Nablus Kuşatması: Güvenlik Hedefleri ve Ekonomik Maliyet

*Raghd Azzam

Nablus ve köyleri bir süredir ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya bulunmaktadır. Şehir ahalisi ve ziyaretçilere yönelik kısıtlamalar ve kepenk kapamaların ardı arkası kesilmiyor. İşgal yönetimi kuşatmanın sebebi olarak son zamanlarda şehirde meydana gelen direniş olaylarını bahane gösteriyor. Toplu cezalandırma politikaları, aşırı sağcı Benjamin Netanyahu hükümetinin direnişi engellemek ve halk tabanını dağıtmak için kullandığı bir araç haline geldi.

İsrail’in yargı reformlarını reddetmek ve yargıyı baltalamaya yönelik girişimlere karşı göstericilerin sokaklarda şiddet olaylarına ve ayaklanmalara tanık olduğu bir dönemde, bütün bu olaylar neticesinde hükümet üzerinde baskıların olduğu bir zamanda[1] direniş eylemlerinin artması ve Aslan İni grubunun Nablus’taki Eski Şehir ‘in kalbinde ortaya çıkması, işgal hükümeti üzerinde başka bir baskı unsuru oluşturdu. Filistin şehir, köy ve mülteci kamplarındaki direniş eylemlerini artık durduramadığı için İsrail halkının hükümete karşı hoşnutsuzluğunu artırdı.

Nablus şehrinin kuşatılması ve işgalin buraya getirdiği kısıtlamalar, ulusal güvenliğin ve yerleşim yerlerinin korunması bahanesiyle toplu cezalandırma ve tehdit tedbirleri kapsamında uyguladığı bir politikadır. İşgal yönetiminin Nablus’a uyguladığı abluka ve içerideki hareket özgürlüğünü kısıtlaması neticesinde Nablus bir kantona dönmüş, içeri giriş-çıkışların da kısıtlanması ile başta Nablus olmak üzere bölgedeki vatandaşlar olumsuz etkilenmiştir. Bu kısıtlamalar ekonominin de bozulmasına yol açmıştır.

Bu kısıtlamalar haricinde ayrıca işgal ordusunun himayesinde yerleşimcilerin Hawara, Burqa, Beita gibi Nablus kentini çevreleyen köylere yönelik saldırıları ve yerleşimcilerin Filistinlilere ait malları ve gayrimenkulleri yıkma ve yakmaları ile tarım arazilerine zarar vermek ve altyapıyı parçalamak gibi saldırılarını da zikretmek gerekir. Burada, Savaş Kanunları ve Geleneklerine İlişkin Lahey Nizamnamesinin 56. maddesinin, toplu cezalandırmayı ve bireylere, gruplara, sosyal kuruluşlara veya devlet kurumlarına ait mülklerin yok edilmesini yasakladığına dikkat edilmelidir.[2]

Nablus kentine yönelik kuşatma, halkın ıstırabını artırdı ve kentin yaşam standartlarını, ticari faaliyetlerini ve genel ekonomik durumunu etkiledi. 2022 sonunda nüfusu yaklaşık 428 bin vatandaş ile Batı Şeria nüfusunun %13’üne ulaşan Nablus’ta[3] 16.178 ruhsatlı işletme bulunmaktadır.[4] Şehirde işsizlik oranı %13,8 iken işgücünün %58,6’sı hizmet sektöründe, %18,2 inşaat sektöründe çalışmaktadır. Toplam işgücünün %16,6’sı ise sanayi sektöründe ve %6,6’sı ise tarım sektöründe çalışmaktadır.[5] Bu veriler, Nablus şehrinin ekonomik yapısının hizmet odaklı ve ağırlıklı olarak ticaret ve turizm hizmetleri olmak üzere iki ana yöne dayandığı anlamına geliyor. Bu nedenle, şehrin tanık olduğu kuşatma ve kapatma, şehirdeki iktisadi durumu daha da kötüleştiren ekonomik kayıplara neden oluyor. Özellikle işgal altındaki topraklarda ve civar köy ve şehirlerde yaşayan Filistinlilerin turizm veya alışveriş gibi sebeplerle Nablus’u ziyaretlerindeki harcamalarından elde edilen gelir Nablus ekonomisini canlı tutan etkenlerin başında gelmektedir.

Geçen yılın Ekim ayında, Nablus şehri, Aslan İni grubunun İsrail askeri kontrol noktalarına ateş açmasına tepki olarak 21 gün süren sıkı bir kuşatmaya tanık oldu. O sırada Milli Ekonomi Bakanlığı, ablukanın devam etmesi durumunda olası ekonomik tehlikelere dair uyarıda bulunan bir bildiri yayınladı. Söz konusu dönemde fabrikaların üretim kapasitesinin yüzde 50’den fazla düşmesi nedeniyle şehirdeki ekonomik aktivitenin gerilemesinden sonra durumu felaket olarak nitelendirdi. Kent girişlerinin kapatılması nedeniyle ticari trafikte normale göre yaklaşık %60 oranında düşüş yaşandı.[6] İşgal yönetimi her zamanki gibi Filistinlilerin üzerindeki baskılarını arttırdı ve direniş faaliyetlerinden caydırmak için ekonomik baskı yaptı. Nablus şehri ve köylerinde yaşayan Filistinliler uygulanan toplu cezalandırmalar sonucunda çok ağır bedeller ödedi.

Nablus Ticaret ve Sanayi Odası Sekreteri Sayın Iyad Al-Kurdi, bir radyo röportajında ​​Nablus kentindeki ticaret ve turizm hareketi hakkında konuştu. 2023’ün ilk çeyreğinde art arda kapanmalar ve kısıtlamalar nedeniyle şehrin ulaştığı kötüleşen koşulları anlamak için verilere bakmak yeterlidir. Geçmişte 90-100 bin olan Nablus kentine gelen ziyaretçi sayısı, günümüzde 25 bin ziyaretçiye düşerken, satın alma gücü yaklaşık %75’lere, büyük restoran ve otellerin yoğunlukları ise yaklaşık 95’e düştü. Nablus’un köylerinden ve diğer şehirlerden yolcu taşıyan toplu taşıma ve ulaşım araçlarının işi yüzde 60’a düştü. Neticesinde yatık talebi de %40’lara geriledi. 2023’ün ilk çeyreğinde karşılıksız çeklerin değeri yaklaşık 30 milyon dolara ulaştı.[7]

Kaynak: Milli Ekonomi Bakanlığı (2023), Yıllık İstatistik Raporu (birkaç yıl için)

Milli Ekonomi Bakanlığı raporlarında, 2022 yılında Nablus şehrinde tescil edilen yeni fabrika sayısında bir önceki yıla göre düşüş kaydedildi. Yıl içinde Nablus Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı yeni fabrika sayısı 11’e ulaştı ve sermayesi yaklaşık 1.267 bin dolar oldu. Bir önceki yıl ise sermayesi yaklaşık 6.746 bin dolar olduğu tahmin edilen 14 fabrikanın tesciline tanık olmuştu.[8] Aşağıdaki şekil, 2021 ve 2022 yılları için yeni kayıtlı fabrikaların sermaye kategorisine göre dağılımını göstermektedir.

Grafikte dikkat çeken husus 2022 yılında tescil edilen tüm yeni fabrikaların, yarım milyon doları geçmeyen yani sermayeleri açısından küçük nitelikte olmalarıdır. Bu bizi iki sonuca götürüyor; birincisi, yatırımcıların ve sermaye sahiplerinin artan belirsizlik durumu ve art arda kısıtlama ve ablukalardan mustarip olan şehirde büyük ekonomik tesislere yatırım yapma konusunda çekinceli davranması; ikincisi ise proje sahiplerinin, büyük üretkenliğe sahip yerel tüketimi karşılayan fabrikalardan ziyade kendilerine hızlı ve daha makul karlar getiren küçük projelere yönelmesi şeklinde okunabilir. Ancak maalesef bu durum ithalat açığı ile mal ticaret dengesi açığını pekiştiriyor ve Nablus ekonomisinin hizmet karakterini sürdürmesine sebep oluyor.

Sonuç

Filistin ekonomisinin temel direği olan ve sabun sanayi, gıda ürünleri, mobilya sanayi gibi birçok sektörün en önemli üreticilerinden ve inşaat taşı ihracatı yapan en önemli şehirlerden biri olan Nablus şehri, şimdi hepsini olmasa da oradaki Filistinli ailelerin çoğunu etkileyen bir ekonomik krizden mustarip.

İsrail, ablukalar, askeri operasyonlar, birçok endüstriyel tesis ve atölyeyi kapatıp yok etme, ticari hareketi sekteye uğratma yoluyla direnişi engellemek ve direnişçileri caydırmak için Nablus sakinlerine toplu cezalar uygulamaya çalıştı. Bu uygulamalar sadece Nablus’a özel değil, diğer Filistin şehir ve köyleri de çeşitli zamanlarda bu tür toplu cezalandırmalara maruz kalmıştır. Filistinliler İsrail ürünlerini boykot eden bir ulusal direniş ekonomisi oluşturup işgal ekonomisine karşı koymak zorundadır. Aynı zamanda yerel üretimi destekler, geliştirmeye yönelik adımlar atar, pazarlamasına önem verirse Filistin piyasasında Filistin yerel ürünleri İsrail ürünlerine karşı yarışır ve başarır.

*Dr. Raghad Azzam, Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi, Uzman Araştırmacı, Filistin Ekonomisi ve Ekonomik Boykotun Filistin Ekonomisi Üzerindeki Etkileri


[1] Söz konusu olaylar hakkında daha fazla bilgi için makaleye bakılabilir. İsrail’deki Hukuk Reformu Planının İsrail Ekonomisine Etkisi

[2] Massaghi, Anne, (2005), İşgal Altındaki Filistin Topraklarında Mülkün Yıkımı ve Vandalizmi, Adalah Elektronik Dergisi, Sayı (11).

[3] Filistin Merkez İstatistik Bürosu, (2023), 2022’nin Sonunda Filistinliler, Ramallah, Filistin.

[4] Filistin Merkezi İstatistik Bürosu, (2019), Genel Nüfus, Konut ve Kuruluş Sayımı 2017: Nüfus Sayımının Nihai Sonuçlarının Özeti – Nablus Valiliği, Ramallah, Filistin.

[5] Filistin Merkezi İstatistik Bürosu, (2023), Filistin İşgücü Anketi: Yıllık Rapor – 2022, Ramallah, Filistin.

[6] Anadolu Ajansı, (2022), “İsrail Kuşatması Nablus… Ağır Ekonomik Zararlar,” Nablus, Filistin.

[7] An-Najah TV, 20/5/2023, https://fb.watch/ljf961anX2/

[8] Milli Ekonomi Bakanlığı, (2023), Yıllık İstatistik Raporu (birden fazla yıl için), Ramallah, Filistin.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu