail, Haavara: Naziler ve Yahudi Ajansı Arasındaki Gizli Anlaşmanın Sırları, Hafryat, https://2u.pw/P3iyT
[2] Hüsam Abdulkerim, Siyonistler Iraklı Yahudileri Göç Ettirmek İçin Nasıl Çalıştı?, el-Meyadin, https://2u.pw/mRxbz
[3] Sabri Ceris, Siyonizm Tarihi, (Ramallah: Merkezü’l Ebhas), 2015, İkinci Basım, C: 1, s. 30-31.
[4] Sabri Ceris, Siyonizm Tarihi, (Ramallah: Merkezü’l Ebhas), 2015, İkinci Basım.
[5] https://rsc.yschool.co.il/articles/4753-143350448.pdf
[6] Filistin İsrail Çalışmaları Merkezi, Medar, Terim Ansiklopedisi, Siyonizm Muhipleri, https://2u.pw/BPY6F
[7] Sabri Ceris, Siyonizm Tarihi, (Ramallah: Merkezü’l Ebhas), 2015, İkinci Basım.
[8] Mahmud Maharib, Putin İsrail’e Milyonluk Rus Yahudi Göçü, Arap 48, https://2u.pw/y6bBX
[9] Havra Kaysi, İsrail Demografisi Dünya Savaşlarından Besleniyor, el-Ahbar Gazetesi, https://2u.pw/ujSjR
[10] Antuan Şalhat, 48 Filistinlileri ve İsrail’in Demografi Fobisi, el-Arabi el-Cedid, https://2u.pw/Fvg05
[11] Nebil el-Salih, Toplum ve Demografi, İsrail Genel Rehberi 2020, Filistin Çalışmaları Derneği, https://2u.pw/3eLIR
[12] Abdurrauf Arnavut, Benet Ukrayna Yahudilerinin İsrail’e Göç Edeceğini Öngörüyor, https://2u.pw/1Cdvj
[13] Halil Musa, İsrail Savaştan Kaçan Binlerce Ukraynalı Yahudi’yi Ülkesine Yerleştirmeye Çalışıyor, el-Ahbar, https://2u.pw/3eYKG
[14] el-Meyadin, İsrail Rusya ve Ukraynalı Göçmenleri Kendisine Çekme Kampanyası Başlatıyor, https://2u.pw/nC4gG
[15] Ahmed el-Cündi, Ukrayna Yahudilerinin Filistin’e Göçü ve İsrail Fırsatçılığı, el-Arabi el-Cedi Gazetesi, https://2u.pw/S0ntb
[16] Adalah, İsrail Geri Dönüş Yasası, https://www.adalah.org/ar/law/view/342
[17] Hanadi Kavasimi, Dünya Savaşları Üzerinden Yaşayan Koloni, Metras, https://2u.pw/brrn6
[18] צבי זרחיה، הממשלה אישרה את התכנית לקליטת עלייה מאוקראינה ורוסיה، https://2u.pw/rFdD0
[19] Muhammed Watd, İsrail Garantisi, İsrail’in Her Hafta Ukrayna’dan 5 Bin Yahudi Getirme Planı, el-Cezire, https://2u.pw/QujRL
[20] Yalnızca Yahudiler… İsrail Aidiyete Göre Ukraynalı Mültecileri Kabul Ediyor ve Yahudi Olmayanları Özel Bir Kategoriye Ayırıyor, Step News, https://2u.pw/Kv9yp
[21] Devletin Yahudiliği, Seçilmiş Halkın Vaat Edilmiş Toprakları, el-Cezire.