DOSYALARİsrail Araştırmaları

İsrail Hindistan İlişkilerinin Gelişmesi

Hindistan Çin’den sonra dünyanın en kalabalık ülkesi ve dünya çapında ekonomik ve askeri alanlarda yükselen bir güç kabul ediliyor. Hindistan Asya kıtasında ekonomik ve askeri gücü açısından Çin’den sonra geliyor.

Filistin davasındaki tutumu açısından, tarihte Hindistan özellikle uluslararası sahada Filistin meselesinin destekçilerindendi. Ancak bu tutumu, 2014’de günümüz Cumhurbaşkanı, Hindistan Bharatiya Janata partisi lideri, Modi’nin başarısıyla neticelenen Hindistan’daki son seçimlere kadar devam etti. Modi’nin sıkı bir “İsrail”  destekçisi olması Hindistan’ın Filistin meselesine karşı tutumunu değiştirdi.

Bu çalışma, farklı alanlardaki “İsrail”  Hindistan ilişkilerini inceliyor: siyasi, ekonomik, güvenlik, askeri ve bu ilişkilerin Filistin davasına yaptığı etki.

1948 yılından önce Hindistan’daki Yahudi sayısı 39500 kişiye ulaştı. Dünyadaki Yahudi diasporaları arasında en çok artış yaşanan diaspora Hindistan’daki Yahudi diasporasıdır. (el-Mesiri, 2015)

Geçen yüzyılın ellili yıllarının başında Hindistan’daki Yahudi sayısı yaklaşık 30 bin kişiye ulaşmıştı. 1997 yılında Yahudilerin “İsrail” e hicret etmesinden dolayı sayıları azalarak sayıları yaklaşık 6000 kişiye düştü. Günümüzde ise Hindistan’ın farklı bölgelerinde yaşayan Yahudi sayısı yaklaşık 5400 kişi kadar. (Merkez Zılman Şiraz , 2002)

Hindistan Cumhuriyeti

Hindistan Güney Asya’da bulunuyor ve Hindistan yarımadasının büyük kısmını kapsıyor. Hindistan uzunluğu 7000 km’den fazla olan sahillere sahip. Kuzeybatısında Pakistan, Afganistan; Kuzey’inde Çin, Nepal, Bhutan; Doğu’sunda Bangladeş ve Myanmar bulunuyor. Hint okyanusunda Hindistan’ın Güneybatısı boyunca Maldiv adaları uzanıyor. Güneyinde Sri Lanka, Güneydoğusunda ise Endonezya bulunuyor. Nüfusu bakımından Hindistan dünyadaki en büyük ikinci ülke öyle ki bugün bir milyardan daha fazla nüfusa sahiptir. Bulunduğu alan bakımından ise dünyada yedinci sırada yer alıyor.

Hindistan antik dünyada bir takım ilk medeniyetlerin yükselişine tanık oldu. Tarih boyunca birçok önemli ticaret yolunun merkezi oldu. Geçmişte 1947’de bağımsızlığını elde edene kadar İngiliz Milletler Topluluğunun bir parçası kabul edildi.

Hindistan halkının yaşamında din, merkezi bir etkeni temsil ediyor. Hindistan nüfusunun %82’si Hinduizm’e inanıyor. (Hinduizm’in kökleri Hindistan’a dayanıyor.) Toplumun %12’si özellikle kırsal kesimde yaşayan halk İslam dinini kabul ediyor, %2,3’ü Hristiyanlığı din olarak kabul ediyor. Halkın %2’si Sih dini, %4’ü Budizm dininin mensubudur. Farklı dinlere inanan azınlıklar da mevcut. Dinlerin çeşitliliğine rağmen Hindistan Anayasa’nın girişinde de yazdığı gibi laik bir ülkedir. (Saleem, 2004)

Hindistan’ın nüfusu yaklaşık 1.028.021.000 kişidir. Bu sayı dünya nüfusunun takriben %16’sını oluşturuyor. Hindistan’da bir kilometrekare başına yaklaşık 311 kişi düşüyor. Nüfusun %74’ü kırsal kesimde, %26’sı şehirlerde yaşıyor. Geçen yüzyılda seksenler boyunca nüfus sayısı ortalama olarak yılda 18 milyon arttı. Sağlık hizmetlerinin gelişmesi ve ölüm oranının düşmesi ile şehir ve kırsal kesimlerdeki nüfus yoğunluğu arttı. Bu da birçok toplumsal probleme yol açtı.

Hindistan halkının %64,8’i eğitimlidir ( kadınların %53,7’ü, erkeklerin %75,3’ü). Nüfusun %39,1’i çalışıyor (kadınların %25,6’sı, erkeklerin %51,7’si). Ortalama ömür 63 yıl. Toplumdaki çocukların oranı %2,23 yani her 1000 vatandaştan 22,3 kişi çocuk. (Will D., 2001)  

Hindistan halkının yaklaşık olarak %80’i Hint ırkından geliyor. Ülke Endonezya’dan sonra en büyük ikinci İslam devleti olarak görülüyor. Hindistan’daki Müslümanların oranı en az %13,4’e ulaşıyor. Hindistan’da farklı dini azınlıklar mevcut. Hristiyanlar %2,33, Sihler %1,84, Budistler %0,76 ve diğerleri. (Will, 2001)

Hindistan ve “İsrail”  arasındaki siyasi ilişkilerin gelişmesi

Hindistan 1948 yılında kuruluşu sırasında “İsrail” i devlet olarak tanımadı. Ancak iki yıl sonra uygulanan siyasi baskılar neticesinde karşılıklı büyükelçiler atamaksızın “İsrail” i devlet olarak kabul etti. 1951’de Hindistan topraklarında “İsrail”  konsolosluğunun açılmasını kabul etti ve iki yıl sonra açılış yapıldı. (Urzi , 2008)

Hindistan’ın “İsrail” i tanımayı reddedip beraberinde karşılıklı büyükelçi atamayı reddetmesi, Hindistan’ın Arap dünyası ile çıkarlarına zarar gelmesinden korkmasından kaynaklanıyor. O dönemde Hindistan cumhurbaşkanı Cevahirlal Nehru ve başkanlık ettiği Hindistan Ulusal Kongresi Arapları destekliyor ve Siyonizm’e karşı çıkıyordu. Ayrıca soğuk savaşta Hindistan Sovyetler Birliği’nin yönettiği Doğu cephesine yakın dururken, “İsrail”  ABD liderliğindeki Batı cephesine yardım ediyordu.

Sovyetler Birliğinin dağılması ile Doğu cephesi çöküp soğuk savaş bitince ve ABD’nin dünya üzerindeki tek kutuplu egemenliği başlayınca geçen yüzyılda doksanlı yıllara kadar iki taraf arasındaki ilişkiler durgun devam etti. Bu uluslararası şartların gölgesinde Hindistan’da hükümet değişip yönetimi İndira Gandhi’nin devralması ile Hindistan’ın “İsrail”  siyasetinde değişmeler yaşandı. Hindistan “İsrail” i ABD ile ilişki kurmak için bir kapı olarak gördü. Hindistan’ın “İsrail”  ile ilişkilerindeki tutumlarında görülen bariz değişim 1991-1996 yılları arasında Hindistan yönetimine Batı’ya açılmayı isteyen Liberal Narasimha Rao’nun gelmesi ile görüldü.

Hindistan “İsrail”  ilişkileri boyunca alınan en önemli dönemeç 1992 yılında “İsrail”  ve Filistin Kurtuluş Örgütü arasında yapılan müzakerelerdi. Bu müzakereler Hindistan’ı “İsrail”  ile ilişki seviyesini arttırmak için cesaretlendirdi. Hatta iki taraf arasındaki barış müzakerelerine katılmak için teklif sundu. Görüldüğü gibi bu adım Hindistan’ın uluslararası siyasette eski seviyesine ulaşması için atıldı.

Uluslararası sahadaki sıralamanın değişmesine katkı sağlayan başka bir dönemeç de vardı. O da Hindistan’ın Arap ülkelerine bakışını değiştiren temel unsur olan 1991 yılındaki birinci Körfez savaşı idi. Öyle ki petrol fiyatlarının düşmesi Hindistan’ın Arap devletlerine itimadını azalttı.

Tüm bu bahsi geçenlere ek olarak, Keşmir bölgesinde çatışmanın başlamasından beri zaman zaman tırmanan Hindistan ve Pakistan arasındaki durumu yatıştırırken Batı’nın oynadığı rol var. Bu rol Hindistan ve Batı’nın genel olarak yakınlaşmasına ve Hindistan “İsrail”  ilişkilerinin iyileşmesine yardımcı oldu. (Urzi , 2008)

1991 yılının Haziran ayında, ABD’deki “İsrail”  yandaşı Yahudi örgütler Hindistan’a “İsrail”  ile tam olarak diplomatik ilişkiler kurması için büyük baskılar uyguladı.  21 Kasım 1991’de Dünya Yahudi Kongresi başkan vekili Isi Leibler Ve Avustralya Yahudileri liderleri ile Hindistan cumhurbaşkanı Narasimha Rao arasında bir görüşme düzenlendi. Leibler, Hindistan’ın BM Genel Kurulu’nda Siyonizm’in ırkçılık olmadığını söyleyen (8486) numaralı karar lehine oylama yapmak üzere “İsrail”  ile ilişkilerini güçlendirmesini istedi ve en az bir ay sonra Hindistan adı geçen karar lehinde oy kullandı.

Ocak 1992’de Hindistan dışişlerindeki “İsrail”  büyükelçisi davet edildi ve ona Hindistan’ın “İsrail”  ile tam anlamıyla diplomatik ilişkilerini geliştirmek istediği bildirildi sonra Hindistan dışişleri bir basın konferansında bunu duyurdu. (Urzi , 2008)

Hindistan “İsrail”  ilişkilerinin Filistin davasına etkileri

İsrail tahminleri Filistin ile barışçıl operasyonların yürütülmesinin “İsrail”  Hindistan ilişkilerini büyük ölçüde desteklediğine işaret ediyor. (Urzi , 2008)

“İsrail” ve Filistin Kurtuluş Örgütü arasında yapılan Oslo anlaşması, tarihte Filistin davasına desteği ile bilinen devletlerden birine “İsrail” e açılması için güçlü bir gerekçe sundu ve Filistin halkının haklarının destekçisinden Siyonist düşmanın yandaşına dönüştü.

Şüphe yok ki bu dönüşümün gelecek aşamada “İsrail”  lehine büyük tesirleri olacak ve belki de dünyada kendine yeni bir stratejik müttefik edinmiş olacak. Hindistan yükselen bir güçtür ve Çin ile rekabetinde büyük arzuları var. Belki BM’de daimi üye olabilmek için çabaları başarılı olur. Hindistan ekonomisi ise sürekli gelişmekte ve Hindistan borsası “İsrail”  için büyük bir giriş kapısı olacak. Nükleer silaha sahip Hindistan askeri gücünün bölgede gerçek bir ağırlığı var. (Levin, 2012)

Hindistan siyasetindeki dönüşüm 2014’de Gazze’ye açılan son savaşta kendini gösterdi. İslami parlamento güçlerinden bir grup ve Gazze’nin zaferi ve “İsrail” in kınanması projesi ile Hindistan’daki Filistin davasının destekçilerine ait kuvvetler ilerlediğinde Hindistan hükümeti şiddetle bu projeyi reddetti öyle ki “İsrail” lilerin bugüne kadar “İsrail” i en çok destekleyen Hintli lider olduğunu söylediği Hindistan cumhurbaşkanı “Narendra Modi” de kararın karşısında durdu. Modi daha önce “İsrail”  ile kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinden sorumlu makamda bulunuyordu. Aynı şekilde eskiden “İsrail”  Hindistan dostluk komitesinin başında bulunan dışişleri bakanı “Sushma Swaraj” ve iktidar partisi aktivistlerinden olan Hindistan Milliyetçi Sağcı Hareket BSKS’nin başkanı “Tajinder Bagga” da kararın karşısında durdu. Bagga 2014 yılındaki Gazze savaşı sırasında Yeni Delhi’de “İsrail” e destek gösterileri düzenlemişti. (Uri, 2014)

Hindistan’ın Filistin davasında uyguladığı siyasetin temel dönüşüm noktası burada ortaya çıkıyor. Hindistan hükümeti ilk defa Hindistan’daki Müslümanlar ve Hint sağının söylediklerini duymamazlıktan gelip Filistin halkının zaferi için verilen bir kararı reddediyor. “Bagga” bu durumu özellikle Hindistan’ın Pakistan ile savaşında “İsrail”  Hindistan’ın sürekli yanında oldu şeklinde gerekçelendirdi. Ancak Filistinliler Pakistan’ı destekliyorlardı. Bu nedenle Hindistan’ın üzerine düşen “İsrail” i desteklemektir.

Ancak buna mukabil, BM’de Hindistan’ın “İsrail”  aleyhine oy kullandığı ve 2014 yılında Gazze’ye açılan son savaşın soruşturulması için komisyon oluşturulmasını desteklediği söyleniyor. Hindistan başbakanı “Narendra Modi” Ağustos 2015’de Filistin topraklarını ziyaret etti ve Hindistan’ın Filistin davasının destekçisi olduğunu vurguladı. “İsrail”  ile ilişki kurulmasının Filistin’e verilen desteğin kesileceği anlamına gelmez diye belirtti. (Amir, 2015)

Yetmişlerde on yıl Hindistan “İsrail”  ilişkilerinde özellikle Pakistan nükleer dosyası hakkında bilgi alışverişinde dönüm noktası olmuştu.  2015 yılının başında, bu ilişki Moshe Ya’alon’un Hindistan savunma bakanına yaptığı ziyaretle büyük bir gelişme kaydetti. “İsrail” in güvenlik sanayisi fuarına katılması da bunu etkiledi. Öyle ki güvenlik ve teknoloji alanlarında yapılan “İsrail”  ihracatında Hindistan merkezi bir yön olarak kabul ediliyor. (Rafael, 2015)

Eski “İsrail”  büyükelçisi Alon Ushpiz, Hindistan ile ilişkilerinin derinliğini şöyle özetledi: Aramızdaki ortaklığın varlık meselesi olduğuna inanıyorum, bunun sebebi beraber yaptıklarımızdır ki bu durum Hindistan ve “İsrail” in günlük hayatını büyük ölçüde etkiliyor.  (Yoav, 2014)

2012 yılında, Hindistan dışişleri bakanı “İsrail” i ziyaret etti. “İsrail” liler ve Hindistanlılar bunu stratejik öneme sahip bir ziyaret olarak gördü. Öyle ki Hindistan ve “İsrail”  basınında özel yayınlar yapıldı. Bu ziyaret için iki ülke arasında tarım, su, enerji ve teknoloji alanlarında ayrıca güvenlik işbirliği ve terörle mücadele konularında birçok anlaşmaya imza atılması planlanıyordu.  (Tal, 2012)

2011 yılında “İsrail”  hava kuvvetleri komutanı tümgeneral Ido Nehoshtan iki ülke arasında askeri havacılık alanında işbirliği imkânını incelemek için Hindistan’ı ziyaret etti. O sıralarda Türkiye ile “İsrail”  arasında yaşanan siyasi krizden dolayı bu alanda Hindistan’ın Türkiye’ye alternatif olup olamayacağını araştırdı. Bu ziyaretin hemen ardından, bir grup anlaşmaya imza atıldı. Aynı yıl “İsrail” , Hindistan’ın kendisi için stratejik bir müttefik olup olamayacağını incelemeye yöneldi. (Tal, 2012)

“İsrail”in Çin ile ekonomik ilişkilerini koruma isteğine rağmen, Hindistan’ı stratejik müttefik seçti. Öyle ki onu gelecekte Asya ülkeleri arasındaki en büyük güç olarak görüyor. Ayrıca Hindistan ile ortak paydalarının -özellikle ekonomi alanlarındaki- en büyük olacağını düşünüyor. Aynı şekilde Amerika’nın ile ilgili durumlarda Hindistan Çin’den daha yakın duruş sergiliyor. (Esed, 2014)

Bununla beraber, Hindistan dış ilişkilerindeki dengeyi tekrar gözden geçirmedi. “İsrail”  ile ilişkilerini geliştirmesine rağmen, İran ile ilişkilerini korumayı başardı ve “İsrail”  ile kurduğu ilişkinin bunu etkilemesine izin vermedi. Hindistan’ın “İsrail”  ile ortak çıkarı ekonomik, teknolojik ve belki askeri yardımlaşmaya dayanıyor ancak İran ile çıkarları Hindistan’ın görmezden gelemeyeceği birçok etken üzerine kurulu; komşuluk, coğrafya, kültür, tarih, siyaset ve enerji. Bundan dolayı “İsrail”  bu konuda Hindistan’a baskı yapmadan bu ilişki ile yaşaması gerektiğini anladı. Çünkü “İsrail”  stratejik düzeyde Hindistan için İran’ın kendisinden daha önemli olduğunu biliyor. (Yaftah, 2013)

Hindistan ve “İsrail”  arasındaki güvenlik ilişkisi

Sovyetler birliğini çöküşüne kadar “İsrail”  ve Hindistan arasındaki güvenlik ilişkisi özellikle Pakistan nükleer dosyası ile ilgili istihbarat ve bilgi paylaşımı ile sınırlıydı. “İsrail”  bu dosya hakkında çok fazla bilgiye sahipti ve bu bilgileri Hindistan ile paylaşma hazırlığındaydı. Sonra iki taraf arasındaki güvenlik ilişkileri gelişti ve yıldan yıla devamlı arttı.

Bu bağlamda ilk durak 1977’de MOSSAD’ın Pakistan’ın nükleer reaktörü hakkında bilgi edinmesi ve bu bilgileri Hindistan’a sunmasındaydı. Böylece iki ülke arasındaki güvenlik işbirliğinin düzeyi büyük oranda arttı.

1978 yılında Hindistan “İsrail”  istihbaratından üst düzey bir heyeti ziyaret etti ve Pakistan’ın nükleer reaktör ve programı hakkında önemli bilgiler sundu. Bu durum program hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını düşünen Hintlileri şaşırttı. Sonraki yıl, “İsrail”  aralarında istihbarat birimi başkanı ve birimdeki bir nükleer uzmanının da bulunduğu bir heyeti ziyaret etti.

Bilgi paylaşımı ve ziyaretler sonucunda, Hindistan’da “İsrail”  istihbaratına ait bir temsilcilik açıldı. 1980’de Irak’ta nükleer reaktörün imha edilmesinin ardından Hindistan Pakistan nükleer reaktörünün imha edilmesi için “İsrail”  ile koordine çalışmalar yapmak için uğraştı ancak bu gerçekleşmedi. (Rafael, 2015)

Doksanlardan beri, iki taraf arasındaki ilişkiler gelişme kaydetti. İlişkilerin boyutu istihbarat yardımlaşmasından büyük silah anlaşmaları yapmaya kadar vardı. “İsrail”  Hindistan’a bir savaş gemisi, füzeler, toplar, havacılık teçhizatı ve fotoelektron teçhizatı sattı.

2000 yılından sonra, iki taraf arasındaki silah anlaşmaları tamamlandı. Örneğin; bir milyar dolar değerindeki Falcon anlaşması. Bu anlaşma gereğince “İsrail”  Hindistan’a “Falcon” türü erken uyarı sistemine sahip casus uçakları sattı.  Aynı şekilde “İsrail”  hava sanayisinin ürettiği “Barak” türü füzelere karşı kullanılan füzesavarları kapsayan 260 milyon dolarlık anlaşma yapıldı. Anlaşma aynı zamanda Arrow füzeleri için kullanılan “Oren Yarok” füze sistemini de kapsamıştı.

2004 yılında, “İsrail”  Hindistan’a 1,1 milyar dolar değerindeki anlaşmanın bir parçası olarak “Falcon” 3 türü insansız hava araçları verdi.  Bundan sonra “İsrail”  havacılık sanayinin CEO’su Itzhak Nissan yine “Falcon” türü uçaklar satmak için değerleri yarım milyar ile bir milyar dolar arasında değişen yeni anlaşmalar yapmak için Hindistan’a birçok ziyaret yaptı. (Amir B. , 2011)

Hindistan ordu kaynaklarına göre Hindistan, “İsrail”  yapımı The Heron tipi insansız hava araçları satın almaya çalışıyor. Bu uçaklar silah taşıyabiliyor ve saldırı operasyonları düzenleyebiliyor. Hindistan hükümeti hava kuvvetlerinin “İsrail”  sanayisinden 2016 yılında hizmete girecek 400 milyon dolar değerinde on tane uçak satın almasını onayladı. (Amir T. , 2015)

Hindistan Economic Times gazetesine göre Hindistan en büyük ithalatı “İsrail”  askeri sanayisinden yaptı. Öyle ki geçen on yılda “İsrail” den değeri toplamda on milyar dolara ulaşan askeri teçhizat satın aldı.

Tahminlere göre, “İsrail”  Rusya’dan sonra Hindistan’a en çok silah sağlayan ikinci ülke sayılıyor. Böylece üçüncü sırayı alan ABD’den de önce geliyor. Ayrıca yine tahminlere göre Hindistan ve “İsrail”  arasındaki silah ticareti aralarındaki en büyük ticaret sektörünü oluşturuyor. Her iki tarafın da bu ticaret hacmi ile alakalı gerçek rakamları açıklamaktan geri durmasına rağmen bazı istatistikler yılık bir milyar dolar olduğunu söylüyor. Bu da “İsrail”  in yıllık silah ihracatının %15’ini oluşturuyor. (Eitan, 2015)

İsrail’in güvenlik ihtiyaçları alanında Hindistan piyasasından beklentilerine göre Hindistan’ın ihtiyacı peyderpey büyüyecek ta ki 2017 yılında 12,72 milyar dolara, 2022 yılında 17,18 milyar dolara ulaşacak. Hindistan “İsrail”  ile yaklaşık 3 milyar dolar değerinde askeri anlaşma yapma niyetinde. Anlaşma Hindistan hava gücü için 164 tane özel lazer güdümlü füzeyi içeriyor. Ek olarak, 525 milyon dolar değerinde 321 tane tank savar füze sistemi, 8356 füze ve fırlatma üssü almak için müzakerelerde büyük adımlar atılıyor. (Itamar, 2016)

Ayrıca güvenlik alanında Hindistan ve “İsrail”  orduları zaman zaman ortak eğitimler düzenliyor. “İsrail”  özellikle terörle mücadele alanında Hint askerlerine özel eğitimler veriyor. (Urzi , 2008)

Sözün özü, iki devlet arasındaki güvenlik ve askeri alanlardaki işbirliği bugün iki taraf arasındaki ilişkilerde hiçbir tarafın vazgeçemeyeceği temel bir unsuru oluşturuyor. Bu ilişki gereğince Hindistan herhangi bir komşu ülkeden özellikle Pakistan’dan gelebilecek saldırıda onu üstün kılacak gelişmiş kaliteli silahlar elde ediyor. Buna karşın bu iş birliği “İsrail” e özellikle askeri sanayi alanında büyük bir ekonomik güç kazandırıyor.  Bu durum iki taraf arasındaki bugünkü ve gelecekte kurulacak ilişkiyi pekiştiriyor. Bu ayrıcalıklı bir stratejik ilişkidir.

Hindistan ve “İsrail” arasındaki ekonomi ilişkisi

“İsrail” Hindistan ile arasındaki ekonomik iş birliğini büyük oranda arttırmak için çabaladı. Farklı alanlardaki özelde tarım genelde ise milyar dolarlara ulaşan ticari alış-veriş alanındaki ekonomik ilişkisini arttırmak için kapılarını sonuna kadar açtı. “İsrail” Hindistan piyasasına ve Hint şirketler ve ortaklar adına uluslararası pazarlara girdi.

Tarım alanında, “İsrail” Hindistan’a birçok teknik yardım sunuyor.  Bu yardımlar kapsamında İsrailli uzmanlar ve şirketler sulama, arazi reformu, çölleşme ile mücadele, seracılık, deniz sularını tatlılaştırma, yenilenebilir enerji, su ekonomisi yönetimi gibi farklı alanlarda heyetlere ve Hintli uzmanlara eğitimler düzenliyor. (Urzi , 2008)

Ticari alanda, iki ülke arasındaki ticari oranlar devamlı hızla büyüyor. 1992 yılında sivil sanayilerde Hindistan ve “İsrail” arasındaki ticari mübadele hacmi yaklaşık 180 milyon doları buldu. Yaklaşık 20 yıl sonra 2011 yılında ticari alış-veriş hacmi 5 milyar doları geçti. İsrail dış ticaretine göre Hindistan dünya sıralamasında 4. İken Asya’da Çin ve Hong Kong’dan sonra 3. Sırada.

“İsrail” Hindistan’a değerli madenler, elmas ve değerli taşlar, iletişim araçları, kimyevi ve plastik maddeler, tıbbi araçlar ihraç ediyor. Hindistan ise “İsrail” e değerli taşlar, plastik, kauçuk ve kimyevi maddeler ihraç ediyor. Aşağıdaki tablo ürünlerin ihracat oranlarını ve 2012 yılındaki genel ihracat oranını gösteriyor. (Berağ, 2012)
 

Hindistan’ın İsrail’e ihracatı

Yüzdelik oran

İsrail’in Hindistan’a ihracatı

Yüzdelik oran

Elmas ve değerli taşlar

%66

Elmas ve değerli taşlar

%69

Dokuma, tekstil, ahşap ürünleri

%9

İletişim araçları

%19

Kimyasal ürünler

%10

Kimyasal ve plastik ürünler

%6

Plastik ve kauçuk

%5

Tıbbi araçlar

%3

Farklı türde yedek parçalar

%10

 

 

Aşağıdaki tablo 2010 ve 2014 yılları arasındaki “İsrail” in Hindistan’la ticaret hacmini gösteriyor. (Shauli, 2012) 

Yıl

İhracat değeri / milyar dolar

İsrail ihracatındaki oran

İthalat değeri /milyar dolar

İsrail ithalatındaki oran

Ticaretin toplamı

2010

2.878.16 dolar

%5,61

1.895.63 dolar

%3,18

4.773.79 dolar

2011

2.984.69 dolar

%5,18

2.096.94 dolar

%2,86

5.081.63 dolar

2012

2.443.42 dolar

%4,53

1.501.41 dolar

%2,16

3.944.83 dolar

2013

2.223.43 dolar

%3,93

2.080.04 dolar

%2,90

4.303.47 dolar

2014

2.191.98 dolar

%3,83

2.304.37 dolar

%3,11

4.496.35 dolar

Turizm alanında, yıllık olarak yaklaşık 40 bin İsrailli turist Hindistan’ı ziyaret ediyor. İsrail tahminlerine göre 10 yıl boyunca her İsrailli evinde en az bir kişi Hindistan’da iki hafta geçirebilir. (Yoav, 2014)

Teknoloji alanında, bu alandaki işbirliğinin derinliğine bakarsak, “İsrail” son olarak Hindistan’daki teknoloji sanayileri şehri Bangalore şehrinde bir ekonomi temsilciliği kurdu. (Hotz , 2012)

İki ülke arasındaki anlaşmalar çapında, Hindistan ve “İsrail” birçok anlaşmaya imza attı. Bu anlaşmalardan bazıları şunlardır: (Berkowitz Shirley, 2014)
 

  1. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, 1996.
  2. Yatırımların teşviki ve korunması anlaşması, 1996.
  3. Vergi kaçakçılığını önlemek için İki ülkedeki vergi idareleri arasında işbirliği anlaşması.
  4. Hindistan’da devlet fuarlarında İsrail şirketlerinin ortaklığını kolaylaştırmak hakkında ekonomik işbirliği.
  5. Elektronik ve teknolojik alanda bilimsel işbirliği anlaşması, 1996.  
  6. Tarım işbirliği anlaşması, 1993.
  7. İletişim alanında işbirliği, ekonomik ve ticari işbirliği anlaşması, 1994.
  8. Tıbbi ve sıhhi işbirliği anlaşması, 2003.
  9. Çevreyi koruma anlaşması, 2003.
  10. Ekonomi işbirliği anlaşması, 2005.
  11. Tarım işbirliği planı, 2006.

Hindistan’la ticari ilişkiler için yapılan İsrail tahminlerine göre, bu ilişki ile özelde Körfez’deki Arap ülkeleri genelde diğer Arap ve İslam ülkelerine İsrail ürünleri ve teknolojilerini ulaştırmak için bu ülkelerde Hint diasporaların büyüklüğüne ve Dubai’de kayıtlı 3300’den fazla Hindistan şirketine bakılarak bir köprü kurulacak. Böylece İsrail ve ürünleri Körfez’deki Arap ülkelerine ulaşacak. (Berkowitz Shirley, 2014)

Sonuç
Hindistan ve “İsrail” uzak mesafede stratejik bir takım çıkarlarla birbirine bağlanıyor. İsrailliler bunlara önemle bakıyor. Hindistan’ın Arapların “İsrail” ile barış yapmak için koşuşturmalarını ve Filistinliler ile “İsrail” arasında çözüm anlaşmalarını görmesi kendisine Arap ülkeleri ile ortak çıkarları için bir korku duymaksızın “İsrail” ile uzun bir durgunluk ve belki de ilişkilerin kopmasından sonra yeni bir sayfa açmak için güçlü bir gerekçe veriyor olabilir. Hindistan Filistin davasının baş müttefiki olduktan sonra barış operasyonunun etkisi ile “İsrail” in stratejik destekçisi oldu.

“İsrail” Hindistan ile diplomatik, siyasi, ekonomik ve ticari alanlarda ilişkiler kurmayı başardı. Bu da ona Hint alt kıtasına ve dolaylı olarak Körfez bölgesine ulaşmayı kolaylaştırdı. Bunları son 20 yılda çeşitli sıçrayışlar yaşayan büyük ticari mübadeleler yoluyla yaptı.

Dikkat çeken şu ki Hindistan “İsrail” ilişkileri önce bilgi alışverişi düzeyinde başlayıp sonra milyar dolarlar değerindeki büyük silah anlaşmalarını imzalayacak kadar gelişen güvenlik işbirliği alanında aşikârdı. Bu anlaşmalar uçak ve tankları, çeşitli gelişmiş İsrail silahlarını, ek olarak ortak düzenlenen eğitimleri kapsıyor. Arap, Filistin- İsrail çatışması ve terörle mücadele diye isimlendirilen Pakistan nükleer gücü bu alanda kuvvetle varlığını korumaktadır.

Hindistan ve “İsrail” karşılıklı turizmlerini ilerletmelerinin yanı sıra aralarındaki ticari alışveriş düzleminde, iki ülke farklı alanlarda birçok anlaşma imzaladı. Yıllık milyar dolarları bulan tarım, teknoloji, kimyevi ürünler vb. alanlarda büyük ticari ilişkilerle ticari mübadelelerini derinleştirdiler.

Bütün bunlar Filistin liderlerini tarihi müttefiklerinin zararını önlemek, Hindistan ile ilişkilerini güçlendirmek, Hindistan’ın Filistin davasına desteğinin devamını garantilemek, Filistin halkı ve hakları ile dayanışma içinde olması ve farklı stratejik düzeylerde bu önemli alanda yalnızca “İsrail” in olmadığını kabul etmesi için harekete çağırıyor.

Yayın ve Denetim: Aziz Kayed ve Ömer Ebu Arkub

Kaynakça

Furat bin Ihzquili, David Kane, David Ness Berkowitz Shirley. (2014). (Hindistan İsrail ilişkileri). Yazar Furat bin Ihzquili, David Kane, David Ness Berkowitz Shirley. (Geçmişi zayıf geleceği güçlü Hindistan) (Sayfa 12). Tel Aviv: İsrail İhracat ve Uluslararası İşbirliği Enstitüsü.

Horizon Rafael. (3 Mart, 2015). (İsrail Hindistan ilişkileri ve Pakistan’ın nükleer silahı). “İsraeldefense” sitesinden alınmıştır ( İsrail Savunması): http://www.israeldefense.co.il/content/%D7%99%D7%97%D7%A1%D7%99-%D7%99%D7%A9%D7%A8%D7%90%D7%9C-%D7%94%D7%95%D7%93%D7%95-%D7%95%D7%94%D7%A0%D7%A9%D7%A7-%D7%94%D7%92%D7%A8%D7%A2%D7%99%D7%A0%D7%99-%D7%A9%D7%9C-%D7%A4%D7%A7%D7%99%D7%A1%D7%98%D7%9F

Eichner Itamar. (9 Şubat, 2016). (Hindistan ve İsrail arasında büyük bir askeri anlaşmaya doğru). Yedioth Ahronoth- Politika’dan alınmıştır: http://www.ynet.co.il/articles/0,7340,L-4764227,00.html

Bar-Yosef Eitan. (2015) (Hindistan / İsrail). Yazar: Bar- Yosef Eitan (Teoriler ve Eleştiriler) (Sayfa 9). Online: http://theory-and-criticism.vanleer.org.il/NetisUtils/srvrutil_getPDF.aspx/2H5ZM1/%2F%2FTeoria%2044_Preface-heb.pdf

Bohbot Amir. (22 Ekim, 2011) (Türkiye için bir alternatif, Hava kuvvetleri sorumlusu Hindistan’ı ziyaret ediyor) Nems.Walla’dan alınmıştır: http://news.walla.co.il/item/1879373

Tivan Amir. (15 Eylül, 2015) (İlişkiler iyileşti- Hindistan cumhurbaşkanı Netenyahu’yu karşıladı ve ziyaret için davet etti). News.Walla sitesinden alınmıştır: http://news.walla.co.il/item/2897782

Durant Will. ( 1 Ocak, 2001) Hindistan. Marefa’dan alınmıştır: http://www.marefa.org/index.php/%D8%A7%D9%84%D9%87%D9%86%D8%AF

Durant Will. (2001). Hindistan. Yazar: Durant Will, Medeniyetin hikâyesi, Hindistan, Komşuları, Uzak Doğu Çin, 3. Bölüm (Sayfa 282) Family Library.

Recaa Saleem. 2004. Hindistan: Temel Bilgiler. Aljazeera.net’ten alınmıştır: http://www.aljazeera.net/specialfiles/pages/157e9c53-8f88-47ca-86d3-5a8a688f62cc

Shafeer Yaftah. (2013) ( İnce bir ipin üzerinde: İsrail- Hindistan- İran). Yazar: Yaftah Shafeer, (Stratejik Değerler) (Sayfa 71, 72, 73). http://www.inss.org.il/uploadImages/systemFiles/%D7%A9%D7%A4%D7%99%D7%A8.pdf

Shlo Tal. ( 10 Ocak, 2012) ( on yıldır ilk defa: Hindistan dışişleri bakanı topraklarımızı ziyaret ediyor ) News.Walla sitesinden alınmıştır: http://news.walla.co.il/item/1892697

Abdulvehhab el-Mesiri. (2015) Dinler ansiklopedisi: Hindistan Yahudileri Indian News. Ed-Durer es-Sünniyye’den alınmıştır: http://www.dorar.net/enc/adyan/83

Ali Esed. (4 Temmuz, 2014) (İsrail Doğu’ya yaklaşıyor, Doğu’yu Çin’e tercih ediyor).  Nrg sitesinden alınmıştır: http://www.nrg.co.il/online/1/ART2/592/314.html

Frdnik Uri. (24 Temmuz, 2014) (Hindistan İsrail’i destekliyor: Görülmemiş bir destek). Mida.org sitesinden alınmıştır: http://mida.org.il/2014/07/24/%D7%94%D7%95%D7%93%D7%95-%D7%91%D7%A2%D7%93-%D7%99%D7%A9%D7%A8%D7%90%D7%9C-%D7%AA%D7%9E%D7%99%D7%9B%D7%94-%D7%97%D7%A1%D7%A8%D7%AA-%D7%AA%D7%A7%D7%93%D7%99%D7%9D

Katznelson Shauli. (2012) … (Hindistan’la yapılan anlaşmalar için yıllık komisyon) Export Government’den alınmıştır: http://www.export.gov.il/UploadFiles/03_2012/India-Merch2012.pdf

Karny Yoav. (25 Mayıs, 2014)… (egemenlik hattı) Yoav Karny sitesinden alınmıştır: yoavkarny.com/2014/05/25/%D7%B4%D7%94%D7%91%D7%A8%D7%99%D7%AA-%D7%94%D7%A7%D7%99%D7%95%D6%BC%D7%9E%D7%99%D7%AA%D7%B4-%D7%94%D7%A9%D7%92%D7%A8%D7%99%D7%A8-%D7%94%D7%99%D7%95%D7%A6%D7%90-%D7%A9%D7%9C-%D7%99%D7%A9%D7%A8%D7%90/

Merkez Zılman Şiraz  (2002) (Hindistan Yahudileri Genel Önsöz) Jewish-Heritage sitesinden alınmıştır: http://www.jewish-heritage.org.il/subcontentpage.aspx?id=171

Mesrad Hotz (11 Ocak, 2012) İsrail ve Hindistan ilişkilerinin yirminci yılını kutluyor.) (Dışişleri bakanlığı bürosundan alınmıştır.): http://mfa.gov.il/MFAHEB/PressRoom/Spokesman/2012/Pages/Israel_and_India_Celebrate_20_Years_of_Diplomatic_Relations_290112.aspx

Netağ Urzi ( 27 Ekim, 2008) (Hindistan İsrail) . Hodu’dan alınmıştır: http://www.hodu.co.il/%D7%94%D7%95%D7%93%D7%95-%D7%99%D7%A9%D7%A8%D7%90%D7%9C

Yuval Boston / Alon Levin. (Nisan, 2012) (İsrail Asya güçleri ile karşı karşıya). Yoğun Strateji’den alınmıştır: http://sikurmemukad.com/strategy042012/

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu