Normalleşmeyi Sağlayan Bir Faktör Olarak İsrail’in Yüksek Teknolojisini Dijital Alanda Tanıtıp Pazarlaması

Tîna el-Cellad [1]

İsrail, kendisini teknoloji ve bilgi alanında her zaman öncü ve üstün olarak tanıttı. İsrail’in ileri teknoloji alanındaki propaganda çabası belirli bir alanla sınırlı kalmayıp tarım, sanayi ve tıp teknolojisinden silah ve istihbarat teknolojisine varıncaya kadar çeşitli alanları kapsadı. İsrail’in gücünü ve ilerlemesini ispatlamaya yönelik var olan nüfuzu, bu propagandayı yapabilmesini kolaylaştırmış ve özellikle Ortadoğu bölgesindeki diğer devletler nezdinde cazibe faktörü olmasını sağlamıştır. Böylece ileri teknoloji alanlarında kendisiyle işbirliği yapmak ve üstün deneyiminden yararlandırmak için diğer devletleri yanına çekmeye çalışmaktadır.

İşgalci İsrail’in uygulamaları, artık İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında normalleşme anlaşmalarının imzalanmasına engel teşkil etmiyor. Çünkü İsrail, normalleşmenin gerçekleştiği ülkelerle kendi arasında ortak paydalar yaratabilme kabiliyetine sahip. İsrail’in fırsat olarak kullandığı bu ortak paydalardan biri, İran tehdidinden duyulan korku ve bu Arap ülkelerinin, Arap baharının yayılmasından duyduğu endişedir. Zira bu ülkelerin yönetimleri, iktidardan demokratik yollarla feragat etmeyi kabul etmeyen otoriter rejimlerdir.

İsrail’in Arap ülkeleriyle normalleşmek için öne çıkardığı ortak siyasi çıkarlar, normalleşmeyi getiren tek faktör olmadı. Nitekim daha başka önemli faktörlerden biri de bu ülkelerin, ileri teknoloji alanında öncü olarak gördükleri İsrail’le bu alanda işbirliği kurarak kendi ekonomilerini geliştirmek istemeleridir. Ayrıca bu ülkeler, ticaret ve yatırım alanlarında da İsrail’le işbirliği yaparak alternatif kaynaklardan da gelir elde etmek suretiyle petrole olan bağımlılıklarını azaltmak istemektedir.

Bu rapor, işgal gücünün yüksek teknoloji alanında kendisini pazarlamak için dijital diplomasisini en ideal düzeyde nasıl kullandığı ile bu teknolojik gelişmenin Arap ülkeleriyle normalleşme anlaşmalarının imzalanmasında oynadığı rol arasındaki nedensel ilişkiyi incelemektedir. Bu raporda, işgal devletinin Arap ülkeleriyle normalleşme anlaşmasında rol oynayan diğer nedensel ilişkiler önemli olmasına rağmen göz ardı edilmiş olup sadece işgal gücünün teknoloji alanındaki gelişiminin normalleşme üzerindeki etkisi araştırılmıştır.

İsrail’in Yüksek Teknoloji Alanında Başarılı Olması Neden Önemlidir?

İsrail’in yüksek teknoloji alanında ilerleme seyrinin ilk kıvılcımı ICQ / Mirabilis şirketinin AOL[2] şirketine satılmasıyla çakıldı. ICQ / Mirabilis şirketi, beş arkadaşın birlikte kurduğu İsrail kökenli yeni nesil bir şirketti. Bu şirket, sesli mesajları yazıya dönüştürebilen ve internet çekim gücünün zayıf olması durumunda bile katılımcıların iletişimini kesintisiz devam ettirme özelliklerine sahip bir sosyal medya uygulaması çıkardı. ICQ / Mirabilis şirketi, 1996 yılında 287 milyon dolara satıldı.

Amerikalı devasa şirket olan AOL’nin İsrail’deki ICQ gibi yeni ve küçük bir şirketi satın alma kararı aslında delilik gibi bir şeydi. Şöyle ki o dönemde ICQ, bir kuruş gelir elde etmeyen, para kazanma planları dahi olmayan, fakat sadece 12 milyon kullanıcısı olan bir şirketti. Bu satış anlaşmasıyla AOL’nin amacı, ICQ uygulamasının kullanıcıları için sohbet hizmeti sırasında reklamlarını yerleştirmek ve üyelerinin ürün ve hizmetlerini satmaktı. Nihayet bu satış anlaşması, İsrail’deki diğer yeni şirketlere de bir ümit verdi ve onları, AOL gibi devasa şirketlerin desteğini almak için yaratıcılığa kanalize etti. O zamandan beri, İsrail’deki bütün şirket sahipleri, tıpkı ICQ gibi başarılı bir çıkış elde etmek için yeni nesil şirketlerini inşa etme hayali kurdular.

Söz konusu satış anlaşması, sermaye yatırım sektörünün büyük oranda katılımına yol açtı ve İsrail hükümeti, yeni şirketlere destek olup onları finanse etmeleri için yatırımcıları ve girişimcileri teşvik etmeye ve desteklemeye başladı. Bunun sonucunda İsrail, teknoloji alanında tamamen yeni bir sektörün ortaya çıkmasına ve geçen yirmi beş yıl boyunca sürekli gelişim göstermesine tanık oldu.

2019 yılında İsrail’in ileri teknoloji alanına yatırım yaptığı sermayenin ve toplanan fonun değeri, 2018 yılına göre % 15’lik bir artışla dokuz milyar dolara ulaştı. 2019 yılındaki verilere göre ileri teknoloji sanayisine yapılan yatırımlardaki artış sistemli bir şekilde ortaya çıktı; çünkü İsrail, son on yılda büyümenin ana itici gücü olarak yeni şirketleri devreye sokarak mevcut şirketlerin çerçevesini genişletme politikası izledi. Şöyle ki İsrail hükümeti, doksanlı yılların başında bir teknoloji kuluçka programı kurdu. Günümüzde bu anlamda 25’ten fazla teknoloji kuluçkası var ve hepsi özelleştirilmiş durumda. Hükümet, bu projenin iki yıllık maliyetinin % 85’ine tekabül eden kısmını finanse etmektedir. Teknoloji kuluçkaları, şirketleri kuruluşundan başlangıç sürecine kadar destekleme görevi görüyor ve yatırımcının maruz kalabileceği riskleri minimize etmeye çalışıyor. Şimdiye kadar teknoloji kuluçkalarından 1100’den fazla proje çıktı ve bu sayının % 45’den fazlası, farklı yatırımcıların ekstra yatırımlar yapmasını sağlayarak bir başarı kaydetti. Uygulanan bu metot, İsrail yüksek teknoloji endüstrisinin yeni bir olgunluk seviyesine doğru ilerlediğini gösteriyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’na göre, yüksek teknoloji ürünlerinin yaklaşık % 80’i ihraç ediliyor. İsrail’in yüksek teknoloji ihracatı büyümeye devam ederek 2018 yılına oranla % 1.2 artarak 2019’da 45.8 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı. Yani bu ihracat oranı, İsrail’in toplam ihracatının yaklaşık % 46’sını oluşturmaktadır. Ayrıca bu durum, İsrail için büyük bir gelir kaynağı ve İsrail ekonomisinin en önemli ayaklarından biri haline geldi ve İsrail’i yüksek teknoloji ihracatı için daha fazla pazar açmaya ve daha fazla gelir elde etmeye yönlendiriyor.

İsrail, Yüksek Teknoloji Alanındaki Gelişmişliğini Dijital Diplomasisi Aracılığıyla Nasıl Tanıtıyor ve Pazarlıyor?

İsrail, 2018’de Bloomberg İnovasyon Endeksi’nde altıncı sırada yer aldı ve 2019’da aynı seviyeyi korudu. İsrail, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra en fazla siber güvenlik anlaşması alan ikinci ülkedir. Onun bu konumu, siber güvenlik alanında birçok yenil nesil şirketin ortaya çıkmasıyla yükseldi ve finansman elde etti. Bu şirketler, bir taraftan hackerlerin saldırılarına karşı koyabilecek teknolojik altyapı üretmek için diğer yandan rakip-düşman ülkelere karşı bilgi güvenliğini sağlayan cihazlar icat etmek için birbiriyle yarışıyor.

Bu durum, bilgi güvenliğini artırmak ve daha fazla silah satın almak amacıyla İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzalayarak İsrail’in bu alandaki tecrübesinden yararlanmak isteyen ülkeler için çok önemli bir cazibe oluşturdu. Sadece bir örnek vermek gerekirse Birleşik Arap Emirlikleri’nin yıllık savunma bütçesinin yaklaşık 23 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve bu bütçe sürekli artıyor; bunun yaklaşık 20 milyar doları Amerika Birleşik Devletleri’nden silah satın almaya gidiyor. Normalleşme anlaşmasının imzalanmasından sadece saatler sonra, İsrail savunma sanayisindeki kaynaklar, BAE’nin İsrail’deki yerel satış kaybını telafi etme gücünden bahsetti. Kaçınılmaz bir sonuç olarak Birleşik Arap Emirlikleri’nin ABD pazarından yalnızca İsrail pazarına kayması olacaktır. Nitekim İsrail savunma sanayisindeki yetkililer, BAE’nin demokratik bir rejim olmadığı için silah alımlarında hızlı kararlar alabileceğini ayrıca BAE’nin çok zengin ideal bir ortak olduğunu görüyor.

İsrail, 2012’de dijital diplomatik platformlarının kurulmasından bu yana, Arap toplumunu hedefleme ve Arap halkları arasında kendisini dünya çapında her alanda gelişmiş bir ülke olarak gösterme konusunda son on yılda hiçbir çabadan kaçınmadı. Özellikle Ortadoğu bölgesinde tıbbi tedavi konusunda kendisinin ne kadar insancıl olduğunu, bu alanda hiçbir etnik ayrım yapmadığını ve komşu ülkelerle bu konuda insani bir dayanışma içerisinde yer aldığını göstererek kendisinin ideal bir konumda olduğunu bildirmeye çalıştı.

Aşağıdaki tablo, Ocak 2021’de Facebook uygulamasının (İsrail Arapça Konuşuyor) sayfasında yer alan 11 gönderiden oluşan bir araştırma örneği sunmaktadır. Bu sayfadan İsrail’in Arap kamuoyuna karşı çeşitli alanlarda kendi teknolojik gelişmişliğini tanıtan ve pazarlayan bazı gönderiler kronolojik sırasıyla seçilmiştir.[3]

Gönderi Numarası Tarih Başlık Beğeni Sayısı Paylaşım Sayısı Yorum Sayısı
1 4/1/2021 İsrail’de tedavi gören Faslı çocuk 25 bin 493 3.5 bin
2 6/1/2021 İsrail, yüksek teknoloji açısından dünyada beşinci sırada 7.1 bin 213 1.9 bin
3 7/1/2021 Yeni İsrail tarım teknolojisi çiftçiye başarı sağlıyor 2.2 bin 99 659
4 12/1/2021 Korona tedavisi için İsrailli bilim insanından yeni bir buluş 7.4 bin 306 1.5 bin
5 15/1/2021 İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında enerji ve teknoloji konusunda işbirliği görüşmeleri 5.2 bin 205 1.5 bin
6 17/1/2021 İsrail’in gelişen tıbbi teknolojisi sayesinde bir kör, tekrar gözüne kavuşuyor 15 bin 975 3.6 bin
7 19/1/2021 Bir İsrail hastanesinde Filistinli çocuk Musa, İsrailli bir ailenin kalp bağışı sayesinde yaşıyor 8.6 bin 404 3.7 bin
8 20/1/2021 Kapalı alanlarda mikropları öldürebilen İsrail icadı klima 2.2 bin 50 464
9 22/1/2021 Gelişmiş bir İsrail teknolojisi: deniz suyunu arındırmak için mobil cihaz 11 bin 727 2.5 bin
10 23/1/2021 İsrail, flaş belleği icat eden ilk ülke ve bu buluşun kaynağı 7.5 bin 362 2.6 bin
11 25/1/2021 İsrail icadı: trafik kriziyle başa çıkmak için küçülebilen araç 5.7 bin 272 1000

 

Bu veriler, özel olarak bu rapor için araştırmacı (Tina Cellad @2021) tarafından toplanmıştır.

Yukarıdaki tablodan, İsrail’in Arap ülkelerine kıyasla kendi teknolojik gelişiminin kapsamını ve yüksek teknoloji alanındaki ayrıcalığını sunabilmek için sarf ettiği çabanın boyutunu gözlemleyebiliyoruz. İsrail, özellikle teknoloji alanında bu türden yaptığı yoğun yayınlarla Arap kamuoyunu etkilemeyi, Ortadoğu bölgesinde kendisinin güvenlik ve barış için çalışan dost bir ülke olduğunu, komşu Arap ülkelere destek olup onları özellikle geri kaldıkları yüksek teknoloji alanında geliştirmek istediğini ve böylece kendi varlığını kademeli olarak kabul ettirmeyi hedeflemektedir.

Sonuç

İsrail’in ileri teknoloji alanındaki kalkınma faktörünü, Arap ülkeleriyle normalleşmeyi sağlayan en temel bir faktör olarak değerlendirmek elbette mümkün değil, ancak bu faktörü kendisiyle otoriter Arap rejimleri arasında çıkar ilişkisi sağlayan bir katalizör olarak kabul etmek gerekir. Nitekim otoriter Arap rejimleri, silah, istihbarat ve bilgi güvenliği teknolojisi satın alarak kendi güçlerini artırmaya çalışmaktadırlar. Aynı şekilde İsrail ise yüksek teknolojik ürünleri için yeni pazarlar açarak daha fazla para kazanmayı ve gelir elde etmeği istemektedir.

Arap kamuoyunun “İsrail Arapça Konuşuyor” sayfası ile etkileşim oranında da artış olduğunu görüyoruz. Zira bu sayfadaki gönderileri paylaşma oranı tabloda belirtilen süre içinde 4.106’ya; beğeni sayısı 96.900’e, yorumlar 22.923’e ulaşmıştır. Bu durum, daha fazla kişiye ulaşma imkânı doğurması bakımından bu sayfaya hizmet etmektedir.[4]

Arapların, İsrail dijital diplomasisinin sayfalarıyla olan büyük etkileşiminin arkasında ciddi bir tehlike var çünkü Arap halklarının zihinleri, kendilerine yönelik işlenen bilgilerde yanıltıcı etkilere maruz kalıyor. Bu durumla ilgi kesinlikle Filistin ve Arapların, bu sitelerin ve içeriklerinin tehlikeleri konusunda uyarıda bulunmaları ve bir farkındalık yaratmak için çaba göstermeleri gerekmektedir. Bu siteler ve içerikleri, şuan için büyük bir etki yaratamayabilir, ancak asıl tehlike ve etki, gerçekleri öğrenmek ve İsrail-Arap çatışmasının gerçek hikâyesini ortaya çıkarmak için tarih kitaplarını okumak yerine belki de akıllı telefonlarına bakıp oradaki bilgilere güvenecek olan gelecek nesiller üzerinde olacaktır.

Sonuç olarak bu rapor, İsrail’in yüksek teknolojiye yaptığı yatırımın boyutunu ve bu alanın İsrail ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu açığa çıkarmaktadır. Ayrıca bu rapor, İsrail’in dijital diplomasi platformları aracılığıyla bölgesel ve küresel düzeyde teknolojik gelişimini tanıtma ve pazarlamadaki başarısını ortaya koyuyor. Rapor, İsrail’in teknolojik ilerlemesinden elde ettiği en önemli faydaların bir kısmını açıklıyor. O da şudur ki İsrail, bazı Arap ülkelerini kendisiyle normalleşme anlaşmaları imzalamaya itiyor ve işgalci bir devlet görüntüsünü değiştirip kalkınma ve refah odağı bir ülke görüntüsü verme gayesiyle sosyal medya platformlarında büyük Arap etkileşiminden yararlanmaya çalışıyor.

 

 

[1] Diplomasi ve Dijital Diplomasi alanında Araştırmacı-Yazar

[2] America OnLine (AOL): Merkezi New York’ta bulunan ve 1990’dan beri İnternet dünyasının öncüleri arasında yer alan bir medya ajansıdır. Siyaset, spor ve finansla ilgili yayınlar yapmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygın olarak kullanılan ve adına “Çevirmeli Ağ” denilen İnternet hizmetleri sundu. Bu hizmetlerin arasında e-posta, anlık metin mesajları ve milyonlarca üyesi olan haber sitesi bulunmaktaydı.

[3] Bu veriler, 29 Ocak 2021’de saat 12:42’de alınarak belgelendi.

[4] 2020’de Ortadoğu bölgesinde Facebook kullananların oranı 133 milyon kişiye ulaşmıştır.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu