ABD’nin UNRWA’ya Yardımını Durdurma Kararı… Genel ve Özel Bağlamlar

Amerika Birleşik Devletleri yakın zamanda Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı’na (UNRWA) yaptığı yardımları durdurduğu açıkladı. Bu karar, Amerikan yönetiminin Filistin meselesine karşı attığı tehlikeli ve köklü, özellikle de Filistinli mülteciler meselesini hedef alan adımlardan birisini teşkil etmektedir.

Bu çalışma, ABD’nin bahsi geçen adımlarının içerisinde yer aldığı bağlamları, bu adımların boyutlarını, adımlar karşısında sergilenen çeşitli tutumları ve mevcut ABD yönetiminin Arap-İsrail çatışmasına yönelik projeleriyle ilişkisini ele almaktadır.

Genel ve Özel Bağlamlar

Amerika 31 Ağustos 2018 tarihinde Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı’na (UNRWA)i yaptığı yardımların tamamını durdurdu. ABD’nin bu kararı genel bağlamda Filistin meselesini, özel bağlamda ise geri dönüş hakkını ortadan kaldırmayı hedef almaktadır.

Yine genel bağlamda olmak üzere Kasım 2017’de Amerika, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Washington ofisini kapatma kararı almıştır. Bu kararın siyasi şantaj amaçlı olduğu açıktır; zira ABD kapatma kararını, ofisin geçici şartlara ve Filistinlilerin İsraillilerle ciddi müzakerelere girmeye hazır olduklarını ispat edip etmemelerine bağlı olduğunu söyleyerek ertelemiştir.ii Nitekim bu durum, Filistin’in “Yüzyılın Anlaşması” yahut “Trump Planı” olarak adlandırılan sürecin içine çekilme çabası olarak görülebilir. Ardından ABD yönetimi, Filistin Yönetimi’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde “İsrail”e karşı adli bir soruşturma açma girişiminde bulunduğu gerekçesiyle, Eylül 2018’de FKÖ ofisini resmi olarak kapatma kararı almıştır.iii

FKÖ’nün ofisinin kapatılma gerekçesi olarak örgütün Uluslararası Ceza Mahkeme’sine yönelmesi gösterilmiş olsa da, ABD Dışişleri’nden yapılan açıklamada gerçek sebebe dair asıl ipuçları verilmiş ve FKÖ’nün İsrail’le doğrudan ve kayda değer müzakerelerde bulunma yolunda herhangi bir adım atmadığı ifade edilmiştir.iv

Bu durum, Filistin Yönetimi’ne yapılan baskılar kapsamında yer alan söz konusu uygulamanın, ABD yönetiminin Filistin meselesine karşı sahip olduğu temel tasavvurlarla ilişkili bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Aralık 2017’de Amerika Birleşik Devletleri, Kudüs’ü “İsrail”in başkenti ilan etmiş ve ABD Başkanı ülkesinin büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını imzalamıştır.v Buna bağlı olarak da 14 Mayıs 2018 tarihinde, yani Filistin Nekbe gününün 70. yıldönümünde ABD, büyükelçiliğini Kudüs’e taşımış ve böylece tarih seçimiyle anlamlı mesajlar vermiştir.

Öte yandan Trump yakın zamanda “Kudüs’ü müzakere masasından çektiğini” ve “İsrail”in Kudüs’ün başkenti olarak tanınmasını kazanması karşılığında, Filistin Yönetimi’nin de “çok iyi bir şey” elde edeceğini söylemiştir. Şimdi ise, kendi ifadesiyle, “İsrail”in Kudüs karşılığında Filistinlilere bir şey verme vakti gelmiştir!vi Bu adımların yanı sıra Trump, emniyet teşkilatına yapılan yardımlar haricinde, Filistin Yönetimi’ne yaptığı yardımları durdurma kararı almıştır.vii Fakat yine de Trump’ın attığı bu adımları, genel anlamda Filistinli mülteciler meselesine, özelde ise “UNRWA”ya karşı aldığı son kararlardan ayrı düşünmek mümkün değildir.

Özel Bağlamlar

ABD’nin Filistinli mülteciler ve UNRWA’ya yönelik niyetleri, BM Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2017 tarihli kararına bir tepki olarak, söylemlerini sertleştirme şeklinde kendisini göstermiştir. BM tarafından tüm devletlere yönelik Kudüs şehrinin kimliğini değiştirmeme talebinde bulunulan söz konusu karar ise, aslına bakıldığında Trump’ın Kudüs’ü “İsrail”in başkenti tanıma kararına karşılık alınmıştır. Bu karar üzerine ABD’nin BM elçisi Nikki Haley, Amerikan Başkanı Donald Trump’ın “ABD’nin Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı’na (UNRWA) yaptığı yardımları durduracağını” söylemiş ve bu yardımın “Filistinlilerin müzakere masasına dönmesine bağlı olduğunu” dile getirmiştir.viii

Donald Trump da Haley’nin BM’de söylediklerini şu sözleriyle pekiştirmiştir: “Biz Filistinlilere yıllık yüzlerce milyon dolar veriyoruz fakat karşılığında hiçbir takdir hiçbir saygı görmüyoruz. Hatta uzun zamandır gecikmiş olan İsrail’le barış anlaşması müzakerelerini bile istemiyorlar.”ix Bu açıklamaya bakıldığında öncelikle söz konusu tehditler ile ABD’nin Filistinliler ve İsrailliler arasındaki çözüm hususundaki yaklaşımları, yine Amerika’nın Filistinlilere karşı cezai yaptırım, İsraillilere ise destek yönünde atmış olduğu diğer adımlar arasındaki güçlü ilişki kendisini net bir biçimde ortaya koymaktadır.

Yapılan bu ilk açıklamalar başta ABD’nin BM Genel Kurulu’nda alınan kararla yaralanan gururu sebebiyle verdiği bir tepki olarak gözükse de, dikkatle incelendiğinde içerisinde açık ve büyük siyasi meseleler barındırdığı görülecektir. Nitekim ABD’nin bu mesele karşısındaki tutumu, Filistinlilerin ABD tarafından Filistin-İsrail meselesi hakkındaki çözüm önerilerine yönelik davranışıyla ilişkilendirilmektedir. Aynı şekilde ABD’nin Filistin meselesiyle ilgili konulardaki tavrı bir meydan okuma ve gerilimi tırmandırma halini bünyesinde barındırmakta olup, bu durum en son olarak kendisini FKÖ’nün ofisini kapatma ve UNRWA’ya yapılan yardımı tamamıyla durdurma kararlarında göstermiştir.

Ancak işin aslına bakılırsa durum, bir tepkinin ötesine geçmektedir. Zira Haziran 2017’de İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu, UNRWA’nın feshedilmesi çağrısı yaparak ajansın Filistinli mülteciler meselesini çözmek yerine kalıcı hale getirdiğini söylemiş ve ajansa bağlı kurumlarda – özellikle okullarda – İsrail’e karşı kışkırtma tavrının hakim olduğunu dile getirmiştir.x Netenyahu bu çağrısını ABD’nin BM elçisi Nikki Haley’e yönelik gerçekleştirmiş olup bu durum, ABD’nin mülteci meselesiyle ilgili attığı adımların mevcut İsrail hükümetinin bakış açısıyla bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır. Nitekim birçok gözlemci, İsrail hükümetinin ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimi üzerinde büyük bir nüfuza sahip olduğu görüşündedir.

Burada ABD’nin, UNRWA’ya en fazla bağış yapan devletlerden biri olduğunu belirtmek gerekmektedir. 2016 yılında ABD’nin ajansa yaptığı yardım 368 milyon dolar olup,xi bu yardımın azalmasının ajans üzerinde büyük bir etkiye sahip olacağı açıktır. Nitekim bu, Trump yönetiminin UNRWA’nın faaliyet ve finansman yöntemini gözden geçirmesi gerektiği gerekçesiyle Ocak 2018’de yardımlarının 65 milyon dolarlık kısmını dondurma kararı almasında açık bir şekilde kendisini göstermiştir.xii

ABD’nin UNRWA’ya yaptığı yardımlar tamamen durma noktasına gelmeden önce, BM’nin Filistinli mültecilerle ilgilenen UNRWA ile dünyadaki geri kalan mültecilerle ilgilenen BM’ye bağlı diğer örgütler arasındaki mültecileri tanımlama konusunda söz konusu olan farklılıklara dayanarak, Temmuz 2018’de ABD Kongresi’nde Filistinli mülteci sayısını 40 bine düşürme yolunda bir yasa tasarısı hazırlanmaya başlanmıştır.xiii

Tüm bunlarla eş zamanlı olarak ABD’nin BM elçisi Nikki Haley, UNRWA’nın Filistinli mültecilerin sayısına dair yapmış olduğu anketi ve Filistinli mültecilerin memleketlerine dönüş hakkını şüpheyle karşıladıklarını belirtmiştir.xiv UNRWA ise beş milyondan fazla Filistinli mülteciye hizmet sağladığını ifade etmektedir.

Son olarak ABD yönetiminin geri dönüş hakkını Arap-İsrail çatışmasının çözüm planı bağlamında hedef alması, ABD’nin UNRWA’ya yardımını tamamen kesmesi noktasına ulaşmıştır. ABD’nin bu adımı İsrail, Amerika ve bölgedeki başka güçlerin Filistin meselesini ortadan kaldırma yolunda gösterdikleri çabalardan bağımsız düşünülemez. Nitekim İsrail İstihbarat ve Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, ABD yönetiminin Filistinli mültecileri Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak’a yerleştirmek amacıyla bir plan hazırladığını,xv bu amaçla da UNRWA’yı kapatmaya çalıştığını söylemiştir.

Bununla beraber Suudi Arabistan, seyahat belgesi dışında bir belgeleri olmayan Filistinli mültecilere hac ve umre vizesi verilmemesi ve ülkede bulunan mültecilerin oturum izinlerinin yenilenmemesi yönünde karar almıştır.xvi Bazı gözlemciler bu adımla, Filistinli mültecilerin yaşamakta oldukları ülkelerin vatandaşı haline gelmeye ya da başka ülkelerde vatandaşlık aramaya mecbur bırakılmak istendiklerini düşünmektedir. Başka bir görüş ise Filistin Yönetimi’nin işgal edilmiş topraklar dışında yaşayan Filistinli mültecilere pasaport vermesi, böylece bu kişilerin mülteci sıfatını kaybetmelerinin amaçlandığı yönündedir.

Tutum ve Davranışlar

Filistin Yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü, ABD yönetiminin UNRWA’ya yaptığı yardımları durdurma kararını kınamış, Filistin hükümeti bu kararın ABD yönetimi tarafından “Yüzyılın Anlaşması”nı yürürlüğe sokma yolunda uygulanan siyasi şantajın bir parçası olduğunu dile getirmiştir.xvii Filistin Devlet Başkanlığı da yayınlanmasından itibaren kararı kınayan açıklamalar yapmış, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ABD yönetimini, mülteci meselesinin üstünü çizmeye çalışmakla suçlamıştır.xviii

ABD’nin kararı ve bu kararın yansımalarına karşı Filistin Yönetimi’nin attığı adımlar bağlamında Filistin Başbakanı Rami Hamdallah ve UNRWA Genel Komiseri Pierre Krähenbühl bir araya gelmiş ve UNRWA’nın karşı karşıya olduğu mali krizle mücadele etmek için finansman desteği bulma konusunu ele almıştır.xix Aynı şekilde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas daxx BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, BM’nin bağışçı ülkelerin siyasetlerinden bağımsız, sürekli bir uluslararası sorumluluk olarak UNRWA’ya ödenek ayırması çağrısında bulunmuştur. FKÖ Müzakere İşleri Birimi ise, Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı (UNRWA) hakkındaki verilerin yer aldığı bir belge düzenleyerek, BM 73. Genel Kurulu’na katılan uluslararası delegeler ve üye ülkelere dağıtmıştır. Belgede 194 numaralı kararı uygulamanın ve UNRWA’yı desteklemenin uluslararası bir sorumluluk olduğu ifade edilmiştir.xxi

Filistin’deki gruplar da ABD’nin UNRWA’ya yardımlarını durdurma kararını, – Hamas’ın ifadesiyle – mülteci meselesini ortadan kaldırmak için ABD yönetiminin uyguladığı siyasi şantaj kapsamında görme konusunda hemfikirdir.xxii İslami Cihat Hareketi de aynı görüşü savunurken, söz konusu kararın Filistinlileri büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktığını, geri dönüş hakkına ve dünya çapında milyonlarca Filistinlinin yaşamlarına zarar verdiğini dile getirmiştir.xxiii Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ise ABD’nin kararının ABD ile İsrail’in Filistin halkıyla savaşma konusunda ortaklaşa hareket ettiğini ortaya koyduğunu belirtirken, bu savaşın 194 numaralı kararın iptal edilmesini isteme noktasına varmasının ihtimal dışı görünmediğini ifade etmiştir.xxiv ABD’nin bu kararının Filistin Yönetimi’nin başarısızlığını gözler önüne serdiğini söyleyen Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ise, yönetimin yalnızca sözlü kınamalarla yetinmeyerek “İsrail”i tanımasını geri çekme, güvenlik koordinasyonunu sonlandırma, halk direnişi başlatma ve müzakerelere son verme gibi pratik adımlar atması gerektiğinin altını çizmiştir.xxv

UNRWA Genel Komiseri Pierre Krähenbühl de ABD’nin kararını kabul etmediğini ifade ederek, ajansın faaliyetlerini sürdüreceğini belirtmiştir. Uluslararası hukuka dayalı olarak Filistinli mültecilerin haklarını koruyacaklarını vurgulayan Krähenbühl, UNRWA’nın verilerine göre sayısı 5,4 milyonu bulan Filistinli mültecilerin sorumluluğundan vazgeçmeyeceklerini söylemiştir.xxvi

Sözcüsü Stéphane Dujarric’in yaptığı açıklamaya göre BM Genel Sekreteri António Guterres de ABD’nin kararını reddetmiş ve “UNRWA’nın Genel Sekreterin tam güvenine sahip olduğunu” belirterek, UNRWA’nın karşı karşıya olduğu mali yetersizliği giderme konusunda diğer devletlere çağrı yapmıştır. Ajansın “Filistinlilere hayati yardımları ulaştırmaya devam edebilmesi için” bu desteğin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan sözcü, ajansın halihazırda ABD’nin sene başında yardımını azaltması üzerine oluşan yeni duruma adapte olmaya çalıştığını vurgulamıştır.xxvii Aynı şekilde Arap Birliği, Avrupa Birliği ve İngiltere ile Türkiye gibi bazı ülkeler de kararı kınamıştır. Bu bağlamda Trump yönetiminin kararının, ABD içerisindeki tüm gruplar tarafından desteklenmediğini de belirtmek gerekmektedir. Nitekim ABD Kongresi’nin bazı üyeleri, Amerika’nın UNRWA’ya yaptığı yardımların devam etmesi gerektiğini dile getirmiştir.xxviii

ABD’nin kararıyla mücadele etme yolunda atılan olumlu adımlar kapsamında Malezya hükümeti, Filistinli mültecilere yardım toplama kampanyası başlattı.xxix Belçika hükümeti ise UNRWA’nın sunduğu eğitim hizmetlerini desteklemek için 4 milyon Euro fazladan bağış yapmıştır.xxx Aynı şekilde New York’ta Ürdün, İsveç, Türkiye, Japonya, Almanya dışişleri bakanlarının yanı sıra Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Başkan Yardımcı, 34 devlet ve kurum temsilcisinin katılımıyla yapılan toplantıda 122 milyon dolar yardım toplanırken, Kuveyt, AB, Almanya, Norveç, Fransa, Belçika ve İrlanda, ek yardımda bulunma sözü vermiştir. Böylece UNRWA’nın ödenek açığı 64 milyon dolara düşmüştür.xxxi Buna ek olarak UNRWA da kendi internet sayfasında, “Onura paha biçilemez” sloganıyla bir yardım kampanyası başlatmıştır.xxxii

Arapların Gözle Görülür Sessizliği

ABD’nin kararı karşısında dörtlü Arap ülkeleri olarak bilinen Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ürdün’ün ciddi bir eleştirel tutumunun söz konusu olmaması dikkat çekicidir. Öte yandan uluslararası kuruluşlara bağış yapan başlıca ülkelerden Suudi Arabistan’a ek olarak Birleşik Arap Emirlikleri de, UNRWA bütçesinde oluşan zaafı telafi etmeye katkı sağlamak için bir girişimde bulunmamıştır. Bu ise bahsi geçen devletlerin Filistin meselesinde Amerika’nın tutumuna aykırı bir tavır geliştirebileceği konusunda soru işaretlerinin oluşmasına yol açmış ve ABD’nin Filistin meselesini tasfiye etme konusundaki bakış açısını hayata geçirmede rol oynayabilecekleri endişelerini tetiklemiştir. Nitekim basına sızan bazı bilgilere göre, ABD’nin çözüm süresine dair planı, Filistinlileri bu planı kabul etmeye iknada “ılımlı Arap devletleri”ne önemli bir rol biçmektedir.

Sonuç:

ABD UNRWA’nın en büyük bağışçısı olsa da, aldığı kararın en büyük etkisi mali yönden olmamıştır. Zira ABD’nin kararı dolayısıyla oluşan boşluk, Arap dünyasından ve diğer bölgelerden farklı ülkelerin katkılarıyla kolay bir şekilde telafi edilebilir. Fakat ABD’nin, Filistin-İsrail çatışmasının temeline dair önemli yansımaları bulunan geri dönüş hakkını ve mülteci dosyasını tamamen ortadan kaldırma yaklaşımının, siyasi yönden tehlikeli bir etkisi bulunacaktır. Öte yandan ABD’nin, bu konuda söz sahibi olan birçok devletin tutumunu belirlemede başlıca bir rolü söz konusu olup bu da, mülteci meselesini tasfiye etmeye yönelik çok sayıda uygulamayla karşı karşıya kalacağımız anlamına gelmektedir. Bu uygulamaların birçok boyutu bulunup, UNRWA bütçesi meselesini aşarken; bir kısmı mültecileri ağırlayan ülkelerin politikaları, bir kısmı da Filistinli mültecilerin siyasi ve yasal statüsüyle ilişkilidir.

BM’nin 8 Aralık 1949 tarih ve 302 numaralı kararına göre Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı’nın (UNRWA) kurulmasının arkasındaki siyasi ve tarihi şartlar ile siyasi niyetler göz ardı edildiğinde, UNRWA’nın, Filistinlilerin kendisi vasıtasıyla geri dönüş hakkını korudukları ve ABD ile İsrail’in bu hakkı ortadan kaldırma girişimine karşı mücadele ettikleri bir vasıta haline geldiği görülmektedir.

Bu bağlamda UNRWA’nın – kendi tanımıyla – mültecilerin belirli bir grubuna uzun vadede hizmet etmesi açısından “eşsiz bir örgüt” olduğuna vurgu yapmak gerekmektedir. Buna bağlı olarak Filistin mültecileri meselesi de, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden bağımsız olarak özel bir konuma sahiptir. Böylece Filistinli mülteciler meselesi, uluslararası normlara göre diğer mültecilik meselelerinden ayrışmakta, bu da UNRWA’nın Filistinli mültecilere dair yaptığı şu tanımı pekiştirmektedir: “Haziran 1946 ile Mayıs 1948 yılları arasında Filistin doğal ikamet alanları olan, 1948 yılındaki Arap-İsrail çatışması sonucu evlerini ve geçim kaynaklarını kaybeden kişiler.”xxxiii

İsrail’in bakış açısına göre UNRWA, ABD’nin Filistin meselesine dair ortaya koyduğu yeni planın hayata geçirilebilmesi önünde, ortadan kaldırılması gereken bir engel teşkil etmektedir. Bu plana göre Filistinli mülteciler, UNRWA’nın kapatılmasını öngören kademeli bir proje kapsamında belirli ülkelerin vatandaşları haline getirilecektir. UNRWA’nın kapatılması için ise öncelikle gönüllü bağışlara dayalı olan kaynakları kurutulacak ya da BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne dahil edilerek, Filistinli mültecilerin uluslararası hukuka ve Filistin meselesinin özel konumuna dayanan imtiyazlı statüsü sona erdirilecektir. Bu noktada UNRWA’nın en büyük bağışçısı olan ABD’nin aldığı kararın ağırlığı ve yine aynı şekilde Filistinli mültecilerin özel durumunu gözetmeyen tüm kararların taşıdığı risk daha iyi anlaşılmaktadır.

ABD’nin UNRWA’ya ilişkin son kararı, bir dizi önemli adım kapsamında gerçekleşmiştir. Bu adımlar arasında Kudüs’ü “İsrail”in başkenti tanıma, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Washington ofisini kapatma, Filistin Yönetimi’ne – emniyet teşkilatına yapılan hariç – yardımları durdurma ve son olarak UNRWA’ya yapılan yardımları tamamıyla kesme yer almaktadır. Yine ABD bu kararı, Filistin’deki çatışmayı İsrail’in bakış açısına uygun biçimde ve Arap devletlerinin katılımıyla çözme konusunda Amerikan yönetiminin ortaya koyduğu planın çokça dillendirildiği bir dönemde almıştır. Bu da Arap ülkelerinin, Filistinli mültecilerin statüsü ve özel konumuna zarar verebilecek kararlar alma ihtimali yönünde endişelerin doğmasına yol açmıştır.

Çoğu ülkenin aleyhte bir tutum takınmasına, kararın yansımalarını sınırlı tutma konusunda gösterilen uluslararası çabalara ve ABD’nin yardımlarını durdurması sonucu doğan boşluğu doldurma girişimlerine bağlı olarak ABD’nin kararına karşı koyabilme ihtimali söz konusu olsa da, bu önleyici adımlar şartlara bağlı olup yeterli değildir ve siyasi değişiklikler ile devletlerin farklı tutumlarına bağımlıdır. Buna bağlı olarak dünya çapında Trump’ın politikalarına karşı duyulan geniş çaplı karşıtlık kullanılarak UNRWA’ya, bağış politikasına bağımlı olmayan sabit bir uluslararası destek sağlanmalıdır.

Bu çerçevede Filistin Yönetimi’nin, ABD’nin bu husustaki tutumuna karşı olan AB ve Türkiye gibi etkili güçlerle işbirliği içerisinde ortaya koyabileceği diplomatik girişimlerin önemi kendisini göstermektedir. Fakat bu girişimler, Amerikan yönetimine ve daha geniş ifadesiyle uluslararası güçlere, Filistinlilerin haklarına dokunma çabalarının ne denli tehlikeli olduğunu gösterecek pratik adımlar atılmadığı takdirde yetersiz kalacaktır. Bu adımların atılabilmesi için ise Filistin resmi yönetiminde değişikliklerin meydana gelmesi ve Filistinli mültecilerin kararlı statüsünü geri kazandıracak, milli birliğe dayanan mücadeleci ulusal bir programın benimsenmesi kaçınılmazdır.


 

i Amerika UNRWA’ya Finansmanını Durdurdu, Reuters Haber Ajansı internet sayfası, 31 Ağustos 2018, https://goo.gl/RRJa71

ii Konuyla ilgili olarak Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi’nin şu raporuna Bkz: Amerika’nın FKÖ’nün Washington Ofisiyle İlgili Kararı: Nedenleri ve Boyutları, Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi, 8 Aralık 2017, https://goo.gl/ndP6WE

iii ABD Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Washington Ofisini Kapattığını Resmi Olarak İlan Etti, Anadolu Ajansı internet sayfası, 10 Eylül 2018, https://goo.gl/RbGXVL

iv A. g. k.

v Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi’nin şu raporuna Bkz: Trump’un Kudüs Açıklaması… Eldeki Fırsatlar ve Tereddütlü Adımlar, Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi, 28 Aralık 2017, https://goo.gl/9kzQYd

vi Trump: Kudüs’ü Müzakere Masasından Çektik, el-Meyadin Televizyonu internet sayfası, 22 Ağustos 2018, https://goo.gl/dW59An

vii Amerika “Güvenlik Koordinasyonunu” Filistin Yönetimi’ne Yaptırımlarının Dışında Tuttu, Arabi21 internet sayfası, 14 Temmuz 2018, https://goo.gl/rtjWHC

viii Amerika: Filistinliler Müzakere Masasına Dönmedikçe UNRWA’ya Destek Yok, Arab 28 internet sayfası, 2 Ocak 2018, https://goo.gl/djNqZs

ix ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter’daki paylaşımı, 3 Ocak 2018, https://goo.gl/TYsU2T

x İsrail Başbakanı UNRWA’yı Feshetme Çağrısı Yaptı, Reuters Haber Ajansı internet sayfası, 11 Haziran 2017, https://goo.gl/xTCsrG

xi A. g. k., Ayrıca Bkz: UNRWA internet sayfasında yer alan 2013 yılına ait bağışçı listesi, https://goo.gl/NKmHRs

xii BM: Washington Filistinlilere 65 Milyon Dolarlık Yardımını Dondurdu, France 24 internet sayfası, 17 Ocak 2018, https://goo.gl/mRT3SC

xiii ABD Yasa Tasarısı Filistinli Mülteci Sayısını Yalnızca 40 Binle Sınırlandırdı, el-Quds el-Arabi gazetesi, 30 Temmuz 2018, https://goo.gl/8uiEi9

xiv Haley Filistinli Mülteci Sayısı Hakkında Şüpheye Sahip, Reuters Haber Ajansı internet sayfası, 28 Ağustos 2018, https://goo.gl/Lz4v67

xv İsrailli Bakan Yisrael Katz’ın Twitter’daki paylaşımı, 11 Eylül 2018, https://goo.gl/7qoLqU

xvi Suudi Arabistan’dan “Seyahat Belgesi” Sahibi Filistinliler Hakkında Karar, el-Cezire internet sayfası, 19 Eylül 2018, https://goo.gl/CkQayw

xvii Bakanlar Kurulu: Filistinli Mülteciler Meselesine Çözüm Bulunana Kadar UNRWA Görevini Sürdürecek, Filistin Wafa Haber Ajansı, 4 Eylül 2018, https://goo.gl/6qfdXh

xviii Devlet Başkanı BM’de Konuştu: Kudüs Satılık Değildir, Halkımız Fazlalık Değildir, Hakları Pazarlık Meselesi Değildir, Filistin Wafa Haber Ajansı, 27 Eylül 2018, https://goo.gl/pNr3YV

xix Hamdallah UNRWA Komiseri’yle Ajansa Mali Yardım Toplama Konusunu İnceledi, Filistin Wafa Haber Ajansı, 13 Eylül 2018, https://goo.gl/xjJEqJ

xx Devlet Başkanı UNRWA Komiseri’ni Kabul Etti, Filistin Wafa Haber Ajansı, 16 Eylül 2018, https://goo.gl/brhJXF

xxi Veri Belgesi: 194 Numaralı Kararın Uygulanması ve UNRWA’nın Desteklenmesi Uluslararası Bir Sorumluluktur, Filistin Wafa Haber Ajansı, 27 Eylül 2018, https://goo.gl/LbjdNq

xxii Hamas Mülteci İşleri: ABD’nin UNRWA’ya Yardımı Kesmesi Mülteci Meselesini Tasfiye Girişimidir, Hamas Hareketi internet sayfası, 1 Eylül 2018, https://hamas.ps/ar/post/9607

xxiii İslami Cihat’ın UNRWA’yı Feshetme ve Kapatma Çabaları Hakkında Söyledikleri, 1 Eylül 2018, https://goo.gl/P1e4n7

xxiv Halk Cephesi: ABD Yönetimi Filistinlilerin Haklarıyla Savaşmada İsraille Ortak Olduğunu Yeniden Gösterdi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi internet sayfası, 1 Eylül 2018, https://goo.gl/FEA4XD

xxv Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ABD’nin UNRWA’ya Yardımı Durdurma Kararını Kınadı, 1 Eylül 2018, https://goo.gl/pCkVEA

xxvi Krähenbühl: Washington’un Kararını Reddediyoruz, UNRWA Mültecilere Korumaya Devam Edecek, Arab 48 gazetesi, 1 Eylül 2018, https://goo.gl/b9CGKi

xxvii UNRWA: Washington’un Yardımları Kesme Kararı “Hayal Kırıklığı” ve Esef Vericidir, Quds Press Ajansı internet sayfası, 1 Eylül 2018, https://goo.gl/pkiR2T

xxviii Kongre Üyeleri UNRWA’ya Desteğin Devam Etmesini İstiyor, Filistin el-Yevm internet sayfası, 6 Eylül 2018, https://goo.gl/jQEuVV

xxix Malezya Hükümeti Filistinli Mülteciler İçin Milli Yardım Kampanyası Başlattı, UNRWA Ajansı internet sayfası, 10 Eylül 2018, https://goo.gl/Fo4P7s

xxx Belçika UNRWA Okullarını Açık Tutmak İçin 2018 Yılında 4 Milyon Euro Ek Bağış Yaptı, UNRWA Ajansı internet sayfası, 12 Eylül 2018, https://goo.gl/yaaV3q

xxxi UNRWA İçin Yapılan Bakanlar Toplantısı 122 Milyon Dolar Bağış Topladı, UNRWA Ajansı internet sayfası, 28 Eylül 2018, https://goo.gl/UWTaJK

xxxii UNRWA internet sayfası, https://donate.unrwa.org/ar

xxxiii Hakkımızda, UNRWA internet sayfası, https://www.unrwa.org/ar/who-we-are

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu