Yahudi Para Toplama Hareketinin İdeolojik ve Fikri Kaynakları
İsrail'in yapısı, son kırk yıl içinde gerek resmi gerekse toplumsal düzeyde ve hala sürmekte olan fikri ve ideolojik bir değişim ve dönüşüme tanıklık etti. Hakim piramidin zirvesinde meydana gelen siyasi değişimler, İsrail toplumu içinde radikalliğe evrilen yeni bir fikri eğilimin ortaya çıkmasında eksen rol oynadı.
Bu dönüşüm; rengi ve sunumu gayet açık olan bazı düşüncelere sahip ve önceki İsrail hükümetlerinin hiç önemesemediği bazı sloganlar atan bir takım hareket ve gurupların hatta bireylerin ortaya çıkmasını tetikledi. Sonunda bu yeni yapı, bölgede kendine zemin buldu. İşte bu durum, İsrail'in önceki büyük liderlerinin açıklamalarından da görülüyordu.
Siyasi güç ve yönetimin; laik, sosyalist ve siyonist bloktan aşırı sağcı bloğa dönüşmesinin İsrail toplumunun da sağa meyletmesine ve Filistin topraklarında hak iddia etmek için artık din faktörüne sarılmalarında büyük etkisi oldu. Aşırı sağcı Likud Patisi'nin 1977 yılında İş Patisi'ne karşı başarı elde ederek hükümet başkanlığına erişmesi, bu güne kadar gelen tüm İsrail hükümetlerinde aşırı sağcı yahudilerin yer almasını, etnik projeler üretmesini ve Filistinlilerin aleyhine işleyen basın düdüğü olmalarını sağladı.
Bugün İsrail halkı, özellikle fikri, itikadi, ideolojik ve hatta siyasi alanlarda aşırılık olgusunun büyüyüp gelişmesinden sonra genel dokusu itibariyle hem fikri hem siyasi hemde sosyal düzeyde derin bir çatlama yaşıyor. Bütün bunlardan daha tehlikeli olanı ise bizzat İsrail'in sağcı hükümet yapısıdır. Bu hükümet yapısı, aşırılığı ve Filistin halkına karşı radikal tutumları destekliyor, ayrıca ırkçıları hem malî açıdan hem de medya ve hizmet yoluyla besliyor.
Bu tür aşırı hareketlere karşı mücadele etmede samimi olmayan İsrail'in yetkili organlarının tavrı, İsrail yönetiminin düşürülüp onun yerine batı şeriada dini esaslara dayalı Yahudi bir devlet kurmayı teşvik eden düşüncelerin ortaya çıkmasına neden oldu.
İsrail toplumu içindeki bu radikal düşünce, sağcı olan faşist hareket ve guruplardan bir kombinasyon oluşturdu. Bu gurup ve hareketlerin üyeleri; yetişmiş oldukları dinî okullarda, haftalık derslerinde ayrıca bazı bakanların, parlamento üyelerinin ve dini liderlerin, gerek Filistinli olana karşı gerekse laik veya solcu olan diğer yahudilere karşı yaydıkları bir dizi düşmanca fikir ve projelerle beslenip kuşanmışlardır.
Resmi ve direk olmasa da ırkçı siyasi kanattan destek alıp bu aşırı dinci düşüncelerle beslenen hareketler; 1948 yılında işgal edilen Filistin toprakları içinde ve batı şeriada Filistinliler aleyhine farklı faaliyetlerde bulundu. Kimi zaman öldürdü kimi zaman tarla ürünlerini ve özel mülkiyetleri yok etti. Duvarlara yazdıkları ırkçı sloganlar bir yana son olarak yaptıkları şey, yakarak ve kirleterek İslâmın ve Hristiyanlığın kutsallarına saldırıydı.
Bu çerçevede Para Toplama Hareketi'nin şu esaslar üzerine kurulduğuna işaret etmek yerinde olacaktır:
- Bu hareket, Şemron ve Bünyamin adını verdikleri bölgelerde yerleşimcilerin komisyon faaliyetleri çerçevesinde oluşup yerleşimcilerin yönetiminde olan bir girişimdir. ( Şemron: Nablus bölgesi. Bünyamin: kuzey Kudüs dağlarından başlayıp Ramallah'dan geçerek Nablus'un güneyine uzanan bölgeler)
- Bu harekete, söz konusu iki bölgeye bağlı yerel meclisler aracılığıyla yani devlet mallarından ve milyonlarca kanaldan finans sağlanacak
- Sağcı parlamento üyeleri; bu aşırı hareketin faaliyetlerine açıkça destek verecek ve kanunsuz bir şekilde yerleşim odaklarının boşaltılmasına engel olacaklar ve bu haraketin isyancılarına yönelik tutuklama bilgileri olursa bu bilgileri sızdıracaklar
Para Toplama Hareketinin İdeolojik ve Fikri arka planı
Para Toplama Hareketi, gece gündüz durmadan batı şeriada ve Filistin'in içinde Filistinliler aleyhine faaliyet gösteren bir terör hareketidir. Tüm olup bitene rağmen bazı İsrailliler, bu hareketin taraftarlarını karışık olmayan gayet basit düşünce sahipleri olarak değerlendiriyor. Yitsehar bölge sakinlerinden biri bu düşünceyi şöyle özetler: "Bizim aramızda da artık, hem Arapların hem ordunun: en iyisi onlarla hiç muhatap olmamak, diyecekleri bir ana kadar hükmedilmesi zor ve yaptıkları sıra dışı olan birtakım delilerin olma vakti geldi. Bu durum, düzenin yeniden kurulmasını sağlayacak. Öyle ki hem Filistinliler hem de ordu, bize dokunmadan önce iki kere düşünüp hesap yapmak zorunda kalacak"
İsrail yetkili organları, her ne kadar Para Toplama Hareketinin bireysel olarak çalıştığını ve onun arkasında bir gücün olmadığını iddia etse de deliller tamamen bunun aksini gösteriyor. Bu gerçeği daha sonra açıklayacağız. Bu harekette "tepelerin gençleri" olarak bilinen 3000'den fazla genç üyeden bahsediliyor. Bunlar, Cebelihalil'in güneyi ile Ramallah bölgelerinden bağnaz ve dinî ideolojiye sahip kimselerdir. Aynı zamanda bunlar, Filistin bölgelerine karşı terör eylemleri ve terör saldırıları gerçekleştirmek üzere her zaman hazır belemektedirler.
İsrail güvenlik birimlerinin verilerine ve onların radikal hareketlere karşı yaptıkları yaltaklık oyunlarına itibar etmeyerek bu konuyu saptırmadan daha fazla derinlemesine araştırmak, bu terör hareketinin iç yüzünü, referansını, taraftarlarını besleyen fikri ve inandıkları ideolojiyi ortaya çıkaracaktır. İşte bu araştırma, aşağıda şu şekilde açıklanmıştır.
Dinde aşırılık ve dini bir devlet kurma projesi
İsrail toplumunda yukarda da işaret edildiği gibi son on yıllarda dinî aşırılık sürekli artış gösterdi. Bu durum, sadece Arap-Yahudi ilişkisi düzeyinde kalmayıp Yahudinin Yahudi ile ilişkisinde de görülerek İsrail'in sosyal dokusunu çok etkiledi. Öyle ki bazı aşırı Yahudi cemaatlerin, ülkedeki laik yönetim sisteminin, dinî yönetim sistemiyle değiştirilmesi gerektiğini açıkça dile getirdikleri bir noktaya vardı.
Para Toplama Hareketinin yaptıkları sadece 1948'de işgal edilen topraklarla sınırlı kalmayıp yeşil hat olarak isimlendirilen bölgelere de ulaştı. Bazı araştırmacılar, bu işlerin arkasında bir tesadüfün olmadığını aksine açıkça kitap sayfalarında, makale yazılarında ve internet sitelerinde yayınlanan sistemli bir ideolojinin bunların arkasında yer aldığını düşünür.
Para Toplama Hareketinin arkasında "sert çekirdek" adı verilen bir gurup yer alır. Onlar, ülkenin tüm bölgelerinden toplanmış radikal Yahudi gençlerdir. Bu radikal gençler, daha önce üzerine yetişmiş oldukları ideolojik ilkelerini sürekli korurlar ve siyonizme karşı olan aralarında müşterek olan daha başka fikir ve ideolojileri de benimserler. Kendi söylemlerine göre siyonist devleti yıkıp onun yerine kutsal dinî bir devlet kurmak için çalışırlar. İdeolojilerinde kaos yaratarak yönetimi ele geçirme veya siyonistlerin devletini yıkıp yerine yeni bir ülke kurmak amacıyla yabancıları sürmek ve Mescidi Aksa etrafında savaş fitilini tutuşturmak suretiyle israil halkının zayıf noktalarını hedef aldıkları görülür.
Bu değişimin belirtileri, yetmişli yıllardan beri açıkça ortaya çıkmaya başladı. Filistinli Araplara karşı nefret ve düşmanca eylemler artış gösterdi. Diğer yandan dinî takkelerini başına takanların sayısı da arttı. Tevrât'ın emirlerinden biri "öldürme" olmasına rağmen onların çoğu din adına öldürdü. Örneğin İgal Umeyr adındaki kişi, İshak Rabin'i öldürmüş, tutuklandıktan sonra polis soruşturmasında açıkça şöyle demişti: "Yaptığım her şeyi İsrail halkını savunmak için dinî bir sorumluluğum olmasaydı onları yapmazdım". Aynı soruşturmada dile getirdiği diğer bir husus da kendisinin söylemiş olduğu şeyler, çoğu Yahudi din adamı Hahamların söyledikleri şeylerin aynısı olduğu yönündedir.
Radikal bir Yahudi örgüt üyesi olan Yahuda Asyun'un seksenli yıllarda: "Tüm yaptıklarım, Rabbin isteğine aykırı olan mevcut durumu değiştirmek için zorunludur" derken vurguladığı şey tam da budur.
"Bat Ayin" şehrinden olan Yardin Murag'ın sorgusunda kendisine Nisan 2002'de Kudus'ün doğusundaki arap kız okulunun girişine mayınlı arabayı bırakmasının nedeni sorulduğunda, gayet sade bir şekilde verdiği cevap şu oldu: "Allah'ın bunu benden istediğini hissettim".
Yahudi Şeriatının öldürme konusundaki tutumuna rağmen birçok radikal Yahudi gurup, dinî ideolojiye büyük değer vermiştir. Zaten Malike Biyuterukufeski adlı kadının şiddet eylemleri (Yahudi terörü) konusunda arz ettiği konuşmasında vurguladığı şey buydu. Bu kadın, kendisiyle röportaj yapana şöyle demişti: "Bunu özel çıkarım olduğundan veya evimi savunmak için mi yaptığımı zannediyorsun? Yoksa deli miyim? Bununla ben aslında seni koruyorum. Seni senden korumam gerekir. Bana karşı gösteri yaptığında seni düzeltmek için sana saldırırım. Söz konusu Allah ise bunun ne kadar önemli olduğunu şimdi anladın mı? "
Din işleri araştırmacısı olan Tomer Barsiku; radikal Yahudi cemaatlerinin yaptıkları eylemlerin, Yahudi aklına ve düşünce dünyasına ne denli etki ettiğini ve bunun onları nasıl dine dönmeye sevkettiğini açıkça ifade etmiştir. Bu araştırmacı, Mescidi Aksa ve Kubbetu Sahra'nın patlatılma planlarının, Yahudilerin içinde bir uyanışı sağlama çabasından başka bir şey olmadığını düşünür. Bu uyanış, bir kurtuluş uyanışıdır. Zira bu eylemler, hiç kuşkusuz Araplar tarafından bir tepkiye neden olacaktır ve yahudiler de bu tepkiye karşı koyacaklar. İşte bu, esas itibariyle bir uyanıştır ve yahudi dinine bir dönüştür. Hatta bu, dinî bir savaş için hazırlık yapmaya da neden olabilir.
Radikal Yahudi cemaatlerin lideri Elrab Kehana'yı kaybettikleri bir zamanda, meydana Elrab benzeri daha başka radikaller çıktı. Örneğin dinî bir okulun başkanı olan Yetsehak Ginzeburig ile Yitsehar şehrinden Yûsuf layezal. Bu kişi, Tevrat kurumlarında etkili ve Tevrat ilminde ayrıca diğer dinî ilimlerde ve felsefede yetkin kabul edilen biridir. "Hayat yolu" adında 3730 üyesi olan bir hareket kurdu. Bu hareket, "Yahudi halkını birleştirelim diye" sloganı altında kendi hedefini çizmiştir. Bu hedef, İsrail'i demokratik bir devletten çıkarıp Rabbani dinî bir devlete dönüştürmektir.
Söz konusu hareketin, altmış altı bağımsızlık bayramı dededikleri bir münasebetle "Yadudi devletine doğru" başlığıyla yayınladığı bir broşürde, bu projeyi ve İsrail krallığının yönetim, güvenlik, hukuk, Yahudi olmayan unsurlarla ilişkiler alanlarındaki esasları genişçe izah etmiştir. Buna göre başkanlığını kralın yaptığı ve dini bir meclisin idare ettiği devletin referansı Tevrat olacaktır. Burada önemli olan bu hareketin, yeryüzünde bozguncu olarak nitelendirdiği Yahudi olmayanlara karşı takındığı tavırdır. Bozguncu olduklarından onları yabancı sakinler statüsüne çevirmek gerekir ve onları başka devletlere göç etmek için teşvik etmek gerekir. Güvenlik konularında ise Tevrât'ın öğretileri doğrultusunda onlar hakkında hüküm vermek gerekir. Örneğin şu ayette olduğu gibi: "Kim seni öldürmek için gelirse kalk ve derhal onu öldür".
Elrab Yusuf Elitsur ve Yetsehak Şabira yazarlarına ait "Kralın Tevratı" adlı kitap, radikaller ile yerleşimci yahudilerin çocukları olan ve kendilerine "tepelerin gençleri" denen kişilere adeta bir yol haritası çizmek üzere yayınlanmıştır. Bu kitap, Yahudi olmayanların öldürülmesine cevaz vermiştir. Çünkü asıl itibariyle onların varlığı yasal değildir ve onlar, -yazarların ifadesine göre- yedi emri ihlal eden işlere yöneliyorlar. Böylelikle onlar, İsraillilerin hayatına karşı bir tehdit oluşturuyorlar. İşte bunların, bazıları suçsuz olsa bile ve olup bitene bir dahli yoksa da hepsinin öldürülmesi gerekir. Yerleşim yeri yapılan topraklardaki Hahamların çoğunun, bu kitaptaki arapları öldürmeye çağıran öğreti ve kanunları destekledikleri anlatılıyor.
Söz konusu "Kralın Tevratı" adlı kitap, yerleşimci Hahamların önde gelenleri için, işgal devletine ve bu devletin başkalarıyla yani Filistinlilerle ittifak kuran yönetimine karşı isyan denebilecek bir eyleme başlamalarında önemli bir rol oynamıştır. Bu Hahamlar, bir taraftan devlete karşı diğer taraftan da baş düşman olan Filistinlilere karşı mücadele için yerleşimci olan ve olmayanların çocuklarından müteşekkil bir gençlik hareketine öncülük yapmaya başladılar. Bu Hahamların en başında Elrab Ginzeburig bulunur. Zira bu radikal fikirleri yayan ve Araplara saldırmayı destekleyen, İsrail ordusuna karşı çıkan tavırlarıyla da bu fikirleri besleyen odur. İşte tüm bunlar, Para Toplama Hareketinin faaliyetleri için ve Filistinlilere karşı İsrailin izlediği siyaseti reddeden bu hareketin taraftarlarının çıkarı için ortaya dökülmüştür.
Buna göre Para Toplama Hareketinin taraftarlarının düşünce yapısını oluşturan temel faktör, herşeyden önce din faktörüdür. Aslında ilk yerleşimcilerin çocukları olan ve ırkçı dinî akımın izini süren "tepelerin gençleri"ni harekete geçiren güçlü etmen dindir. Bu hareketin takipçileri, ilk Hahamların çoğuna karşı isyan ettiler. Hatta kendi babalarına ve yakınlarına da imtihan da başarısız oldukları, attıkları sloganları ve kendi öğrettikleri ilkeleri uygulamadıkları gerekçesiyle isyan ettiler. Bu ilkelerin başında İsrailin toprak bütünlüğü ve başka hiç kimsenin hakkı olmayıp sadece Yahudi halkının bu topraklar üzerindeki tam hakkı yer alır. Aynı zamanda bunlar, bu aksaklıklar konusunda İsrail devlet yapısına da sorumluluk yüklemişler ve İsrail yönetiminin başarısız olduğunu düşünmüşlerdir. Bu nedenle onlar, Tevrat ile hükmeden bir din devletinin kurulması için çağrıda bulunuyorlar.
İsrail'in resmi siyaseti ile yerleşim yerleri sorunu
İsrail'in, 2005 yılında Gazze şeridinden ve Batı şeria'nın kuzeyindeki üç yerleşim yerinden geri çekilme olayı, yerleşimcilerin çoğuna zor geldi. Özellikle İsrail toprağı dedikleri bütün Filistin toprakları üzerinde mutlak hak sahibi oldukları şeklinde ideolojik ilke ve fikirler istikametinde eğitim alan gençlere bu olay zor geldi.
İsrail eski Savunma Bakanı Muşiyeh Erines, bu çekilme ve Para Toplama Hareketinin kurulması üzerine yazdığı bir makalesinde şu yorumu yaptı: "Geri çekilme planı, evlerinden zorla çıkarılanların ve bu güne kadar da sığınacakları bir yuva bulamayanların içinde bir yara bıraktı. Hatta bu işe karşı çıkan yüzbinlerin içinde de bir yara bıraktı. Ve olup bitenin kıyısından Para Toplama Hareketi türemiş oldu".
Diğer yandan dindar ırkçı akımla ilgili tüm yahudiler ve özellikle 1967 yılında işgal edilen topraklardaki yerleşimciler arasında bir çok araştırma yapıldı. Bu araştırmaların ulaştığı sonuçlar arasında şu vardır; israil devleti, İsrail toprağı dedikleri tek devlet ilkesinden vaz geçtiği anda meşruiyetini kaybeder. Hatta parlamento üye çoğunluğuyla işgal edilen yerleri tahliye etmeye onay verse bile bu, yerleşimcileri asla razı etmez ve bunun ötesinde onları, her türlü bedeli ödeme pahasına bu karara karşı direnmeye iter. Çünkü vatanın selameti ve birliği ilkesini çiğneyen bir devletin, artık halkın iradesini temsil etme vazifesi sona erer. Böyle bir devlet sadece kutsallığını kaybetmekle kalmaz vatandaşların, İsrail halkı içinde iç savaşa varsa bile böyle bir devletle mücadele etmeleri kanunen mecburidir. İşte bu sonuç, yerleşimcilerin kendilerine göre meşru gördükleri bir şeydir.
Para Toplama Hareketinin de mensup olduğu Dindar Irkçı Akım; devlet, ülkede yerleşim yeri sağlamak suretiyle ilahi emirleri uygulama fırsatı verdiği sürece, o devletin kutsallığının korunacağına inanıyor. Onlara göre bunun aksi de doğrudur yani devletin, yerleşim yerinden çekilmesi veya yerleşime engel olması durumunda o devlet; saygınlığını, kutsallığını ve meşruiyetini kaybeder.
Araştırmacı Dun Yahya'ya göre halkın çoğunluğunun hükümetin yerleşim yerlerini boşaltma kararına onay vermesi durumunda dindar ırkçı akım da buna saygı gösterir. İsrail, Sina'dan çekilirken böyle olmuştu. Fakat Gazze'den çekilme böyle olmamıştı. Zira yerleşimciler, o zaman İsrail ordusuna karşı çıkmıştı.
Ne var ki şu anki durum geçmişten farklıdır. Para Toplama Hareketi de dahil şimdiki akım, çoğunluğun görüşüne bağlı olarak hareket etmiyor. Onlar, kendilerine fikir aşılayan, akıllarına inanç eken Hahamlar ve eğitimciler hatta aileleri tarafından aldatıldıklarına, öğrendikleri şeylerin pratik hayatta yere düşürüldüğüne inanıyorlar. Bu sebeple onlar ne devlete ne de hükümetin kararlarına teslim olmayacaklar aksine kendi güçleriyle orduya karşı direnecekler.
Para Toplama Hareketi bir kavram olarak, yerleşimcilerden bir takım bozguncu gurupların eliyle Filistinliler aleyhine ortaya çıkmış bir yapılanma değildir. Aksine bu yapılanma, bir kanun gözetiminde ortaya çıkmıştır. Batı şeriadaki yerleşim yerlerinin Meclisi; Para Toplama Hareketinin taraftarlarının da iddia ettikleri üzere Gazze'deki işgal yerlerini boşaltmakla ustaca ve vatani sorumluluğun gerektirdiği şekilde bir tavır takındı. Bu tavrın, bazı İsrailli araştırmacının da düşündüğü gibi ülkeyi devlet ile yerleşimciler arasında olabilecek bir çarpışmadan koruduğu doğrudur. Fakat bu tavır, ulusal dinî akımların arasında büyük bir yarılma oluşturdu özellikle de bu akımlardan genç guruplar arasında.
Bugün ulusal dindar akımın gençleri, -ki Para Toplama Hareketinin taraftarları da onlardandır- geçmişte kendilerini yerleşim yerlerinden çıkarmak için gelen İsrailli askerlerin umuzunda ağlamakla yetinen nesilden farklıdır. Bugünkü nesil, aldatıldığını ve ne babalarının ne de Hahamlarının, üzerine yetişmiş oldukları düşünce, ilke ve inançlara bağlı kalmadıklarını düşünüyor. Hatta bu nesil, yerleşim yeri Meclisinin de hükümetin emirlerine boyun eğdiğini ve bir Yahudi-Siyonist çalışma ürünü olarak ilan ettikleri yerleşim yeri edinme ilkesinin, devlet ve imtihan karşısında tıkanmadığını düşünüyor.
Bunun üzerine yerleşimciler, Gazze şeridinden kovulduktan hemen sonra yeni bir çalışma yöntemi kurdular. İsrail ulusal güvenlik birimi, bu çalışma yöntemine "tağ muhir" yani Para Toplama adını verdi. Bu hareket, İsrail ordusu aleyhine çalışmaya başladı. Aynı zamanda hareket, özgürlük ve mülkiyet hakkı gibi yasal haklarının ellerinden alınması suretiyle devletin kendileri aleyhine sürdürdüğü kanunsuz muameleden dolayı devlet içindeki Yahudi vatandaşlara yardım etmek amacı taşıyan bir alana atıldı.
Gazze yerleşim alanlarını boşaltan yerleşimciler; aşırılığıyla ünlü ve bir takım bağnaz dinî hareketlere öncülük etmesiyle tanınan Yitsehar yerleşim sorumlusu Elrab "Yetsehak Ginzeburig" ile bir dizi toplantı düzenlediler. Onun talimat ve yönlendirmesiyle, Gazze'deki tecrübelerinden farklı olarak onlarda özel bir düşünce netleşmiş oldu. Ginzeburig, onlar hakkında şöyle der: onlar, yönetimden umudunu yitirmiş gençlerdi ve onlar İsrail sistemini, Türk sistemine ve İngiliz mandasına benzetiyorlardı. Onlar açısından bu yönetim, yahudileri temsil etmeyen yabancı bir yönetimdir. Onların düşünceleri şöyle özetlenir: Ülke sadece yahudilere aittir. Yahudilerle Araplar arasında her türlü eşitlik girişiminin veya onlarla ortaklığın akıbeti başarısızlıktır ve çökmeye neden olacaktır.
Kendisiyle yapılan röportajda Para Toplama Hareketi adına konuşan bir kadın; bu hareketlerinin İsrail ordusunu değiştirmek için gelmediğini, aksine mevcut yönetime karşı çıkmak ve onun yerine yeni bir devlet kurmak için geldiğini ortaya koydu. Bu kadın aynı zaman sözlerine, Elleyhi Hareketinin (İsrail'in özgürlüğü için savaşçılar) yaptığı eylemler arasında, kendi hareketleri ve eylemleri için örnek gördüğünü ekledi. Ve söz konusu Elleyhi Hareketinin izlediği yolu, kendilerinin de sürdüreceklerini vurguladı.
En başta Bünyamin (Ramallah ve civarı) ve Şomerun (Nablus ve civarı) bölge meclisleri olmak üzere yerleşim yeri meclisleri açıkça ilan ettiler ki: ordu, her etkinin bir tepkisi ve bedeli olduğunu; her yıkım işlemi, Filistin-Arap şehirlerinde ve köylerinde benzeri bir yıkımla karşılık bulacağını bilmelidir. Ayrıca bu meclisler, sözlerine şunu da ekledi: "Orduya diz çöktüreceğiz".
Kör bir aşırılık
Herkes, bu yukarıda yazılanları incelediğinde, Para Toplama Hareketinin taraftarlarının, Batı şeriada ve 1948 topraklarında Filistinlilere karşı uyguladıkları terör eylemlerinde dayandıkları görüş, ideolojik ve fikri ilke ve esasların ne denli derin olduğunu anlar. Yapmakla övündükleri Devabişe ailesinin yakılma faciası bunun örneğidir.
Bu Para Toplama Hareketi, düşüncesini Yahudi miras sisteminden ve Filistinde yahudilere ait olduğu düşünülen tarihi hak anlayışından, daha da önemlisi bu topraklarda kendilerine ait ilahi dinî bir hak anlayışından almış ırkçı ve dini bir harekettir. Aynı şekilde bu hareket, bu topraklarda başka yabancılara ait yani Filistinlilere ait zerre kadar bir hakkın olmadığını düşünür. Hatta yabancıları, insan olarak bile değerlendirmezler; onlar, yahudilere hizmet etsinler diye Rabbin insan sûretinde yarattığı hayvanlardır. Bu sebeple vatandaşlığın onlardan alınması ve onları, ikamet eden yabancılar statüsüne koyup göç etmeye zorlamak gerekir.
Bütün bu düşüncelere rağmen her ne kadar bazı İsrailliler, Para Toplama Hareketini terör örgütü kapsamına alsa da ne var ki bu hareketin eylem ve etkinlikleri, İsrail toplumunun geniş kesimleri katında kabul görmektedir. Bu toplum kesimlerinin en başında da Yerleşimciler Gurubu ile Irkçı dinî akım yer alır.
Bundan dolayı; İsrail'in Filistin işgalini, İngilizlerin Hindistan'ı, Fransızların da Cezair'i işgal etme hareketine benzetenler yanılmıştır. Çünkü yerleşimciler, Filistindeki varlıklarını ebedi olarak görürler ve vadedilmiş toraklara dönüş kuralına binaen bu, onlara verilmiş ilahi bir haktır. Dolayısıyla onların iddialarına göre aslında Araplar ve Filistinliler, İsrail topraklarında yabancıdırlar.