Gazze’deki çatışmanın geleceği ve İsrail ile İran arasındaki çatışmanın tırmanma senaryoları

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki başlattığı soykırım savaşının üzerinden tam bir yıl geçtikten ve işgalci gücün savaşı Lübnan cephesine taşımasından sonra, bu savaşın geleceğine yönelik senaryolar hakkında pek çok soru gündeme gelmekte. Nitekim bir yandan İsrail ateşkes çağrılarına kulak tıkamaya devam ederken bir yandan da yaşananlar karşısında uluslararası ve bölgesel sessizlik sürüyor. Böyle bir ortamda, Gazze halkının maruz kaldığı soykırımı durdurmak için siyasi bir açılım ya da öneriler bulmaya ilişkin girişimlerde azalma görülüyor.

İşgalci İsrail’in kuzeyde Lübnan Hizbullahı’na karşı gerilimi tırmandırması ve İran ile karşılıklı saldırıların temposunun artacağına ilişkin beklentilerle birlikte Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi ve El-Cezira kanalı, savaş cephelerinin genişlemesinin Gazze savaşının geleceğini ne derece etkileyeceğini ve buna karşı gösterilen siyasi çabaların neticelerini aydınlatmak amacıyla bir grup uzman ve akademisyenin görüşünü aldı.

Bu görüşler, aşağıdaki hususlar ve sorular çerçevesinde alınmıştır:

  • Lübnan ile gerilimin tırmandırılması, Gazze’deki savaşın gidişatını ve savaşın durdurulmasına yönelik çabaları nasıl etkileyecek?
  • İşgalci İsrail’in Lübnan ve Hizbullah’a karşı gerilimi tırmandırmasına ilişkin senaryolar neler?
  • Savaş cephelerinin artması İsrail kamuoyunun iktidar ile ilişkisini ve ileriye dönük görüşlerini nasıl etkileyecek?
  • Irak’taki direniş hareketlerinin ve Yemen’deki Ensarullah hareketinin ileride çatışmaya katılmasına ilişkin senaryolar neler?
  • İran’ın bu ekim ayındaki son tepkisinin ardından İsrail ile İran arasındaki çatışmanın tırmanmasına ilişkin senaryolar neler?

Uzmanların görüşleri şöyle özetlenebilir:

  • İşgale karşı direniş cepheleri birbirinden ayrılamaz çünkü bu husus artık taktiksel olmaktan çıkıp direniş taraflarının uygulaması gereken bir strateji haline gelmiştir.
  • İsrail’in ulaşmak istediği hedeflerin çıtası hala değişip yükselmekte. Dolayısıyla İsrail’in şu ana kadar gerek Gazze gerekse Lübnan için açıkladığı hedefler geçici taktiksel hedeflerdir.
  • Filistin direnişi ve Hizbullah, İsrail ve ABD’nin koşullarını kabul ettiğini açıklasa bile Netanyahu savaşı durdurmaz. Çünkü Netanyahu’nun projesi dini ideolojik güdülerin, jeopolitik boyutların ve siyasi çıkarların birleşiminden oluşmaktadır.
  • Gazze ile başlayıp Lübnan’a sıçrayan ve belki de başka alanlara taşınabilecek mevcut savaş, 7 Ekim 2023’teki olayların intikamını almak için değil, Filistinlilerin ulusal haklarını ortadan kaldırmak ve halihazırdaki mücadeleyi sonlandırmak için yapılan bir savaştır.
  • Netanyahu’nun elde ettiği başarılar geçici çünkü İsrail krizi, ölümcül bir darbe veya Hizbullah’a yapılan seri saldırılar gibi yöntemlerle çözülemeyecek kadar karmaşıktır.
  • Irak ve Yemen’deki tüm destek cepheleri önemli olsa da esas güç odağı Lübnan cephesidir. Dolayısıyla Hizbullah’la girilen çatışma gelecek sahneyi şekillendirecektir.
  • İsrail’de 7 Ekim 2023’ten sonra aralarında anlaşmazlık çıkan iki taraf var. Bunlardan ilki, tam zafere ulaşmanın gerekliliğini savunurken diğeri, kesin bir zafer elde edilemeyeceğinden ötürü savaş sonrası için düzenlemelere odaklanılması çağrısında bulunuyor.
  • İran, son tepkisinde İsrail’in yaptıklarına karşı ABD’ye sert bir uyarı göndermiş olabilir. Ancak bazıları bunu İran’ın kapsamlı bir çatışmaya girmekten kaçınma çabası olarak yorumladı. Yine de İran’ın bir sonraki adımını, İsrail’in yanıtının şekli ve niteliği belirleyecek.

Bu çalışmada görüşlerine yer verilen uzmanlar:

El-Mesar Siyasi Araştırmalar Merkezi Direktörü Nihad Ebu Guş, Ramallah

İsrail uzmanı Muaviye Musa

Yazar ve siyasi analist Samir Anebtavi

İsrail meseleleri konusunda yazar ve siyasi analist Faris Yagi

İsrail uzmanı Muhammed Ebu Alan

Filistin-İsrail meseleleri uzmanı ve yazar Muhammed Şahin

Uzman görüşlerinin tam metinlerine ulaşmak için tıklayınız. (Arapça)

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu